Bölüm 14 : Farkediş

42 8 0
                                    

Yaşlar, yanaklarımı yakıyordu.

Burnumu çektim ve hırkamın kollarıyla gözyaşlarımı sildim. Kornalar çaldı birkaç yerden. Normalde bu ışıklı akşamları, sokakları severdim ama şimdiki duygularım...

Derin bir nefes aldım, tuttum ve sonra bıraktım.

Ben bunları hak ediyor muyum?

İçimden bir ağlama isteği koptu tekrar. Hayır yapamazdım, kendimi yeterince dışarıya rezil etmiştim zaten. Sıkı sıkıya tuttuğum kaykayım ellerimin güçsüzlüğüyle kayıp gidecekti neredeyse.

Canım yanıyordu, kalbim acıyordu.

Hayal kırıklığına uğramıştım ama şaşırtmamıştı.

"Arya?"

Tanıdığım her zamanki erkek sesi...

Arkamı döndüm, yüzümdeki gizleyemediğim acıyı gizlemeye çalışmadım artık çünkü çok yorulmuştum.

Nefes nefeseydi, koşuyordu sanki ben okuldan çıktığımdan beri. Yüzü endişeli miydi yoksa o da mı yalancıydı? Vicdanını mı rahatlatmak istiyordu yoksa beni teselli edip?

"Saat üçten beri seni arıyorum... Nereye kayboldun ha?"

Neredeydim?

Engelleyemediğim tek bir hıçkırıkla kendimi zorla soktuğum duygusuz imajı bir anda yokoluverdi ve gözyaşlarına boğuldum. Canım çok yanıyor... Çok...

Elleri hissettim, omzumda. Ardından sarılışını... Bunlar bana sadece onu hatırlatıyordu artık.

Kahretsin ben nasıl da hakarete uğradım?

_

5 gün önce

Asya ve ben, Mina'nın evindeydik. Oturduğumuz odadaki masa abur cubur paketleriyle doluydu, neredeyse hepsini ben yemiştim çünkü bu kızlar sağlıklarına o kadar dikkat ediyorlardı ki yalnızca birkaç cips yiyip geri çekilmişlerdi.

Elimdeki boş kola tenekesini Mina'nın odasındaki çöp kutusuna basket attım.

Son konuştuğumuz -daha doğrusu konuşmaya çalıştığımız- konudan beri ortam hala sessizdi ve Asya ısrarla susmaya devam ediyordu.

Bugün okulda Erdem denen bir çocuğun Asya'ya sözlü bir şekilde saldırmasının ardından Asya'nın konuştuğu tek kelime "Evet" olmuştu. O da Mina'nın ev davetiydi.

"Bizden çekiniyor musun?" Sessizliği yine ben bozdum.

Asya bize baktı, bu konu her açıldığında gözleri doluyordu.

Acaba bu hamile söylentisi hakkında mı?

Benim üzerime Mina tam bir şey ekleyecekti ki Asya pes edip konuşmaya başladı.

"Ben gerçekten çok özür dilerim." Yutkundu ve konuşmaya başladı. "Bakın, bunları size anlatırken en ufak bir kendimi haklı çıkarmaya çalışma olayım yok, sadece gerçekleri anlatacağım."

Başımızı salladık.

Derin bir nefes aldı ve tekrar konuşmaya başladı. "Ben okula ilk geldiğimde insanlar çok zengin biei olduğumu düşünüyordu. Ben de böyle düşünmelerinden hoşlanıyordum."

Mina ile birbirimize baktık. Ben de okulda Asya'nın çok zengin olduğunu duymuştum.

"Sonra ne oldu?"

"Sonrasında insanlar bana sorular sormaya başladı ve ben de birçok şey hakkında yalan söyledim." Bunları söylerken kızardı. Elleriyle uğraştı ve gözlerini bizden yere çevirerek devam etti. "Biliyorum... Çok kötü ama o an aklımdan ne geçiyordu bilmiyorum..." Başını kaldırdı, bizden bir şeyler dememizi bekliyordu sanki.

LavantalarWhere stories live. Discover now