Bölüm 24 : Kuzey

18 8 21
                                    

Sina yanımda bir sigara yaktı.

"Kahretsin..."

Son olayların üstünden 2 gün geçmişti, okuldaki terasların hepsi kapatıldığı için okulun arkası dışında sigara içecek bir yeri kalmamıştı Sina'nın.

Normalde Gökay yanımızda olurdu ama bu sefer okula gelmemişti. Asya ve Mina ile yine eskisi gibiydik.

Deniz ve Talay ise... Aynıydı. Tuhaf tuhaf birbirlerine bakıyorlardı ve sanki her an biri birinin üstüne atlayacak gibiydi. İlk sınavlar da dün bitmişti, hepsinden az çok iyi notlar almıştım.

"Merhaba." Talay üzerine düşündüğüm sırada yanımıza gelmişti. Sina Talay'a döndü, Talay tuhaf bir şekilde önce Sina'nın elindeki sigaraya, sonra Sina'ya baktı ve Sina bir şeyi yeni fark etmiş gibi anında sigarayı söndürdü.

"Pardon."

Bir süre ortam sessiz kaldıktan sonra Talay ellerini cebine koyup birkaç volta attı. "Çok mu agresif davranıyoruz?" Ardından duvara yaslandı ve havaya baktı. "Deniz'e karşı..."

"Bana ona merhamet etmeye başladığını söyleme..." Sina sanki bir şey söyleyecekmiş de söylemesine benim varlığım engel oluyormuş gibi önce bana sonra Talay'a baktı. Bu şifreli bakışlar sinirlerimi bozmaya başlıyordu. "Bir şey diyecektim de... Neyse..."

"Söyle." Talay gözlerini Sina'ya çevirdi.

"Sana neler yaptığını ne çabuk unuttun? Peki ya Şeyma?"

"Halledeceğim dedim ya." Bunu dedikten sonra cebinden sıralamaların olduğu USB'yi çıkardı. "Ama buna ihtiyacım yok."

Sina atıldı ve Talay'ın elinden USB'yi aldı. "Sakın bir delilik yapma... Nereden çıktın bu Deniz sevdan!"

Talay yalnızca Sina'ya bakmakla yetindi. Sina sinirle saçlarını karıştırdı ve ortamı terk etti. Sadece Talay ile ikimiz kalmıştık. Sina'nın arkasından bakarken Talay'ı duydum.

"Ne düşünüyorsun?" Başımı bunu soran Talay'a çevirdim. Gram ironi barındırmayan çekik gözleriyle gayet ciddi bir şekilde bana bakıyordu.

"Gerçekten Deniz'i affedecek misin?" diye sordum sorusuna karşılık.

"Sen affettin mi?"

Talay bana bunu sorunca afalladım. Deniz'in bana geçmişte ne yaptıklarını hala unutmamıştım tabi ki.

"Affetmedim. Affedeceğimi de düşünmüyorum Talay."

"Biliyor musun..." Talay bana doğru bir kaç adım attı. "Deniz'i senin affetmeni hiç istemiyorum..."

Talay'ın bu şahsi sözleri bende soğuk duş etkisi yarattı. Ne demeliydim, nasıl tepki vermeliydim?Ben cevapsız kalınca sözlerine devam etti.

"Ama sanırım ben affedeceğim." Bunu dedikten sonra hiçbir şey olmamış gibi, Sina'nın yaptığı şekilde yanımdan geçip gitti. Arkamı dönüp gidişini izledim.

Deniz'i affetmeni istemiyorum ama ben affedeceğim.

"Senin" affetmeni istemiyorum.

Ne demeye çalışıyordu? Bundan ne çıkarmalıydım? İçimde anlandıramadığım bir his vardı ve en son bu his Deniz'den hoşlandığım zaman olmuştu.

Kahretsin! Talay beni heyecanlandırıyor muydu?

İmkanı yok... Olamaz. Sadece yakınlaşınca...

Bedenimi ele geçiren utanç haraket edince yok olacakmış gibi okula doğru koşmaya başladım.

Deniz Saylam

Lavantalarजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें