A-37

50.4K 1.6K 29
                                    

Biraz geriden alıyoruz.😊
******
Henüz daha yeni yeni şirkete gelmeye başlayan çalışanların meraklı bakışları arasında âdeta bastığı yerleri titreterek yürüyen Ateş hızlı adımlarla asansöre binerken. Ateş'in odasında geniş masanın önündeki tekli koltuklarda oturan koyu yeşil tulumunun altına giydiği siyah neredeyse kendisinin üç belki dört aylık maaşı ile anca alınacak ayakkabısını stresli olduğunu belli eden bir ritmle yere vuran Çiğdem ve her zaman gözleri muzurluk ile dört dönen ama bu sefer sıkıntıyla odanın her zerresinde gezen bakışların sahibi Korkut ile beraber Ateş'in gelmesini bekleyen Selma ihalenin üzerine kalmaması için içinden geçen o havalı dergide yazanların ışığında evrene pozitif enerji yolluyordu. İşi enerjiye, dergiye kaldığına göre çoktan hapı yutmuş olsada bir umuttu işte.

Kapı öfkeli bir şekilde açılırken asıl soruna odaklanacağına kapının sesini düşündü. Kapı hiç sinirli olur muydu? Ama biraz önce açılan kapıya ve şuan binayı bilmesede kendisini tir tir titreten ayak seslerine bakılırsa, olabiliyormuş.
Kapı büyük bir gürültü ile açılmasını ardından kapının önünde odanın içindekilerde gezdirdi bakışlarını tek tek. Atik adımlarla masasına otururken kendisine bakan bakışlar da gezindi.

"Kim anlatmak ister bu rezilliği? "

"Anlatılacak neyi var Ateş? Her şey açık. Gazeteciler bizi yanyana çok beğenmişler heralde." Çiğdem'in şuh sesi Ateş ve Korkut'un kaşlarının çatılmasına hatta Ateş'in yüzünü buruşturmasına neden olurken Selma gizlemediği iğrenme dolu bakışlarını çekerken konuştu.

"Ateş Bey, haberin kaldırılması için gerekenleri yaptım ama tabiki karşıt haber anca yarın sabahki baskıya girebilirmiş." İçinde Işıl'a duyduğu sevgi Çiğdem'den nefret etmesi için kendince haklı bir sebepken saygılı cümlelerinin altını iğneler ile döşedi.

"Eğer sizin için de uygunsa yarınki haberde Işıl Hanımdan da bahsedilecek ve haberin detaylarında sizin onu ne kadar sevdiğiniz ve yanınıza yakışmaya değer asıl kişinin Işıl hanım olduğu yazacak. " Çiğdem'e yandan bir bakış atarken bakışları Korkut'un gözünden kaçmamış, ve Korkut'un gülmemek için yanaklarını dişlemesine neden olmuştu. İtiraf etmeliydi ki Işıl'ın etrafındaki herkes çekinseler bile içlerinde derin bir bağ ile bağlıydılar ona. Buna Selma, Semih ve hatta çok yeni olmasına rağmen Gencay bile dahildi. Geçilmesi imkansız sınırlar bıraksa bile onlarla kendi arasında her zaman olabildiğince sakin ve düşünceliydi. Işıl'ı düşünürken hala alamadığı bir gönlünün varlığı geldi aklına. En kısa zamanda Işıl'ın yanına gitmeli ve hatasını telafi etmeliydi.

"İşini yapan bir Selma! Keşke zamanında yapsa. " Ters bakışlarını Selma'dan çekerken Korkut'a döndü.

"Kim çıkarmış bu haberi? "

"Fotoğraflardan biri zaten iki yıl öncesine ait diğeri de geçen ortaklık yemeğinden Çiğdem ile ayrılırken çekilmiş. "

Ateş kafasını elleri arasına alırken dirseklerini masaya yaslarken uzun biçimli parmakları yüzünde gezindi.

"Arkadaş, benim aklım almıyor. Bu ülkede iki insan yan yana geldiği zaman illa aralarında bir şey mi olması lazım? "

"Magazin kardeşim. Seviyorlar manşet yapmayı. "

"Selma daha erken bir şey yapamaz mıyız? "
Az önce söylediklerinden gayet mutlu bir şekilde kapının girişinde duran Selma bir adım öne gelirken Ateş'in sinirli gözlerine bakmamaya özen göstererek konuştu.

"Ben size sormadan gazeteciler ile konuştum eğer kabul ederseniz 2 saat sonra bir basın toplantısı ayarlaya bilirim. "

"Ne gerek var bu kadar uzatmaya, dallandırıp budaklandırmaya? " konuşmanın başından beri sessizce oturan Çiğdem'in sesi ile ona doğru dönerken konuşmasını bitirmesi için bekledi. Bekledi çünkü eğer şimdi konuşursa Çiğdem'in kalbini kıracaktı ve böyle bir şey yapmayı istemiyordu. Sonuçta odada kendi asistanıyla arkadaşı vardı ve her ne olursa olsun Çiğdem'i zor durumda bırakmak doğru gelmiyordu.

ATEŞWhere stories live. Discover now