23. Bölüm

140 9 5
                                    

İYİ OKUMALAR

------------------&&&-------------------

 " Kimmiş Savaş?" Dedim sanki hiç bir şey duymamış gibi. 

" Ş-şey- Şeydi. İş yerinden aradılar da. Makineyle ilgili sorun çıkmış. Gel diyorlar bu saate. Ona kızdım" 

Bahanesiyle hayal kırıklığıyla baksam da toparladım hemen. 

" Gidecek misin? " 

" Yok. Gerek yok yani. Yarın hallederim " dedi. 

" Peki " dedim kısaca. Tekrar arkamı dönüp çıkacakken " Hümeyra " diye seslendi. Durdum. Yanıma gelip önümde durdu. " Akşam için özür dilerim. Yemek çok güzel olmuştu. Yorgun olduğum için uyumak istedim sadece. Küsme bana olur mu?" 

" Önemli değil" dedim. Duymadığımı zannettiğinden daha rahattı şimdi. Gülümseyerek ellerini yüzüme koyup hafif üzerime eğildi. " Önemli. Sen benim için çok değerlisin. Seni üzmek istemiyorum " 

" Sen her değer verdiğine yalan mı söylersin?"

 İlk ne demek istediğimi anlamamıştı. Yavaş yavaş kaşları çatılırken elleri de ayrıldı benden. 

" O ne demek Hümeyra? Ne zaman yalan söyledim ki sana? " 

" Biraz önce. Uyuyacağım dedin. Uyumamışsın?" dedim. Rahatladı. Tekrar elini yüzüme yaslayıp yanaklarımı sevdi. " Dedim ya makineyle ilgili bir şey olmuş. Yoksa uyuyacaktım " 

Bunu şimdilik görmezden gelecektim. Bu evden giderken bana engel olmaması için yapacaktım hem de. Onaylar gibi kafamı sallayıp ellerini bıraktırdım. " Ben mutfağı toplayayım sende uyu istersen " dedim. Gülümseyip kafasını salladı. Yere düşmemek için hemen kendimi mutfağa attım.

Savaş'ın Hale'den çocuğu vardı. Ve bunu benden saklıyordu. 

Yaşlarımı tutamazken zar zor oturdum sandalyeye. Böyle bir iğrençliği bir de benden saklamaya çalışıyordu. Hıçkırıklarım artarken sesimi duymasın diye elimi ağzıma kapatarak ağladım. Ağladım ama yetmedi. 

Olur da gelir diye. Yaşlarımı silip ayaklandım. Masayı toplayıp, kızımın odasına gitmem lazımdı. Orada rahat bir şekilde ağlayabilirdim. Hızlı hızlı doldurdum makineye. Hatta bazıları bir birine sert çarptığından kırılmıştı. Umursamadım. Kalbim kadar kötü değillerdi. 

Masayı silmeden ışığı kapatıp çıktım mutfaktan. 

Meleğimin odasına gelip kilitledim kapıyı. Umarım gelmezdi. Işını açmadan oturdum yere. Canım çıkana kadar ağladım. En son sakinleştiğimde hava aydınlanmaya başlamıştı. Sessiz bir şekilde ayaklanıp çıktım odadan. Uyanınca beni görmezse bir sürü soru sorardı. 

Bu defa kendi odama girdim. 

Uyuyordu. Hem de hiç bir şey umurunda olmadan. İlk zamanlar sadece saygı duyardım ama son zamanlarda içime sevgi tohumları ekmişti. Ne için? Beni daha beter hale dönüştürmek için mi? 

Hayır. Bu defa değil. 

Bir kez daha yenilmeyecektim ona. 

Bugün son kez girecektim o yatağa. Üzerimi değiştirme gereği duymadan sessiz adımlarla yaklaşıp girdim. 

Beni hissetmiş gibi benim olduğum tarafa dönmüştü. Oda hala karanlık olduğundan üzerimi de, kan çanağına dönmüş gözlerimi de göremezdi. 

Kollarını belime sarıp beni göğsüne çekti. 

" Neredeydin Yavrum? " 

" Meleğin yanında kaldım biraz. Ateşlenmesin diye" 

~Hümeyra~Where stories live. Discover now