Sessizlik, koca bir sessizlik çökerken bulundukları mekana Işıl'ın üzgün bakışları Ateş'in sorusu işaretleri ile dolu bakışlarıyla kesişti.
"Nasıl yani? " Derken şaşkınlığın verdiği tutuklukla sordu.
"Kafamda yerine oturtamadığım bazı şeyler var ve bunlar var oldukça bu ilişkiyi devam ettiremem. "
"Kafanda yerine oturmayan şey benim yerim mi? "
Işıl'ın cevap vermeyerek eğdiği kafasını çok başka bir şekilde yorumlayan Ateş kafasını yan tarafında duran denize çevirirken boğazındaki yumruyu gidermek için yutkundu birkaç kez. Manidar bakışlarını denizden deniz gözlüsüne çevirirken konuştu.
"Ben seni hayatımın merkezine koymuşken hemde. " Hızla kafasını kaldıran Işıl sağa sola salladığı kafası ile konuştu.
"Hayır, hayır bunun seninle alakası yok. "
"Bunun benimle alakası yok ama bizim ilişkimizle doğrudan alakalı. "
"Ateş lütfen ısrar etme artık. " hırsla ayağı kalkan Ateş avuç içlerini masaya dayayıp Işıl'a doğru eğilirken konuştu.
"Tamam. Al sana istediğin kadar zaman ama haberin olsun beni sevdiğine dair bütün inançlarım köreliyor. " Işıl'ın itiraz etmek için açtığı ağzı hızla geriye dönen Ateş'in ardından yeri boylayan sandalyenin tok sesi ile yarım kalırken mekandan çıkan adamın ardından baka kaldı.
Ve gitti.
Geride Işıl'ı ne kadar ağır bir enkazın altında bıraktığını bilmeden.********
Mekandan hırsla çıkarken girişte duran arabasına sert bir tekme savurdu. Adı gibi emindi ki Işıl bir şeyler saklıyordu ama emin olduğu bir diğer konu ise Işıl'ın bunu asla kendisine söylemeyeceğiydi. Arabanın etrafında dönerek sürücü koltuğuna oturdu. Direksiyona sayısız yumruklarını geçirirken kanına karışan ince sızıyla direksiyondan çektiği elleriyle yüzünü ovuşturdu.*****
Elindeki anahtarları gelişi güzel bir kenara bırakırken üzerindeki montun fermuarını açarak salona ilerledi. Boş bir çuvalı andıran bedenini koltuğa bırakırken gözlerini tavana dikti. Bakışları duyduğu ayak sesleri ile salonun girişine çevrilirken içeri giren Pelin usulca gelip yanına oturdu. Tavana diktikleri bakışları ile bir süre sessiz kalan ortamı Işıl'ın yorgun sesi doldurdu."Dağıldık mı şimdi? Oysa daha yeni yeni toparlandığımı hissediyordum. "
"Ne olacak bundan sonra? "
Sahi ne olacaktı?
Nereye varacaktı bu işin sonu?
Derin nefesler alırken Omuzlarını silkti. Ah bir bilse. Bir bilse bundan sonra ne olacağını."Ayrıldınız bitti gitti mi? bunlar elbet ortaya çıkacak. "
"Ateş'in bunları benden duyması lazım ama bunları söyleyecek ne gücüm nede cesaretim var. "
"Ateş bu işin ucunu bırakmaz Işıl. "
"Bırakmayacak elbet. Bir tarafım git söyle onunda bilmeye hakkı var diyor ama bir tarafım olanları öğrendikten sonra ya seni istemezse diyor. "
"Seninle olmak istememesinden korktuğun için mi ayrıldın adamdan?"
"onunla birlikteyken mantıklı karar veremem ben Pelin. Ateş benim mantığımın kör noktası. Onunla birlikte olursam alacağım her karardan en az derecede etkilenmesi için çabalayacağım. " oturuşunu düzeltti Pelin.
"Işıl yeter artık. Evet onu çok seviyorsun buna diyecek hiçbir şeyim yok ama neden hep güçlü olma rolünü üstleniyorsun? Sende acı çekiyorsun. Neden bütün yükü tek başına omuzluyorsun? Siz el ele vermediniz mi? Neden şimdi onun ellerinden de destek alıp yüklemek varken elini bırakıp tek başına giriyorsun o yükün altına?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ
RomanceBaşarısı, dimdik omuzları ile herkesi kendine hayran bırakan bir kadın, Işıl Sencer. Gizemli Cazibe Tüm gücüne rağmen geride duran ama güven veren adam, Ateş Önal. İnatçı Karizma ~~ "O ihaleyi ben kazanacağım Işıl Sencer." kendine yaklaşan adama...