A-32

50.5K 1.8K 58
                                    

Ateş'ten ayrılarak önüne dönmesi ile ikiside denize karşı yanyana oturdular. Bir yerden başlamaları lazımdı. İlişkilerinin bir ucundan tutmalı ve onu tekrar ayağa kaldırmalıydılar. Işıl sakin çıkan sesi ile konuştu.

"Neden anneni araştırdın? " Işıl'ın sorusuna verilecek hangi cevabın doğru olduğundan emin olmadığı için omuzlarını silkerken döküldü dudaklarından sadece bir kelime.

"Merak."
Nasıl bir meraktı peki bu?
Bir adamın en derinlerinde hala sesini duyduğu oğlan çocuğunun masum merakı mı? yoksa eksik de olsa büyümüş içindeki boşluğu koca taşlarla yok etmeyi bilmiş bir adamın mı merakıydı?
'Bak ben sensiz de var olabildim.'i  içinde barındıran bir merak veyahut 'hâlâ sana ihtiyacım var.' İle dolu bir merak.

"Niye o zaman, neden daha önce değil ya da daha sonra bilmiyorum. Bildiğim tek şey merak duygusuydu. Herkesin bildiği şeyi ben de öğrenmek istedim. Annem nasıl birisidir ya da aynaya her baktığımda  bilmeden de olsa ona olan benzerliğimi mi görüyorum her gün? Gitmek için sebebi neydi?"

"Bakmadın ama o dosyaya. O dosya haftalarca durdu masanda, çekmecende. Niye bekledin bakmak için? "

"Elin varmadı. Her akşam eve bakma planlarıyla geldim ama her seferinde bir şey durdurdu beni. "

"Her akşam çalışma odasına kapanıp o dosyaya baktın. Yanlıştı belki ama bu benim içime merak tohumları serpti. Sen her o odaya kapanışında o tohumlar yeşerdi, büyüdü."

"Sana söylemedim çünkü kendi içimdeki hesaplaşmaya hazır hissetmedim. O dosyada yazanlardan sonra ona hak mı vermeliydim yoksa her şeye rağmen bunu yaşamayı bana reva gördüğü için onu affetmemeli miydim? " Işıl ellerini Ateş'in ellerinin üzerine koyarken baş parmağını elleri üzerinde ileri geri oynamaya devam etti.

"Ne karar verdin peki? "

"Suçu ağırdı onun. İki kere altüst etti hayatımı. İlk giderek ikinci olarak da sevdiğim kadını götürerek. Kalemi kırıldı onun. "

"Tüm suç onun değildi ama ben de korkak bir aşığım. "

"Sen değil o küçük kız korkuyor  ama o küçük kız da öğrenecek korkularının ardına saklamasına gerek olmadığını. "

"Senden ayrı geçen zaman da anladım ki benim yalnız sana ihtiyacım var. Başka hiç bir şeye değil. "

"Bak Işıl, sana hep mutlu oluruz diyemem. Her gün güleriz de. Belki zifiri karanlıkta kalırız, dik yokuşlarda nefesimiz kesilir. Önemli olan bundan sonra zifiri karanlıkta birbirimize ışık olmak, dik yokuşlarda birbirimize nefes olmak. Önemli olan tek şey beraber olmak. Çünkü seninleyken mutsuzluk bile güzel. Sensizken mutluluk bile çekilmez. " Derken çıkardı ellerini Işıl'ın yanağına. Işıl elini yanağında ki elin üzerine koyarken avuç içine öpücük bırakırken sığındı Ateş'in avuç içlerine. Ateş'e gülerken konuştu.

"Baştan söyleyeyim. Bolca kıskanırım, surat asarım sana, epey didişiriz, sakinlik zaten hak götüre. Ben değişiyorum. Değiştiriyorsun beni ama her şeye rağmen o kadar iyi geliyorsun ki bana. "

"Hep böyle kalalım. Kokunu bu kadar yakından duyayım, nefesin çarpsın dudaklarıma, kalbini duyayım böyle yakından. Daha ne istenir bu hayattan ama gitme Işıl. Bir daha asla."

"Söz veriyorum. "

"Bundan sonra ne pahasına olursa olsun bir şey saklamayacağız birbirimizden."
Işıl oturduğu bankta bağdaş kurarak Ateş'e döndü.

"Madem bundan sonra bir şey saklamayacağız. Benim sana söylemem gereken bir şey var. "

"Gelsin bakalım neymiş. "

ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin