23- Çocukluk

705 55 3
                                    

23- Çocukluk

Laura Kamer Güneş

Doğduğum şehre özlem duyduğumu indiğimde anlamıştım. Gökhan'ın elini sıkı sıkı tuttum. İçimdeki heyecan bana küçük bir çocuk gibi hissettiriyordu. Gözlerine baktım. "Sana göstermek istediğim bir sürü yer var." Tebessüm etti.

Uçağın inmesine bir saat kala Gökhan'ın dediği şeyleri daha çok düşünmüştüm. Etrafta olan olaylara bir süreliğine kulaklarımı kapatmak istiyordum. Yapabileceğini çok sanmam ama neyse Lala. Bence de ama en azından bir süre Gökhan'la bir şeyler yapmak istiyorum.

Maria bizi ailesinin restoranına götürmek istiyordu. Orada kendi arabasını alacaktı. Yavuz'un internetten kiraladığı iki araba havaalanının önünde bizi bekliyordu. Gökhan kulağıma eğildi. "Maria kendi arabasını aldıktan sonra arabalardan birini çalalım diyorum, baş başa gezeriz." Tebessüm ettim. "Olur."

Elimi tuttu. Onun yönlendirmesi ile arabalardan birinin ön koltuğuna oturdum. Sürücü koltuğuna Gökhan yerleşti. Meriç'i çağırsam Berrak Tuğrul'la kalacaktı. Tuğrul'u çağırsam yine olmayacaktı. Dudak büzdüm. Ben seçim yapamadan Maria arka koltuğa yerleşti. Tuğrul ise onun yanına oturmuştu. Daha bir dakika önce etrafına takılmayacaktın öyle demedin mi? Tamam ya.

Gökhan arabayı çalıştırdı. Maria tarif edeceği için önde biz vardık. Aramızdaki arabanın sürücü koltuğunda Yavuz vardı. Meriç ön koltuğa oturmuştu. Önüme döndüm. Gökhan Maria'nın tarifi ile sürüyordu. Arkamı döndüm. "Hala aynı yerde mi oturuyorsunuz?" Maria sırıttı. "Ben değil. Annemler hala burada. Restoran da yakın buradan. Ben biraz daha uzağım buraya." Başımı salladım.

"Aynı liseye gidiyorduk biz. Onların evi ve benim evim arasında 10 dakika falan vardı. Anthony babamın evi burasıydı. Orayı da görmeni isterim." Gökhan yüzünde bir tebessüm ile başını salladı. "Bizim eve geçelim. Ben arabamı alayım Tuğrul ve ben o araca geçeriz. Sonra restorana gidelim. Size italyan yemekleri ile ziyaret hazırlatayım." Tebessüm ettim.

"Türk yemekleri ile yarışır mı bilmem ama bizim yemeklerimiz de çok güzel." Tuğrul hala daha o kadar hızlı anlayamıyordu konuşulanları. Arada Maria ona çevirmenlik yapıyordu. "Maria annen restoranda mı?" Maria başını salladı. Dönüp Tuğrul'a baktım. "Bu kıyafetle mi çıkacaksın Samantha teyzemin karşısına?" Tuğrul kaşlarını çattı. Üstüne baktı. Aslında gayet normal bir kıyafet giyiyordu. Ben sadece biraz şaka yapmak istemiştim.

Maria'ya döndü. "Annen beni beğenmez mi?" Maria bu haline gülmemek için kendini sıkıyordu. "Aşkım, annemi bilmem ama abim seni ne giyersen giy sevmez." Tuğrul daha çok kaşlarını çattı.

"Abin de mi burada!?" Gökhan küçük bir kahkaha attı. "Yazık oldu Tuğrul'a." Tuğrul kötü kötü Gökhan'a baktı. "Kes sesini rica ediyorum."

Maria tebessüm etti. "Sorun etme ailem seni sever." İster istemez şu anda onların haline imrenmiştim. Gökhan'ı annemle tanıştırmak isterdim. Annem Gökhan'ı severdi. Sanırım. Yani, severdi bence. Anthony severdi. Ondan eminim. Gökhan'ın annesi beni sevmiş miydi bilmiyorum. Babası hakkında ise bir şey bilmiyordum. Babası ile arasında ne vardı merak ediyorum. Mahir kol düğmelerini ona verdiğinde delirtmişti. Yani mutlu mu oldu yoksa mutsuz mu? Ya da babasına ait bir şey neden onda diye mi sinirlendi anlamamıştım.

Birçok anıya sahip olduğum evin önünde durduk. Yavuz arkamızda durmuştu. Maria özlemle iç çekti. Günün sonunda ikimizde evimizi özlemiştik. Araba durduğunda araçtan indim. "Annenin haberi var mı?"

YALAN HAYATWhere stories live. Discover now