3-Erkan Karaaslan'ın kızı

6.4K 257 6
                                    

3-Erkan Karaaslan'ın kızı

Asla normal saatlerde bölüm atmıyorum. Kusura bakmayın.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
iyi okumalar.
Laura Kamer Rivera

Misafir odasında bir tur attım. İsteyebileceğim her şey vardı. Babam yarın gelip beni alacaktı. Baban olduğuna emin miyiz ben dna testi istiyorum. Ne alaka be? Gerçi doğru, emin olmamız lazımdı. Yatağa oturdum. Karnım açtı. Yemeğe davet etmeden direkt odaya yolladı... Aşağı mı insek? Otur oturduğun yerde misafirsin sen.

Telefonumu şarja taktım. O dolarken bildirimlerime baktım. Maria birkaç kez yazmış ne yaptığımı sormuştu. Kısaca iyi olduğum söyleyip Meriç'in sohbetine girdim.

HEY! Ben hala Bodrum'dayım. Takılalım!
Takılalım!
Takılalım!

Maalesef, şu an müsait değilim. Üstelik yol bilmiyorum.

Üzgün emoji atmıştı. Değişik bir çocuktu. Tekrar yazıyor olduğunda sohbetten çıkmadım. Kanım ısınmıştı.

Yarın buluşalım o zaman?

Yarın yine yol bilmiyor olacağım maalesef. Hem sanırım yarın başka bir işim var.

Üzgün olduğumu belli eden bir emoji attım. Kapım tıklatıldı. "Gel?" Tuğrul kapıyı yarım açtı. Telefonunu uzattı. " Aşağı gel akşam yemeği vakti." Hızla başımı salladım ve ayaklandım. Tuğrul ve ben birlikte alt kata indik. Büyük bir salonun içine girdik. Yemek masası salonun en ortasındaydı. Masanın başında Azad Bey sağ tarafında Leyla oturuyordu. Tuğrul benim önüme geçip sol tarafına oturdu. Ardından yanındaki sandalyeyi benim için çekti. Yanına oturdum. Şu an o kadar açtımki diğer olaylara pek odaklanamıyordum.

Tabağıma bir şeyler alıp yemeğe başlayacaktım. Salataya uzandığımda Leyla'nın konuşması ile geri çekildim. "Kaç yaşındaydın Kamer?" Üçüde bana dönmüştü. Geriliyorum. "23 yaşındayım." Kız başını salladı. Sonra Azad Bey bana döndü. " Tam adın ne? Bana başka bir şey demiştin?"

"Laura Kamer. İki ismim var." Tuğrul bize tuhaf tuhaf bakıyordu. Onun yüz ifadesini gören Leyla gülmeye başladı. "Sana ingilizce kursuna gitmeni söylemiştim." Türkçe konuşuyordu ve ben anlamamıştım. Tuğrul duyduğu şeyden pek mutlu değildi, homurdandı. Patates'li bir yemeğe uzandığımda zaman Azad Bey'in söze girmesi ile hareket edemedim. Aç kalacağız Lala. Biri bana bakarken hareket edemiyorum ne yapayım. "Erkan ile konuştum. Seni görmek için geleceğini söyledi. Yarın sabaha gelir."

"Nereden geliyor? Adı Erkan mı?" Önce duraksadı. " Kıbrıstan geliyor ve evet adı Erkan. Erkan Karaaslan." Babanla nereden tanıştıklarını sor. Babanın işini sor. Belki bizi Ricardo'dan korur. Kapıda bir sürü adam var Ricardo ayyaşı buraya giremez. "Babamı nereden tanıyorsunuz?" Güldü. Leyla'nın telefonda olduğunu gördüm. Mesaj yazıyordu. Aynı zamanda Tuğrul'un telefonuna mesaj geliyordu. Konuşmanızı çeviriyor. Çok tatlılar. "Erkan ve ben askerlik arkadaşıyız. Askerden sonrada çok elimden tuttu. Bu sahip olduğum her şey bir şekilde Erkan'ın sayesindedir." Başımı salladım.

Sonra masayı buz gibi soğutan bir soru sordum. "Ne iş yapıyor?" Azad Bey bir süre düşündü. Tuğrul çeviri geç geldiği için biraz geç dondu. "Ticaret." Tuğrul'un kahkahası odada çınladı. Çünkü Azad Bey cevabı Türkçe vermişti. Anlamamıştım. "Ticaret." Benim için tekrar ettiğinde tebessüm ettim. Tuğrul tekrar homurdandı. Azad Bey ters bakışları ile ona bakmaya başlamıştı. Ne dediğini merak ediyorum Lala. Acaba Leyla benim içinde çeviri yapar mıydı. Kimse bana seslenmeden tabağıma biraz yemek aldım. Leyla telefonunu bana uzattı. "Numaranı yaz Kamer istediğin zaman yardım için arayabilirsin." Tebessüm ettim. "Onun yerine sosyal medya hesabımı versem numaramı kapattırdım."Yalan. Ne diyeyim? Üvey babam kafayı yedi bana beni nasıl öldüreceğine dair mesajlar atıyordu o yüzden hattı çıkardım mı diyeyim? Sen de haklısın. 

YALAN HAYATWhere stories live. Discover now