26.Bölüm

136 9 3
                                    



İYİ OKUMALAR

-----------------&&&--------------------

Bu defa kabullenip gitmişti. Gözlerimde ki yaşları silerek hala bana bakan Mehmet amcaya döndüm. 

" İşten çıkardın mı beni Mehmet amca?" dedim gözlerine bakarak. Kararsızdı. Bunu gözlerinde görüyordum. 

" Kızım, bilemedim şimdi" 

" Bu işe ihtiyacım var Mehmet amca" 

" Peki madem.  İşine devam et sen " demesiyle rahatlamıştım. Gülümseyerek kafamı salladım. O da kalan işlerine döndü. Dediği gibi kalabalık bir işletmesi vardı. Sadece gündüz bile bir sürü müşterisi geliyordu. Yarısı kahvaltı için yarısı yemek yemek için. 

O zaten bunu bildiğinden duruma göre diğer çalışanlarından bir kaçını çağırmış beni de mutfağa yollamıştı. Asıl işim  o olacağından itiraz etmedim. Bulaşıkları yetiştirmeye çalışırken bir adam geldi yanıma. 

" Kolay geldin?" 

" Teşekkür ederim " dedim yarı tebessümle. 

" Sen yeni bulaşıkçı mısın?" 

" Evet " dedim bu defa kafamı sallayarak. 

" Anladım. Ben Barış bu arada. Buranın şef garsonuyum" 

" Şef garson? " diye sorunca, şaşkınlığıma gülmüştü. 

" Garsonlardan sorumluyum yani. Onlara ne yapmaları gerektiğini söylüyorum. " dedi. Anladım der gibi kafamı salladım. 

" Ee sen adını söylemedin? " 

" Hümeyra bende" dedim tebessümle kafasını salladı. 

" Tanıştığıma memnun oldum Hümeyra. Yarım saat sonra yemeğe çıkacağım. Sen de yemediysen beraber yiyebiliriz." 

" Aslında çok işim var. Teşekkür ederim yine de teklifin için " 

" Buranın işi bitmez Hümeyra. Aç bırakmamalısın kendini " dedi. Haklıydı sabah kahvaltısı da etmemiştim. 

" Peki o zaman. Yarım saat sonra görüşürüz " deyince gülümsedi. 

" Görüşürüz " dedi kafasını sallayarak. Barış'ın gidişinden sonra biraz daha hızlandırdım elimi. Yemeğe kadar çoğunu bitirmeye çalıştım. 

Yarım saat ne zaman geçti? Anlamadım ama Barış elinde iki tepsiyle mutfağa geldi. 

" Gel yemek hazır " diye çağırınca mecbur elimi kurulayıp gittim. 

" Zahmet etmeseydin ben alırdım " 

" Zahmet etmedim ki çocuklar hazırladı sağ olsunlar. Hadi otur " dedi sandalyeyi göstererek. Kafamı sallayıp oturdum. 

Yemekler çok güzel görünüyordu. Pilav, etli patates yemeği salata ve ayran iştahımı açmıştı. Yine de hemen saldırmak istemiyordum. 

Kaşığı elime alıp yavaş yavaş başladım. Barış'sa çoktan başlamıştı. Arada bana baktığını hissetsem de kafamı kaldırmadım. 

" Pek konuşkan mı değilsin? Yoksa ilk günün verdiği bir çekingenlik mi var? " demesiyle mecburen kaldırdım kafamı. 

" Her ikisi de aslında." dedim. Gülümsedi yine. 

" Konuşkanlığına çözüm bulamam da çekingenliğin zamanla geçer. Genelde kadınların yaşı sorulmaz ama çok genç duruyorsun. Kaç yaşındasın?" 

~Hümeyra~Where stories live. Discover now