16. Bölüm

117 8 1
                                    

İYİ OKUMALAR

--------------------------&&&-------------------------

Gül ile şaşkın şaşkın karşımızda ki adama bakıyorduk. Onun resmini ve Zeynep'e yazdığını gördüğüme emindim ki mesajları da çıkmadan göstermişti. 

Gül'ü kenara alarak bu defa ben karşısına geçtim. 

" Yalan söylüyorsun. Bu senin  hesabın " dedim elim de ki telefonu göstererek. Kaşlarını çatarak önce bana sonra elimde ki telefona baktı. 

" Ne hesabı? " dedi. Hemen elimde ki telefonun ekranını açarak ona uzattım. Baktığı an yüz ifadesi değişmişti. " Senin değil mi?" dedim. 

" Benim " dedi kafasını sallayarak. 

" Niye yalan söylüyorsun o zaman ?" dedi Gül hemen atlayarak. " Bakın bu benim ama 2 ay önce çalındı. Ben de çok girmediğim den üzerin de durmadım " dedi.

" Öyle mi sayın Emre Gündüz? Tabi adın Emreyse? " 

Adı Emre miydi? Onu bile bilmiyordum. O telaşla adını bile dikkat etmemiştim ki. 

"Evet Gül Adım Emre ve evet doğru söylüyorum " dedikten sonra bana doğru döndü. " Ne olduğunu bana anlatır mısın?" 

Ya gerçekten bilmiyordu ya da bizi kandıracak kadar zeki biriydi. 

Ona bakmaya devam ederek, olan biten her şeyi anlattım. Duyduklarından sonra, şaşkın olduğu kadar mahcup da olmuştu. Gerçekten o değildi. 

Hep birlikte masaya oturmuş ne yapacağımızı düşünüyordu. 

" Bir yolunu bulmamız lazım " dedi Gül. 

" Bulacağım ben bir yolunu." dedi Emre. Sinirden gerilen yüzünü bana çevirdi. " Bana şu telefonu verebilir misin ?" 

Elimde ki telefonu ona uzattım. Elimden aldıktan sonra bir şeyler yapmaya başlamıştı. Onu merakla izlerken, işini bitirmiş gibi tekrar bize döndü. 

"Oltaya düştü p*ç. " dedi keyifle. 

" Ne yaptın ki ? " 

Gülümsedi. 

" Ona paranın hazır olduğunu ve ne zaman görüşeceğimizi sordum. 2 gün sonra görüşebileceğimizi söyledi" 

" İyi ama para hazır değil ki ?" dedi Emre'nin kardeşi Pelin. 

" Biliyorum abicim. Amacımız da ona para vermek değil. Onu yakalamak " 

" ya anlarsa ?" 

" Anlamayacak Gül, o anlayana kadar ben onu yakalamış olacağım " 

Kendinden emin hali, içimi çok fazla rahatlatıyordu. 

" Yakalarsın değil mi Emre? Bak bu çok önemli " dedim. Tek umudum bu adamdı. Savaş öğrenmeden bu konuyu sonsuza dek kapatmam lazımdı. 

" merak etmeyin, yakalayıp kendi ellerime polise vereceğim " dedi. Hepimizle mutlulukla gülümsemiştik. Gülümsemeye devam ederken, telefonum çalmaya başlamıştı. 

Çantamdan çıkararak kimin aradığını baktım. 

Savaş arıyordu. Gülümsemem yüzümde donmuştu. Anlamaması için sesimi normal tutmaya çalışıp açtım telefonu. 

"Efendim Savaş " 

" Neredesin " dedi. Sakin bir sertlik vardı sesinde. 

" D-dışardayım neden?" dedim. Sesimin titremesine engel olamamıştım. 

~Hümeyra~Where stories live. Discover now