21-Nikah

996 77 33
                                    

21-Nikah

15 Aralık 2023
Laura Kamer Karaaslan

Huzurluyum. Hemde çok huzurluyum anneciğim. Cidden sevdiğim bir adam var hayatımda. Bağıra bağıra aşığım demek istiyorum. Çok hızlı oldu. Nasıl bu kadar hızlı oldu bilmiyorum ama aşık oldum. Aşık olduğumu nikah günümde kabullendim. Bu biraz ironik. Ona güveniyorum. Sevdiğimden önce güvendiğim gerçeğini kabul ettim. Güven sence de daha önemli değil mi anne?

Boynumda ki kolyeye küçük bir öpücük bıraktım. Annemle aramdaki bağın somut temsiliydi. Kendi içimden annemle konuşmak onun beni duyduğunu ve hissettiğini düşünmek istiyordum. Başımın altındaki kalp atışlarını dinledim. Gökhan hala uyuyordu. Kalp atışları sakindi. Başımı kaldırdım. Yüzünü inceledim.

Sakalları uzamaya başlamıştı. Saçlarını sevdim. Genelde o bana yapıyordu. Güldüm. Kaşları hafifçe çatıldı. Sonra gözlerini açtı. "Günaydın." Çenesine küçük bir öpücük bıraktım. Gülümsedi. "Günaydın! Güzel uyudun mu?" Güldü.

"Senin yanındayken çok güzel uyuyorum." Yanaklarım kızardı. Yüzümde aptal bir gülümseme vardı. "Hazır mısın? Nikaha." Yatakta doğruldum. "Çok hazırım, sen?"

Düşünür gibi yaptı. Kaşlarım çatıldı. "Pardon? Neden duraksadın?" Dudak büzdü. "Bilemedim bir an." Kollarımı bağladım. "İstemiyorsan vazgeç." Güldü. Komik değildi. "Şaka yaptım."

"Hiç gülmedim." Kollarımı daha sıkı bağladım. Küsmüştüm. Belime sarıldı. Omzuma bir öpücük bıraktı. "Pişt." Yüzüne bakmadım. Omzumu tekrar öptü. "Tamam, özür dilerim. Kötü bir şakaydı." Gözlerine baktım. "İstiyor musun? İstemiyor musun?"

"İstiyorum. Hatta daha önce seni istediğim kadar istediğim hiçbir şey olmamıştı. En çok seni istiyorum." Dudaklarımız birleşti. Tutkusunu bütün hücrelerim de hissediyordum. Dudaklarımızı yavaşça ayırdım. "Bugün evleniyoruz."

"Hı hı karım oluyorsun." Sırıttım. Çenesine küçük bir öpücük bıraktım. Yataktan kalktım. Kaşları çatıldı. "Nereye ya?"

"Hazırlanmaya. Maria ve ben sizden önce çıkacağız. Tuğrul da gelecekmiş." Kaşları daha çok çatıldı. "Tuğrul'un orada ne işi var ya!?" Kahkaha attım. "Bir şey soracağım." Yatağa uzandı. Yanına yaklaşıp yüzüne eğildim. "Sen Tuğrul'u niye sevmiyorsun? Geçen el sıkıştınız gidip elini yıkayacak gibiydin."

"Tuğrul biraz uyuz biri, doğuştan gıcık o. Birbirimizi zaten pek sevmiyoruz. Bir de şimdi sürekli yüz yüze gelmek filan, benlik değil. Zorlanıyorum." Başımı salladım. Son kez dudaklarını öpüp, odadan çıktım. Ben çıkarken gözlerini geri yumdu.

Maria'nın kapısını tıklattım. Saat öğlene geliyordu. Akşam yedide hazır olacaktık. Maria odadan çıktı. "Ay uyanmışsın, tamam." Kulağındaki telefonu eline aldı. "Berrak tamam uyanmış bizimki. Sende kalk, gelin odasına gitti her şey, orada hazırlanacağız." Telefonu kapattı. Sonra elimi tuttu. "Hadi bizde çıkalım kuzum. Gelinliği, bizim kıyafetleri oraya yolladım. Berrak'ın ayarladığı kuaför de oraya gidecekmiş." Başımı salladım.

Dün Gökhan ve ben beraber bir gelinlik seçmiştik. Meriç'e dalga konusu olmuştuk ama olsun. Ona göre düğün yokken gelinlik ne alakaymış. Aman. Çokta gelinlik sayılmaz. Balık model azıcık parıltılı sade beyaz bir elbise diyebiliriz. Ama çok güzel. Maria benden önce kapıya gitti. "Kızım bir sakin ol üstümü değiştireyim. Pijama ile mi gideceğim." Maria şurup bana baktı.

"Ay lütfen Gökhan'ın yanında şu iğrenç filli pijama ile yattığını söyleme." Kaşları çatıldı. "Neyi var be pijamamın!?"

"Çocuksu. Güzel şeyler giyersin sanmıştım." Surat astım. "Aralık ayındayız. Hava buz gibi. Gecelik takımı ile mi uyuyayım, donarım." Göz devirdi. "Tek derdin o olsun. Evi ısıtırız kuzum."

YALAN HAYATWhere stories live. Discover now