6. Bölüm

152 10 4
                                    


İYİ OKUMALAR 

------------------&&&----------------

Ne kadar öyle kaldım. Öylece onlara baktım bilmiyorum. Beni bir kez olsun sarmamış kollarla sarılmıştı ona. Bugün bir kez daha anlamıştım, Kocamı, kızımın babasını kaybediyordum. 

"Hümeyra?" hem bana seslenen hem de bana doğru gelen Ekrem babayı görünce, farkında olmadan akıttığım gözyaşlarımı hızla kuruladım. 

" Hümeyra?" bu defa adımı Savaştan duysam da asla ona doğru bakmadım. Yanıma gelen Ekrem babaya zorda olsa gülümsemiştim. 

" merhaba Ekrem baba" dedim. Gerçek babamdan daha babaydı bana. Her zaman sevgi gösterir sayardı beni.

" Merhaba kızım. Hoş geldin gel. Bak bizimkilerde orada " dedi Savaşların oturduğu yeri işaret ederek. Beni yönlendirdiği için bir şey diyemiyordum ama Allah var şuan hemen şuur da yok olmak isterdim. 

Onlara bakmadan Songül annenin yanına gittim. Onun da gözleri bir bana bir de hala yan yana duran iki insandaydı. " Melek nerede " dedi direk kaynanam. 

" Zeynep'e bıraktım" dedim yanına otururken. Onlara bakmasam da sevgili kocamın gözleri hala  üzerimdeydi. Bunu sürekli kafamı çevirerek fark etmiştim. 

Beni aramış sürpriz yapacağını söylemişti oysa. Bende evde salak gibi onun için hazırlanmış, onu bekliyordum. Nereden bilebilirdim ki eski sevgilisinin yanında olduğunu. Kaynanam bile kötü olduğumu anlamış tek bir soru daha sormamıştı. 

Ekrem baba" Kızım vefat eden Gülsen teyze uzun zamandır komşumuzdu. Hale de onun torunu" dedi Savaş'ın yanında ki kadını göstererek. 

Sonunda adını öğrenmiştim. 

HALE. 

Ömür boyu adını unutamayacaktım. Kafamı kaldırarak zaten bana bakan kadına baktım. Ağladığından dolayı şiş olan gözlerine rağmen oldukça güzeldi. Hatta benim hazırlanmış halime bile bin basardı. 

"Başın sağ olsun " dedim. Yeniden ağlamaya başlayacak gibiydi. Kafasını hafif öne doğru salladıktan sonra Savaş'a doğru dönüp kolunu tuttu. Gözlerim önce koluna sonra Savaş'a takılı kaldı. Ona dokunmuş olması onu da tedirgin etmişti belli ki. 

Kafasını bana çevireceği anda anında çektim gözlerimi. Nedensizce onlara baktığımı görsün istemedim. 

"Savaş  yüzümü yıkayacağım. Bana yardım eder misin?" dedi Hale. Ağladı ağlayacaktı. Kafasını tekrar ona doğru çevirerek kolunda ki eli tutup, bu defa o bileğinden tuttu kadının. 

Onunla gidecekti. 

Buraya gelen aklıma bir kez daha lanet ettim. 

" Anne Hale ile gider misin yüzünü yıkayacakmış" dedi kalbimi parçalayan adam. Songül hanım gülümseyerek kalktı yerinden " tabi oğlum. " Haleye yaklaşarak koluna girdi. Hale üzgün gözlerle Savaş'a bakarken Savaş bana doğru yürüyüp annesinin yerine oturdu. 

" Hadi kızım gel gidelim" dedi gülümsemeye devam ederek. Songül anneyi bilmesem aramızda ki gerilimden keyif alıyor sanacaktım. Onların gidişinden sonra sessiz sessiz otururken, Ekrem amcanın komşularından biri Ekrem amcayı da çağırınca ikimiz yalnız kalmıştık.

Aramızda varla yok arası bir boşluk vardı. Onu da biraz daha yaklaşarak kapatmıştı. 

" Melek nerede?" dedi. Herkesin de aklına bir tek bu sorum mu geliyordu ya?  Ona bakmadan cevapladım sorusunu. " Zeynep'in yanında "dedim. Olumlu anlamda kafasını salladı sadece. Bir kaç dakika yine sessiz kaldık. Benim onları gördüğüm  için mi yoksa beni ektiği için mi bilmem ama  bir türlü rahat duramıyordu yerin de. 

~Hümeyra~Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum