19- Kolye

1.4K 104 18
                                    

19- Kolye
Laura Kamer Rivera


İnsan bence bu dünyada bir annesinden kopamaz. Göbek bağı kesildikten sonra görünmez bir bağ orada kalmaya devam eder. Dünyanın farklı uçlarına da gitseler hatta biri ölse dahi bu bağ kopmaz. Kucağımda duran vazoya sıkı sıkı sarıldığım da annemin kokusunu duymuş gibiydim. Deliriyor olma ihtimalim vardı. Yutkundum. Vazoyu kutusuna geri koydum ve kutuyu dolaba eşyalarımı koyduğum yere yerleştirdim. Bu evde başına bir şey gelmezdi ama zarar görmesini istemiyordum.

Parmağımda duran yüzüğe baktım. Annem asla böyle olmasını istemezdi. En basitinden yanımda olmayı dilerdi. Her şeye ve herkese rağmen bana mükemmel bir anne olmuştu. Ben onu tüm kalbimle seviyordum ve sevmeye devam edecektim. Bizim bağımız o artık yokken bile hala yerli yerinde duruyordu ve ben o bağda hala annemin sevgisini hissediyordum. Odadan çıktığımda ilk banyoya girdim. Yüzümdeki gözyaşı izlerini ve makyajı sildim.

Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Gözümün önüne gelen yüz anneme aitti. Sana söz veriyorum anneciğim. Mutlu olacağım. Hayatıma devam edeceğim. Güçlü duracağım. Senin kızın olmaya devam edeceğim ve günün sonunda senin yüzüne bakamayacak hatalar yapmayacağım.

Banyodan çıktığımda Gökhan koridorda beni bekliyordu. Gözleri yüzümde dolaştı. Beni anlamaya çalışıyordu. "İyi misin?" Başımla onayladım. "İyi olacağım." Tebessüm etti. "Yardıma ihtiyacın olursa ben buradayım." İki adımla yanına gidip ona sarıldım. Eli belimde birleşti. Yanımda birinin olduğunu bilmeye onun güvenini hissetmeye ihtiyacım vardı.

İçeri girdiğimizde Berrak hafif endişeli bir şekilde beni bekliyordu. Ne zaman geldiğini bilmediğim Tuğrul tekli koltuğa oturmuş gergin ortamı daha çok gerecek şekilde sert şekilde etrafına bakıyordu. Acaba Meriç'le aynı ortamda olmak ona ne hissettiriyordu. Meriç'e döndüm. Tuğrul'u önemsemeyip pür dikkat bana bakıyordu. Gözlerinde bir anlayış pırıltısı vardı.

"Kamer ben üzülme ihtimalini düşünmedim mutlu olursun sandım." Tebessüm ettim. "Mutlu oldum. Benim için çok değerli bir şeydi onu kaybetmemek tekrar bulmuş olmak benim için çok değerliydi. Teşekkür ederim." Tebessümü daha çok büyüdü ve kollarını bana doladı. "İyi ki varsın." Sırtını sıvazladım. " Sende iyi ki varsın."

Maria ayağa kalkıp yanıma geldi. Odadaki herkes gözümün içine bakıyordu. "İyiyim ben hadi! Mod düşürmeyelim. Devam. Dışarı çıkmıyor muyuz?" Tuğrul başıyla reddetti. "Güzel bir mekandan yemek söyleyip evde oturalım dedik. Daha mantıklı geldi bize. Sen ne dersin?"

"Çoğunluğa uyarım benim için her şey tamam ama çıkmak istiyorsanız çıkalım." Meriç tebessüm etti. "Çıkmayın evde olursanız bende sizinle olurum. Gerçi siz beni davet dahi etmediniz ama neyse." Berrak söze girdi. "Bende davet edilmedim Meriç boşver."

Maria omuz silkti. Güldüm. "Kusura bakmayın bu bir double date'di bekar kabul edemezdim." Meriç burun kıvırdı. "Abim olsaydı kabul ederdiniz ama onu değil mi?" Berrak hafif bir hayal kırıklığı ile Meriç'e döndü. Yüzündeki hayal kırıklığı barizdi ama neden böyle bir bakış olduğunu anlamamıştım. "Yavuz'un sevgilisi mi var?" Meriç'in kaşları çatıldı. Tuğrul tek kaşını kaldırıp şüphe ile Berrak'a baktı. "Yavuz abi diyecektin herhalde Berrak." Berrak göz devirdi.

"Aynen Tuğrul, Yavuz abinin sevgilisi mi var?" Burdaki herkes kendi düşmanına aşıktı galiba. Herkes derken canım Lala. Seni de mi kaybediyoruz yoksa? Bu soruya ben net bir cevap veremem. Berrak kollarını bağladı ve masaya oturdu. Meriç ona bir cevap vermemişti ve bu onun moodunu düşürmüştü. Gökhan dahi olan biteni fark edip merakla Berrak'a bakıyordu. Maria ve Tuğrul yan yanaydı yani dedikodumu Maria ile yapamazdım.

YALAN HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin