A-38

46K 1.6K 33
                                    

Işıl mekândan çıkıp şirkete doğru giderken dikiz aynısında gördüğü peşindeki araba ile dudaklarını büzerken Ateş'in numarasını telefonundan tuşlayıp telefonu yan tarafa bırakırken telefona takılı kulaklığı kulağına taktı.

"Gökyüzüm?"

"Sen Hep böyle güzel açacaksan telefonlarımı ben hep ararım. "

"Sen yeter ki ara ben hep açarım böyle."

"Nerdesin, ne yapıyorsun? "

"Dışarıdayım ufak bir işim var. Sen? "

"Kızlarla öğle yemeği yedik şimdi şirkete gidiyorum."

"Anladım. Bir şey söyleyeceğim sana "

"Söyle. "

"Bu akşam eski lise arkadaşları hep beraber toplanalım diyoruz. Ne dersin? "

"Ne mi derim?"

"Bizde toplanalım diyoruz, Yorgun olurum dersen falan diye aradım."

"Yoo. Olur gelsinler."

"Tamam süper o zaman. Evde görüşürüz. "

"Tamam hayatım. "

Ateş kapattığı telefonu önündeki sehpaya bırakırken tekrar elindeki parçaları incelemeye devam etti. Karşısındaki Korkut'a sorarcasına bir bakış atarken tekrar elindekileri incelemeye başladı. İki elinde tuttuğu değerli parçaları masanın üzerinde duran kadife kutunun içine bırakırken kendileri ile ilgilenen kadına döndü.

"Bunlar çok güzel parçalar ama bana daha özel bir şey lazım. "

"Özellikle safir bir parça istiyor oluşunuz seçenekleri bir hayli kısılıyor. "

"Herkese safir hediye edilmez. Siz benden daha iyi bilirsiniz. "

"Safirin diğer adı gök taşıdır. Gökyüzüm dediğiniz kadına hediye edeceksiniz anladığım kadarıyla. "

"Tabi siz bana gökyüzünü içine sığdırdığınız bir safir gösterirseniz.
Karşısındaki kadın bir süre sessizce düşünürken oturduğu yerden kalkarken konuştu.

"O zaman size son olarak bir parça daha göstere bilirim. Daha iyisini geçin eşi benzeri yok. " Arka tarafa ilerleyen kadının ardından konuşan Korkut'a döndü.

"Anladı mı bir şey? "

"Sesinde bir gariplik yoktu. Büyük ihtimalle anlamadı. Ama akşam için şüpheliyim. "

"Akşam her şey sana bakar. İyi bir oyuncu ol çıkmasın plan ortaya. "

"Benden yana sıkıntı olmaz da beklemek huylandıracak onu. " Geri dönen kadın ile konuşmaları son bulurken bakışlarını elindeki siyah kutu ile yaklaşan kadına çevrildi.

"Bu parça özel bir koleksiyoner için getirttiğimiz iki parçadan biri. Doğruyu söylemek gerekirse çok şanslısınız çünkü yarın tekrar Londra'ya gönderiyorduk. " Eski yerine oturan kadın yavaşça kapağını açtığı kutuyu Ateş'in önüne iterken tepkisini beklemeye başladı. Önüne itilen kutuyu kendine doğru çevirdi. Kaşları memnuniyet ile havalanırken ağzından beğendiğini belli eden mırıltılar duyuldu. Yavaşça yerleştirildiği kutudan çıkardığı parçayı beğeniyle incelerken Korkut'a gösterdi.

"Vayy.. Sevil hanım neden uğraştırdınız bizi bu kadar? Harika bu? " Mahçup bir şekilde gülümseyen kadın bakışlarını Ateş ve Korkut arasında gezdirirken konuştu.

"Elinizde şuan 1978 yapımı merkeze yerleştirilmiş 18 karat damla kesim bir safir ve etrafındaki 16 adet elmastan oluşan parça tutuyorsunuz. Halkaya yerleştirilen küçük 15 safir ve 30 elmas ile gerçekten paha biçilemez bir parça. "

ATEŞWhere stories live. Discover now