A-5

119K 5.2K 65
                                    

Işıl, Pelin'i yolcu ettikten sonra giysi odasına gidip üzerine Tayt ve tişört geçirip evin en üst katındaki duvarları ayna ile kaplı olan odaya çıktı. Birkaç dakika ayak egzersizi ve esneme hareketleri yaptı. Kapının yanında duran küçük dolaptan pointe*leri alıp ayağına geçirdi. Usulca ayağa kalktı ve müzik çalara ilerledi. Yıllardır yaptığı gibi kendini müziğin ritmine bıraktı. Beş yaşından beri duygularını dışa vurma yoluydu bale Işıl için. Sinirliyken sert olurdu hareketleri üzgünken, kırgınken daha yavaş, mutluyken daha coşkulu.
Kaçış yoluydu Işıl için kafasının içindeki her şeyi unuttururdu. Dünyadan soyutlardı onu, zihnini bir tek duyduğu müzik doldururdu...
********
Ateş ve Korkut kahvaltıdan sonra Seçkin'lerin bahçesinde oturmuş muhabbet ediyorlardı. Korkut ise hala Defne ile uğraşıyordu.
" Defne!! Bakar mısın bir dakika? " Mutfak kapısından kafasını uzatan Defne konuştu.
"Ay ne var gene Korkut? "
"Ne yapıyorsun kız sen içeride iki saattir? " kafasına yediği yastık ile bakışları Seçkin'e dönen Korkut tekrar Defne'ye döndü.
" Göbek atıyorum gel beraber atalım. Hey Allah'ım sen sabır ver. Ne yapacağım akşam için yemek hazırlatıyorum. Kalıyorsunuz değil mi? "
"Menüde ne olduğuna bağlı. Eğer açmazsa direk Ateş'e geçeceğim. Nevin teyze döktürür kesin. Evet ne vardı menüde? "
"Sarımsaklı eşek kellesi var uyar mı sana?"
" Yok canım ya ben hiç almayayım. Şişkinlik yapıyor biliyor musun? " yalandan hayıflandı.
" Yok Defne kalkarız birazdan" diyerek kızı rahatlattı. Çünkü biliyordu eğer akşam yemeğine de kalırlarsa Defne korkut'un gözlerini Çatalla oyup ellerine verecekti. Çalan telefonunu cebinden çıkarıp kulağına götürdü.
" Hayırdır Nevin teyze bir şey mi oldu?"
" Yok oğlum yok. Baban aradı akşama uğrayacakmış onu haber vereyim dedim."
"Tamam iyi yapmışsın. " diyerek telefonu kapattı. Önce kendi kalkıp korkut'u da kolundan çekerek kaldırdı.
" Kalk hadi gidiyoruz. Milleti canından bezdirdin zaten yürü. "
" Ne oluyoruz be oturuyorduk ne güzel. Hem daha Defne ıspanaklı börek getirecekti. "
" Yemin ederim baban şimdiye kadar nasıl batmadı sendeki bu boğazla şaşırıyorum. "
Ateş seçkin ile tokalaşırken Korkut da kapıda onları dinleyen Defne'nin yanına gidip yanaklarını sıktı.
" Şimdi gidiyor olabilirim ama bu geri gelmeyeceğim anlamına gelmez. Geldiğimde böreğimi yemezsem bozuşuruz. Duydun mu beni yengelerimin arasında en sevdiğim? "
"Beni bir börekle mi korkutacaksın? Her zaman bekleriz." Derken saçlarını da kendinden emin bir şekilde savurmayı unutmadı Defne.
Bahçeden çıkan ikili arabalarının yanına giderken bir yandan da ne yapacaklarını konuşuyorlar dı.
"Geliyor musun?"
"Yok ya anneme sözüm vardı unutmuşum. Ona gideceğim. "
"Tamam hadi görüşürüz o zaman" diyerek arabasına bindi ve evinin yoluna koyuldu.
************
Ertesi sabah Işıl erkenden uyanıp kendini spor hocası Alp'in yanında bulurken, aynı saatlerde Ateş de evinin bahçesine yaptırdığı Parkurda spor yapıyordu. Yaklaşık 2 saat süren sabah sporlarının ardından Ateş kendini duşa atarken Işıl da evine gidip hazırlanmak için yola koyuldu. Eve gelip hızlıca duşa giren Işıl, ihalenin tüm gerginliğini sıcak su ile bir nebze de olsa atarken kenarda duran beyaz bornozu giyip giyinme odasına ilerledi. Üç tarafi boydan boya dolaplarla çevrili geriye kalan tek duvarı da cam rafların üzerinde duran pahalı tasarım çantalar ile dolu odanın merkezinde duran camlı dikdörtgen dolabın üzerinde duran kahve ile keyfi daha da yerine gelirken bir süre elinde tuttuğu kahve fincanı ile dolaptaki kıyafetlerle bakıştı. En sonunda uzandığı askıdan beyaz bir pantolon ceket takımı indirirken askılar arasında ilerleyerek  içine giymek için ipek askılı beyaz bir bluzu eline aldı. Giydiği kıyafetleri ile adımları yatağının çaprazında kalan makyaj masasına yöneldi.  Sadece rimel sürdüğü gözlerinin aksine dudaklarına kırmızı iddialı bir ruj sürerken saçlarını kurutup hafif dalgalar verdikten sonra siyah Zımba detaylı ayakkabıları ayağına geçirdi. Konsolun üzerinde duran yasemin ağırlıklı parfümü sıktı. Yatağın üzerinde duran bej rengi çantayı ve yine Çantası ile aynı tonlarda ki gözlüğü eline alıp odadan çıktı. Alt katta merdivenlerin başında kendisini bekleyen Deniz ile karşılaşırken adımlarını bitirip asistanının karşısında durdu.
"Günaydın Deniz. Sence de tam ihale kazanmalık bir gün değil mi?"

ATEŞWhere stories live. Discover now