17- Bekarlığa Veda

1.7K 105 8
                                    

17-Bekarlığa Veda
Laura Kamer Rivera

"İYİ AKŞAMLAR!" Maria arkamdan gülerek içeri girdi. Meriç kapının ağzında durmuş bana bakıyordu. "Senden mi çıktı o tuhaf aksan." Güldüm. Başımla onayladım. "Tekrar et bakayım." Güldüm. "Merhaba, iyi aksamlar, nasılsın?" Ağzı açık kaldı. "Ay şaşkınım şu an bir dakika. Hoşgeldiniz. Nasılsınız, ne yaptınız?" Koridora konulmuş küçük kumaş kutulara baktım. Bohça bu olmalıydı. "İyiyiz, bunlar mı babamdan gelenler?" Başıyla onayladı. Kutulardan birini açmak için eğildim.

"Yapma!" İkiside aynı anda beni durdurdu. "Ne oluyor be?" Birbirlerine baktılar sonra bana. "Bunlar senin değil." Kaşlarım çatıldı. "Olsun. Babam yolladı ne bakacağım." Maria elimden kutuyu aldı. "Seninkiler odada. Onlara bakalım hadi." Kaşlarım çatıldı. "İyi, tamam." Meriç koridorda kalmıştı. Odaya girdik. Babamın yolladığı siyah kadife kutulardı bana gelenler ise mavi kadifeydi. Yere oturdum. Kutulardan birini alıp açtım. Kutunun içinde ayrıca birkaç kutu daha vardı. Makyaj malzemeleri, bakım malzemeleri ve takılar vardı. Kutuyu kenara koydum. Maria yanımda dikiliyor her eşyayı özenle inceliyordu. Diğer bir kutudan birkaç gecelik ve pijama takımı çıktı. Çok tuhaf tüylü üstünde kocaman mor bir ponponun bulduğunu terliğe baktım. Topuk boyu en fazla 4 5 santimdi. Maria elimdeki iğrenç ötesi terliğe kahkaha atıyordu. "Bu ne be?!"

Üstünde kocaman mor bir ponpon vardı etrafı mor tüylerle kaplıydı. Cidden bu ne be!? Maria diğer kutuları açtı. Aynı çirkin terliğin birkaç farklı rengi daha vardı. Çöpe atsam ayıp olur muydu? Bunu hediye etmeye utanmadıysa çöpe atmak ayıp olmaz. Bu ne be!? Bilmiyorum cidden... "Maria bu ne tam olarak? Bunu giyip sokağa çıkmam ben?"

"Evde giy sende." Daha çok gülüyordu. Omzunu dürttüm. "Çok beğendiysen sen giy. Evde de giymem ben bunu. Çok çirkin yahu." Terliği kutusuna geri koydum. Rafta kalırdı. Diğer kutuya uzandım. Göz ucuyla bakıp geri koyduğum gecelikleri Maria uzun uzun inceliyordu. "Neyse en azından bunlar zevkli o terlikten sonra bunlar zebra desenli filan çıkabilirdi." Bir an çok kısa bir an zebra desenli bir geceliği hayal ettim. Kahkahamı üst komşu bile duymuş olabilirdi. Meriç kapıyı tıkladı. "Geleyim mi?"

Başımı salladım. "Abim normalde bohça açılırken yanınızda olmamamı söyledi ama merak ediyorum neye güldünüz?" Çocuk gibi kapıdan başını uzatıyordu. Daha çok güldüm. "Gel sana hediye var." Gözleri parladı. Hızla yanımıza geldi. Mor terliğin olduğu kutuyu ona verdim. Terliği görür görmez şok olmuştu. Tekrar kahkaha attım. "Bunu kim seçmiş be? Çok çirkin bu?"

"Harbiden nerede giyeceğim acaba bunu?" Meriç tuhaf bir şeymiş gibi tüyünden tutup havaya kaldırdı. "Çok tuhaf be bu?" Terliği geri koyup kutuyu bana verdi. "Bu çirkin şeyi kim seçti acaba?" Omuz silktim. Daha fazla kurcalamadan kutuları geri koydum. Bunlar bir yerde artık benimdi. Kutuların içinden hoşuma gidenleri çıkartıp kaldığım odaya yerleştirdim. Koyu mavi ve siyah gecelikte aklım kalmıştı. Salona geri döndüğümde Maria televizyon karşısındaydı. Yanına oturdum.

"Senin Almanya uçağı ne zaman kalkıyor?" Dudak büzdü. "17 sinde döneceğim. Veda sonrası nikâha az kalıyor. Yanında olayım sonra döneceğim." Koluna girdim. Başımı omzuna yasladım. "Özleyeceğim ben seni." Güldü. "Bende seni özleyeceğim. Gelirim yine müsait oldukça. Hem sen al şu vatandaşlığı o zaman sende gel git yaparsın." Başımı salladım. Meriç'e baktım. Yemek masasında çalışıyordu. Bu evde bir çalışma odası yoktu. Daha çok dinlenmek için kullanılan bir ev gibi görünüyordu. Bizden önce nasıl bir hayatları olduğunu merak ediyordum. Elimdeki yüzüğe baktım. İster istemez gülümsüyordum. Maria beni dürttü. Meriç'e belli etmeden bana sokuldu. "Sen bu Gökhan'a karşı bir şeyler mi hissetmeye başladın."

YALAN HAYATWhere stories live. Discover now