Bölüm 2 : Gizemli Bir Not

70 10 10
                                    

Eylül öğle arasında sinirle ayağını sallayıp duruyordu.

"Tanıyorum o kızı! Ya ortaokulda onu bir görseydin! Tek yumrukta bayıltırım ya!"

"Sakin ol Eylül." dedim. Bunları yanımızdaki Eda'ya anlatırken bile rahatsız olmuştum. Eylül'ün bu kıza karşı neden bu kadar nefret dolu olduğunu anlamamıştım. Birinden nefret etmesi için çok büyük bir olay olması lazımdı ve o kadar büyük bir olayı da anlatmalıydı.

Yemekten dönen Mina, yavaşça kapıyı açıp sınıfa girdiğinde Eylül arkasını dönüp ona nefretle baktı.

Ardından tekrar Eda'ya dönüp duyabileceğim bir tonda fısıldadı.

"Yüzündeki makyaja bak! Al tüm erkekler senin olsun anasını satayım!"

İşte bu çok sinir bozucu bir noktaydı. İsteyen istediği kadar makyaj yapabilirdi ve buna karışacak son kişi bile değildi Eylül. Garip bir şekilde Eylül'ün Mina'yı kıskandığı düşüncesine kapılacaktım neredeyse.

"Eylül! Saçmalıyorsun!" Sesimi yükselttiğimi farkettiğimde biraz daha alçak tonla konuştum. "Bir insan makyaj yapıyor diye illa erkeklerin dikkatini mi çekmeyi amaçlıyor sana göre?"

"Bana onu savunma."

Eylül bana göz devirip sinirle önümdeki sıraya geçtiğinde Mina'ya baktım. Konuşmayı duymamış gibiydi. Ona baktığımı farkettiğinde bana gülümsedi ve sırasından kalkıp yanıma geldi.

"Şey, yanına gelebilir miyim? Cam kenarı çok güneşli de."

Eylül o bu soruyu sorar sormaz ateş saçan gözleriyle Mina'ya döndü.

"Arya'nın yanında ben oturuyorum tatlım."

"Ama derste-"

"Benim yerim dedim Mina."

Eylül çantasını alıp yanıma geçtiğinde şaşkınlıkla kalakaldım. Eylül arka sıralarda oturmayı istemediği için tüm ısrarlarıma rağmen yanıma geçmemişti, şimdi ise Mina yüzünden yanıma geliyordu.

Aralarında ciddi bir olay olmalıydı ki Eylül kendi isteklerinden ödün vermişti.

Eylül'den soğumak istemiyordum. Evet hazırlıktan beri birlikteydik ama elimden geldiğince toksik davranışlarını görmezden gelmeye çalışıyordum. Sürekli birilerini aşağılama çabası içindeydi ve bazen ona çok sinirleniyordum.

Eylül 9.sınıfta zorba olmakla övünüyordu ve bu yüzden onunla çok tartışmıştık, her ne kadar hal ve hareketlerini onaylamasamda yanında adım çıkmıştı.

Ben o dönemde Eylül ile neden arkadaşlığımı sürdürüyordum bilmiyorum, hatta şimdi bile neden sürdürdüğümü bilmiyorum.

_

Kantinde yarım saattir kafa dağıtmaya çalışıyordum.

Elimdeki telefonu masaya bıraktım. Ne yapayım diye düşünürken karşıma C şubesinden Ayşe geçti. Yine her zamanki gibi gülümsüyordu ama nedense ben hiç gülümsemesini samimi bulmuyordum. Gülümserken laf sokuyor, gülümserken iltifat ediyor, gülümserken seni yerden yere vuruyordu. Ne yaptığını sezemediğim için ondan pek hoşlandığım söylenemezdi.

"Okul başkanlığı seçimleri yinelenecekmiş."

"Ya?" dedim şaşırmış görünmeye çalışarak. Bunu demeye mi gelmişti cidden?

"Deniz de aday olacakmış." dedi bukleli saçlarını parmağına dolarken.

Elimden geldiğince ifadesiz kalmaya kendimi zorladım. "Olabilir. 2 senedir o aday olup kazanıyor zaten. Bu sene de kazanır."

LavantalarWhere stories live. Discover now