ATEŞ

A-15

3 gün daha uzattıkları tatili bitiren ikili Ateş'in özel uçağı ile havaalanına iniş yaptılar. Ateş'in centilmen yardımı ile uçağın merdivenlerinden inen Işıl Ateş'in uzattığı eli sıkıca tutarken iniş pistinden havaalanının içine girdiler karşıdan kendilerine doğru gelen takım elbiseli adam ile Ateş adımlarını yavaşlatırken Işıl da ona ayak uydurarak yavaşladı.

"Ateş bey, Işıl hanım hoşgeldiniz."
Diyen adama Işıl gülümsemekle yetinirken Ateş ile aralarında geçen konuşmayı dinliyordu.

" hoşbulduk Semih bir şey mi oldu? "

"Efendim kapının önünde birçok gazeteci var. "
Semih'in söyledikleri ile panikle etrafına bakınan Işıl'ın elini güven verircesine sıkarken

"Rahatsız olmayın diye arka kapıyı Ayarladık."
Selim'in gösterdiği yoldan arka kapıya ilerlemeye başladılar.
*********
Zaman su gibi akıp geçerken çoktan ilişkilerinde bir ayı devirmiş olan ikili saklama gereği duymadıkları ilişkilerini dolu dizgin yaşıyorlardı.
Hissettiği hareketlilik ve dudaklarına bırakılan öpücük ile yatakta gerinirken usulca gözlerini araladı.
Haftaiçi fırsat buldukça bir araya gelirken haftasonlarını genellikle Işıl'ın Ateş de kalmasıyla beraber Ateş'in evinde geçiriyorlardı.
Her haftasonu olduğu gibi Ateş yine Işıl uyurken erkenden kalkmış sabah sporunu yapmıştı. Kendini yorgunluk ile Işıl'ın yanına yattı.

"Günaydın." Işıl yeni uyanmış olmasından dolayı pürüzlü çıkan sesi ile konuşurken yorgunlukla kafasını yastığa gömmüş Ateş'in homurtuyu andıran sesi duyuldu.

"Gün çoktan aydı bizim için ama evimizin prenses görünümlü cadısı için aynı şeyler geçerli değil."
Ateş'in sarılmak için uzattığı eli ile kendi elini kenetlerken konuştu.

"Ama ben diyorum sana beni de uyandır beraber koşalım diye"

"........" bu sefer ne dediğini anlayamazken boşvererek tekrar konuştu.

" Ateş bir şey söyleyeceğim sana "
Yattığı yerde doğrulurken sorarcasına ışıl'a baktı.

"Diyorum ki şu yakınlarda inşa edilen yeni binalardan birine taşınayım. Ne dersin? "

"Nerden çıktı bu şimdi? " sırtını yatağın başlığına dayarken Işıl'ı da yanına çekti.

"Sürekli bir arada olalım istiyoruz ama benim ev buraya çok uzak hem daha çok zaman geçiririz birlikte."

"Boşver sen o evleri gel bana taşın?  Ne dersin? "

"Daha neler Ateş."

"Ciddiyim ben zaten işimizin olmadığı her an birlikteyiz. Gel işte beraber yaşayalım."

"I-ıh olmaz."

" Neden olmasın. Birlikte oluruz sürekli, hem şirkete de burası daha yakın....." diye gerekçelerini sıralamaya devam ederken Işıl Ateş'in beline sarılan elini Avuçlarının arasına alarak işaret parmağı ile çaktırmadan bir şeyler yazıyordu.

"Ben de seni seviyorum. "  Ateş'in söyledikleri ile gülerek Ateş'e döndü.

"Sen bir şeyler anlatmıyor muydun? Nasıl anladın. " Ateş gülerek Işıl'ın burnunu sıktı.

"sen de sözde beni dinliyordun?" Işıl kafasını Ateş'in omzuna gömerken mazeretlerini sıralıyordu.

" kabul etmeyeceğim kesindi"

"Tamam bu konuda ısrar etmeyeceğim. O zaman bu gün bir ara gidip bakalım evlere. "

"Olurrr. " derken hala kafasını kaldırmıyordu. Odadaki sessizlik  sarılmış yatarken Işıl'ın karnından gelen gurultu ile bozulurken. Ateş gülerek Işıl'ı kendinden uzaklaştırdı.