A-46

36.6K 1.4K 88
                                    

Yumruklanmaya devam eden kapı ile Ateş kapıya doğru ilerlerken Işıl da ardından ilerledi.

"Aç diyorum sana! " Ateş'in açmak için uzandığı kapı ile Işıl derin bir nefes alırken tüm zırhlarını kuşandı.

Aralanan kapıdan hışımla giren Çiğdem'i çok ilerleyemeden kolundan yakalayarak durdurdu Ateş.

"Hop hop. Yavaş ol bakalım." Ateş'e kısa bir bakış atan Çiğdem, kolunu kurtarmak için çaba harcarken sinirden kızıl saçları ile aynı tonlara gelmiş bakışları ile bakıyordu Işıl'a. Işıl, Çiğdem'in alev alev bakışlarını ustalıkla karşılarken gözlerini ayırmadan konuştu.

"Ateş, bırak hayatım. "

"Saçmalama Işıl! Çık git sende buradan. "

"Vay vay Işıl Sencer'e bakın siz tüm zırhlarını kuşanmış beni bekliyor." Işıl'ın önüne kadar ilerleyerek adımlarını durdururken sessiz geçen birkaç saniyenin ardından konuştu.

"Mutlu musun? "

"Çiğdem çık şuradan. " Ateş'in söyledikleri ikisinin de umrunda olmazken Işıl olağanca sakinliği ile konuştu.

"Mutlu olmam lazım değil mi Çiğdem? Sen kesin öyle yapardın."

"Işıl! İçeri git. Çık sen de buradan!" Bağırarak Çiğdem'in koluna uzanan Ateş ile kendini geri çeken Çiğdem Işıl'a biraz daha yaklaştı.

"Bu kadar ileri gitmek senin haddine değildi."

"Neyin kimin haddi olduğunu tartışabileceğim son kişi bile değilsin." Sesindeki açık aşağılar ton Çiğdem'i daha da sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu.

"Ben seni ailenle vurdum diye sen de benim ailemi yıktın. " Işıl kalkan tek kaşı ve gizlemediği özgüven ile bakışlarını gelişi güzel bulundukları girişte gezdirirken konuştu.

"Ben kimseyi ailesi ile vurmam. Denedim ama karartamıyorum kalbimi maalesef o kadar. " Işıl'ın rahat, kendinden emin halleri Çiğdem'e sert darbeler olarak geri dönerken devam etti.

"Çocuk yok karşında! Onları senden başka kim ortaya çıkarır? Onları sen buldun çıkardın. "

"Ben vermedim o emri. O yüzden burada sarfettigin her kelime senin için zaman kaybı. "

"Gerçekten merak ediyorum. Bunu yaparken vicdanını hiç mi dinlemedin? " Işıl duyduklarının absürdlüğü ile yan taraflara doğru kıvrılan dudaklarını yerinden eden şey kısılan gözlerine yerleşen acıma hissini saliseler içinde silerken konuştu.

"Gittikçe düşüyorsun Çiğdem. Ben vicdanımı dinlemeseydim şuankinden daha beter bir halde olurdunuz. Beni bırak zamanında sen ve o annen dinlemiş olsaydınız şuan baban ile konuşmaya yüzün olurdu. " açık açık meydan okuyarak Çiğdem'e bakarken kollarını göğsünden birleştirdi.

"Kendinde olmayan oyuncağı başkasında görünce kıran küçük bir kız gibi bencil, kıskançsın. Işıl, anla bunu bir insanın babasını, ailesini kıskanamazsın!" Diyerek hiddetle bağırdı Çiğdem.

"Yeter artık. Yürü Defol git."

"İnan sen babanı kıskanılacak bir hale değil ibret alınacak bir hale düşürdün. Gelip evimde bana bağırıp çağıracağına git biraz yaptıklarından utan!"

"Sen bu yaptıklarından pişman olduğun gün bu konuşmayı hatırlatacağım sana. " arkasını dönerek kapıya ilerlerken Ateş'in hemen önünde durdu.

"Ateşşş... sevgilini pamuklara sarıp sarmalamayı unutma. "

*****
Aradan geçen bir hafta garip bir sessizlik ile sürüp giderken hep birlikte Defne ve Seçkin'in evlerinde yemek yemek için bir araya gelen grup kendi hallerinde evin farklı köşelerine dağılmışlardı. Işıl kalçasını mutfak tezgâhına dayarken tezgâhta duran doğranmış salatalıklardan birini eline aldı.

ATEŞWhere stories live. Discover now