A-1

295K 6K 752
                                    

Işıl, çalan telefonun sesi ile gözlerini açarken telefonda gördüğü isimle yüzünde beliren gülümsemeye engel olamadan telefonu açtı.

"Ayşe sultan"

"Işıl neredesin kızım sen? Hani gelip bana gün için o meşhur elmalı kurabiyelerinden yapacaktın?"

"Ay ben onu tamamen unutmuşum ama sen merak etme ben bir saate oradayım çabucak yaparım." dedi mahçup bir sesle.

"Kızım millet geldi hem biz yaşlı insanlarız ilaç saatlerimiz geçer o zamana sen bizi tepe taklak mı edeceksin?"

"Haklısın sultanım. Tamam, o zaman siz takılın ben hiç rahatsız etmeyeyim sizi."

"Yok öyle kaçmak Işıl Hanım. Hemen geliyorsun."dedi yaşlı kadın sesinde yalancı bir sinirle.

"Tamam, sultanım bir saate gelirim ben."

Yüzündeki sıcak gülümsemeyle yatağından kalkarken ayağına geçirdiği terlikleri ile banyoya yöneldi. İki yıl önce annesi ve babasını trafik kazasında kaybettiğinden beri geriye kalan iki yakınından biriydi babaannesi. Aslına bakarsanız annesi ve babası varken de kardeşi ile sahip oldukları tek aile ferdiydi babaanneleri aile sıcaklığını hissettiklerini, doya doya sarılabildikleri tek kucaktı Ayşe sultan onlar için
Diğeri ise haylaz kardeşi Emir. Hayatındaki tüm saçmalıklara uğruna katlandığı, küçük yaşından beri onu koruyup kollamayı kendine görev bildiği biriciği. Tabi beyefendi şu an arkadaşlarıyla Miami'de gününü gün ederken ablasının varlığını hatırladığı dakikalar bir elin parmağını geçmiyordur.
Banyoda işini halledip doğru giyinme odasına giderken değişen hayatının, yüklendiği sorumlulukların etkisiyle olduğundan çok daha farklı bir çizgiye kayan giyinme odasında klasik kıyafetlerin bulunduğu askıları geçerek üzerine bir jean ve tişört giyip çantasını da alıp evden çıktı.

*********************

Işıl geldiğinden beri eline tutuşturulan tepeleme dolu tabakla birlikte kendisini soru yağmuruna tutan kadınlara cevap yetiştirmeye çalışıyordu.

Ve beklenen soru Münasebet teyzeden geldi.

"Işıl ne zaman evleneceksin sen teyzem?"

"Ay Münasebet teyze nereden çıktı şimdi bu bak ne güzel kısırımızı, böreğimizi yiyoruz dimi?"

"Kadın haklı Işılcığım bak yaşıtlarının hepsi evlendi ev bark sahibi oldular" Diye atladı Ayla teyze.

"Görende sizi 35 40 yaşıma geldim hala evlenemedim zanneder"

"E bu gidişle işin sonu oraya varacak baksana geldin 30 yaşına."

"Ne 30'u ya ben daha 26 yaşındayım. Ayrıca hangi yüzyılda yaşıyoruz evlenmeyi istememek de bir tercih değil mi?"

"Gitmeyin benim sarı kuzumun üzerine ben onu her haliyle severim. "

"Babaanne sen yapma bari. Hem ayrıca size getirdiğim hangi sevgilimi beğendiniz ki gideyim adamla evleneyim." Işıl'ın onlarla tanıştırmaya getirdiği her erkek arkadaşına bir kulp bulmuş allem etmiş kallem etmiş kızı da soğutmuşlardı.

"Beğenmeyiz tabi sen nerede olmayacak adam var gidip onları getiriyorsun karşımıza."

"İşe yaramaz mı? Ne suçu vardı örneğin Cem'in? Çocuk okumuş, iyi bir kariyer yapmış ayrıca çokta kibardı" Cem Işıl'ın sonuncu sevgilisiydi.

"Aman o sümsük mü? Bir kere onun saçları dökülüyordu iki yıla kel kalırsa görürdük seni" dedi bu sefer Nevin teyze.

"Peki, Serdar'ın ne suçu vardı?"

ATEŞWhere stories live. Discover now