A-31

51K 2K 64
                                    

"Hayırdır? Nereye?"

"Çiğdem, babasıyla tartışmış kötüyüm gelir misin diyor. "

"Gitmeyeceksin herhâlde? " Korkut'a kararsız bakışları ile karşılık verdi.

"Gideyim. Ağlıyordu."

"Çok riskli. " diyerek konuşmaya dahil olan Seçkin'e döndü.

"Kötüyüm dedi."

"Bu Işıl'ın kulağına giderse?"

"O zaman ben kötü olurum ama ayıp şimdi kız aradı kötüyüm dedi. Ben gideyim gelirim bir saate. "

"Sen bilirsin kardeşim ama bana kalırsa yine söylüyorum gitme. "

"Gidiyorum ben. Oturun siz. " diyerek kapıya yöneldi.
********
Geldikleri mekânın geniş girişinden içeri doğru yürürken önden yürüyen Selim'in gördüğü Çiğdem ile burun kıvırarak konuştu.

"Sosyetenin ve insanlık tarihinin en gereksiz insanı Çiğdem de buradaymış."

"Ayy o sevimsiz buradaysa gidelim. Akşam, akşam hiç çekemem. "

"Hayatım Mekânın sahibi magmaya inen seviyeyi Everest'e çıkardık diye birazdan yollarımıza kırmızı halılar serecek. Nereye?"

"Selim cidden gidelim. Başka mekânın seviyesini yükseltiriz. Olmaz mı?"

"Bırak gitmeyi. Sen şöyle bir yürü, estir rüzgârını da şu gereksizin varoş kuaföründe yaptırdığı saçları bozulsun. Ay resmen keyiften dört köşe olacağım." Işıl'ın koluna girerek mekânın içine doğru ilerlerken Işıl'dan daha kötü bakıyordu Çiğdem'e.

"Selim tamam, yeter bırak şuna bakmayı. "

"İyi tamam bakmıyorum zaten retinam sızlamaya başladı. " İçecek bir şeyler almak için bara ilerlerken barın yüksek taburelerine oturdular.

Arabasından inen Ateş mekâna girerek gözünü alan parlak ışıklardan dolayı kıstığı gözleri ile bakınırken gördüğü Işıl, Pelin ve Selim ile olduğu yerde kaldı. Işıl'ın etrafta dolaşan bakışları kendininkiler ile kesişirken dişleri arasından tısladı.
"Hass... Şimdi boku yedin oğlum."

Bedenine dolanan kollar ile sendelerken ağlayarak konuşan Çiğdem ve Işıl'ın arasında gidip geldi bakışları. İçinden kendi ruhuna bir El-Fatiha okurken Çiğdem'in kollarını tutarak kendinden uzaklaştırdı.

"Çiğdem. Işıl burada."

"Ayy Ateş benim gözüm Işıl'ı mı görür? Çok kötüyüm diyorum."

"İşte bende daha kötü olma diye diyorum."

"Nasıl yani? "

"Boşver Çiğdem, sen git otur bir yere kendine de bir şeyler söyle geliyorum ben şimdi. " Diyerek Işıl'ın yanına yönelirken koluna dolanan kollar ile tekrar arkasına döndü.

"Ateş çok kötüyüm görmüyor musun?"
Ateş bıkkınlıkla nefesini verirken yanlarından geçen genç çocuğu omzundan tutarak kendi yanına çekti.

"Kardeşim senden rica etsem hanımefendiye eşlik eder misin? "

"Ederim tabi. "

"Çiğdem bak bu genç sana yardım eder ben birazdan geliyorum. " Diyerek yanlarından ayrıldı.

"Gel abla tarafta oturuyorsunuz galiba. Ben yerinize kadar yardım edeyim." Çiğdem koluna giren genç çocuğa pis, pis bakarak kolundan çıktı.

"Abla senin anandır. Sen önce kendine yardım et."

"Abla sen az önce ağlamıyor muydun?"

"Sanane be! Salak şey." Derken sinirle yerine doğru yürüdü. Otururken hırsla konuşurak yanda duran çantasını koltuğun öbür ucuna fırlattı.

ATEŞWhere stories live. Discover now