22-Tatil

781 51 10
                                    

22-Tatil
Laura Kamer Güneş

Son bavulun da fermuarını kapattım. Meriç isyan etmeye devam ediyordu. Sadece Maria ve benim 6 bavulumuz vardı. "Sadece 10 gün kalacağız ya sadece 10 gün. Ömürlük gitmiyoruz ne gerek var bu kadar eşyaya?"

"Sana ne ya? İhtiyaç var diye aldık herhalde!? Hem tüm eşyalarımı götürüyorum." Maria yeşil bavulunu kapının önüne koydu. İtalya'ya gidecektik. Maria ve toplamda 8 kişi olduğumuz ekip ile 4 5 gün kadar İtalya'da kalacaktık. Sonrasında Maria İtalya'da kalacaktı biz ise Türkiye'ye geri dönüp 5 günlük bir kar tatili yapacaktık.

"Niye Türkiye'ye gelirken bu kadar eşya getirdin ki sen?" Maria derin bir off çekti. Gökhan bizimle muhatap olmayı reddediyordu. Sabah bir sebepten Meriç'le kavga etmişlerdi. Nedenini sorsamda şu an iletişim kuramıyorduk. "Tuğrul nerede Maria?"

"O da Berrak ve Leyla'yı alıp gelecek." Başımı salladım. "İtalya'da araba kiralamamız lazım." Başımı salladım. Meriç yere oturdu. Pes etmişti. " Sekiz kişiyiz iki araba yeter."

"Benimde arabam var bir tane yeter o zaman." Son bavulumu da kapının önüne koydum. Gökhan ses etmeden bavullardan ikisini alıp asansöre taşıdı. Maria Meriç'in omzunu dürttü. "Niye kavga ettiniz siz?"

"Yok ya önemli değil sadece benim sülalem de bulunan erkekler aşık olunca beyinlerini kaybediyorlar." Gökhan için mi demişti bunu? Merakla Meriç'e döndüm. Bana doğru göz kırptı. "Gökhan için demiyorum. Tabii o da dahil ama Yavuz abimden bahsediyorum."

Maria sırıttı. "Yavuz ve Berrak arasında bir şeyler var değil mi? Herkes bunun farkında değil mi ya??"

Meriç başını iki yana salladı bunu asla onaylamıyordu. "Yani bencede fazlası ile belli aralarında bir şey olduğu." Meriç ikimize de kötü bir bakış attı. "Olamaz onların arasında bir şey."

"Valla kimin arasında hangi yangınlar çıkar sen bilemezsin Meriç. Olana da karışamazsın. Bırak seven sevsin."

"Bu konuda sizinle konuşmayacağım." İki bavulu da Meriç alıp gitti. Bavulları aşağıya taşıyorlardı." Maria koluma girdi. "Bu kadar kabalık bir tatil umuyorum ki mahvolmaz." Kalabalık tatilin iyi bir fikir olduğunu düşünen bendim. Umarım kötü olmaz.

Uçağı Tuğrul ayarlamıştı. Berrak'a göre bu Meriç Yavuz ve Gökhan'a güç gösterisiydi. Ben ise bunda bir mantık bulamamıştım. Yavuz bu hareketten sonra tatil masraflarını karşılamıştı. Ne amaçla olduğunu anlamasam bile birbirleri ile yarışıyorlardı.

Telefonuma gelen mesaja baktım. Gökhan'dandı.

Bavulları yerleştirdim. Gelin sizde. 

Gökhan'ın bana verdiği anahtarı ile kapıyı kitleyip evden çıktım. Resmi olarak dört gündür evliydik. Dün bana bir anahtar vermişti. Evin anahtarını.

Arabanın yanına geldik. Meriç bir yanda Gökhan bir yanda duruyordu. İkiside birbiri ile muhatap olmuyordu. Maria'ya döndüm. "İki adet çocukla yolculuk yapacağız." Maria arabaya doğru baktı. Küçük bir kahkaha attı. "Birbirlerine bakmıyorlar bile şaka gibi." Başımı iki yana salladım.

Çocuk gibiler. Pardon, gibisi fazla. Meriç arka koltuğa oturdu. Direkt Gökhan'ın arkasına oturmuştu. Bunu sürücü koltuğunda oturan Gökhan ile yüz yüze gelmemek için yapmıştı ön koltuğa oturdum.

YALAN HAYATWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu