YALAN HAYAT

12-Aileyle tanışma

12-Aileyle tanışma
Laura Kamer Rivera

Son bir saattir yatakta uzanıyordum. Maria iki gecedir otel yerine yanımda kalıyordu. Bana çoğu konuda yardımcı olmuştu. Alarm sesine uyanıp yorgun şekilde etrafına baktı. "Çok saçma rüyalar görüp durdum." Güldüm. "Günaydın." Yataktan kalktı. "Sen ne zaman kalktın?"

Dudak büzdüm. "Sabah 6'ya geliyordu sanırım." Başını salladı. "Heyecandan mı uyku tutmadı?" Olumsuz anlamda başımı salladım. "Düşünüyordum." Babam ve çocukları ile yediğimiz yemeğin üstünden iki gün geçmişti. İki günde sadece akşamları kursa gitmiş sabahları ise iş aramıştım. Bugün Meriç'in seçtiği restorana bakmaya gidecektim. Yarın akşam yemek olacak ve mekanı bugün seçiyorum. Sorumsuz bir insan olduğumun farkındayım.

Yataktan kalktım. "Sakin ol." Heceleri uzatmıştı. "Hadi önce kahvaltı edelim sonra mekana bakarız. Menü seçecek miyiz?" Kaşlarım çatıldı. Bir de o vardı değil mi? Off sıkıldım ben. Bende. Bende. Başımı salladım. Seçerdik. Yani umarım.

Odadan çıktık. Mutfaktan sesler geliyordu. Gökhan uyanmış olabilirdi ama tek başına bu kadar ses çıkarma ihtimali yoktu. Meriç'te kalkmıştı. Gökhan kahvaltı hazırlarken Meriç bir yandan onu rahatsız ediyordu. Maria gülmeye başladı. "Meriç rahat bırak adamı iş yapıyor." Gökhan elini tutan Meriç'ten kurtuldu. "Katılıyorum yardım etmiyorsun işimi bozma!" Meriç kollarını bağladı.

"Ama abi-" Gökhan elini havaya kaldırdı. Sus demek istemişti ama elinde bıçakla daha korkutucu görünüyordu. Meriç ellerini iki yana kaldırıp yavaşça geriledi. "Sakin ol. Gidiyorum." Mutfaktan çıkmak yerine yemek masasına kuruldu. "Günaydın Maria, günaydın yeni gelin heyecan var mı?"

"Yok Meriç ya gerginim sadece yetişecek mi yarın akşama." Meriç boşver gibi elini salladı. "Bizim aile sallamaz öyle şeyleri. Sıkıntı çıkmaz yani." Gökhan ağzının içinden homurdandı. "Bir sorun mu var?"

"Sorun değil aslında. Dayım ve annemle konuştum. Dayım çok mutlu oldu ama annem için aynısını diyemeyeceğim. Asıl yemekten önce seninle bir kahve içmek istiyor. Dün diyecektim ama geldiğim zaman uyumuştun." Kaşlarım çatıldı. "Ama ben Türkçe konuşamıyorum nasıl iletişim kuracağız?" Meriç güldü. "Halam senden iyi İtalyanca biliyordur yeni gelin sorun olmaz." Başımı salladım.

"Ne zaman içmek istiyor? Nerede içeceğiz?" Salatayı tabağa alıp derin bir nefes aldı. "Buraya gelecek, öğlen." Başımı salladım. Evet, şu an daha fazla gergindim. "Bir şey soracağım." Hepimiz Maria'ya döndük. "Dayım dedin yani Meriç'in babası mı?" Başını salladı. "Sevindi dedin? Neden sevindi ki? Onu mutlu eden ne?"

Maria hala tam anlamıyla güvenmiyordu. "Dayım ve Laura'nın annesi önceden tanışıyormuş." Bir şey fark ettim. Bu adam sana bir Kamer diyor bir Laura kafası bizden daha karışık. Fark ettim. Maria başını salladı.

Kahvaltı sessiz geçmişti. Gökhan işe gitmek yerine annesi geleceği için kalmıştı. Çok fazla gergin görünüyordu. Meriç ise Maria'yı alarak dışarı çıkmıştı. Bunu halası geleceği için mi yapmıştı yoksa başka sebeple mi emin değilim. Gökhan hala mutfaktaydı. Yardım etmeme izin vermemişti. Kafasını böyle topladığını iddia etmişti. Saate baktım. On ikiye geliyordu. Zil çaldı. Ayağa fırladım. Gökhan benimle bir mutfaktan çıktı.

"Sakin ol. Gerilme." Bana mı diyordu kendisine mi? Bence kendisine. Kapıyı açtım. Karşımda 49 yaşında olduğunu bilmesem en fazla 40 diyeceğim bir kadın vardı. Saçları sarıya boyanmıştı. 1,60 boyundaydı. Kısa topuklu ayakkabılar giymiş, dizinin biraz altında bir elbise giyiyordu. Çok şık görünüyordu. Saçları açık bırakılmıştı. Kendime baktım. Utanmasam pijama ile karşısına çıkacaktım. Üstümdeki şort etek ve gömlek ikilisine baktım. En azından biraz şıktım. "Hoşgeldiniz."