A-54

23.9K 1.2K 180
                                    

Bölüm şarkısı: Vazgeçtim (Sezen Aksu'nun söylediği haliyle.)

Gencay uçağın kapısına doğru ilerlemeye başlayan Işıl ile havaalanından ayrılmak için kapıya yönelirken dolan gözlerine ellerini bastırıp geri iterek üzerindeki siyah ceketin cebinden telefonunu çıkardı.

"Efendim?"

"Semih benim, Gencay."

"Hayırdır Gencay bir sıkıntı mı var?"

** *
Pelin Defne ve Selim koşar adımlarla girişteki kalabalıktan yararlanarak yukarı katlara çıkarken 25. Katta olduklarını öğrendikleri beyleri suç üstü yakalamak için koridorda adeta koşarak ilerliyorlardı.

"Allah be!" Korkut bardan aldığı içki ile tekrar Seçkinlerin yanına giderken etrafında gezinen kızlardan ayırmadığı bakışları ile kendilerine ayrılan locaya geldi.

"Korkut, Ateş nerede?"

"Gelir abicim birazdan sen boşver Ateş'i etrafına bak." Seçkin yanına gelerek kur yapan kıza yandan ters bir bakış atarken Korkut'a doğru konuştu.

"Al lan şunları tepemden. İki gün sonra çocuğum doğacak lan benim."

"Aman Seçkin.. Bırak şimdi onları eğlenmeye bak. Ben de kendi işime."
Derken içeri yeni giren Şule hanımın yanına ilerledi.

"Güzel organizatörüme bir şeyler ikram etmek isterim."

"İş başındayken içki kullanmıyorum benim çekici müşterim."

"Yapma bunu. Buralar ayık kafayla çekilmez."

"Bugünü her anıyla hatırlamak istiyorum." Kadının iddialı tavrı ile Korkut'un tek kaşı havalanırken kadından çekmediği bakışları ile dudağını dişledi.

"Daha henüz hatırlamayan çıkmadı." Derken kadının belinin biraz daha aşağısına yerleştirdiği eliyle bara yönlendirdi.

***
Defne asansörden inerek binanın geniş kapısından çıkarken peşinden gelen Seçkin açıklama yapmaya çalışıyordu.

"Hayatım, güzel karım benim vallahi ben bir şey yapmadım. Kız geldi sırnaştı."

"Sus konuşma! lise arkadaşlarının bu kadar genç olduğunu bilmiyordum."
Pelin de tripli bir şekilde Defne'nin biraz arkasında ilerlerken Korkut Pelin'in triplerine anlam verememesine rağmen arkasından ilerliyordu.

Arabaya ilerleyen Defne ile Pelin de aynı yöne doğru sinirli adımları ile ilerlerken Korkut Pelin'i bileğinden yakalayarak durdurdu.

"Hadi Defne'yi anladım Seçkin onun kocası ama sen bana neyin tribini atıyorsun?" Korkut'un söyledikleri tokat gibi yüzüne çarparken içinden geçenleri söylemek ve söylememek arasında kaldı.

"Benim seninle aramda ne var ki bu tripleri yiyorum?" Derken iyiden iyiye sarhoş olduğunu belli ediyordu yuvarlağı kelimeler.

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

"Başka ne düşünebilirim ki Pelin?" Diyerek kollarını ne yapacağını bilemez bir halde iki tarafa açarken Pelin'in vereceği cevabı bekliyordu.

"Sana bir şey söyleyeyim mi? Sen bu hayatta hiçbir şeyi hak etmiyorsun Korkut Yıldırım." Pelin'in Ateş püsküren gözlerine ukala bir şekilde bakarken omuz silkti.

"Ben sana en başında dedim. Ben. Kimseye. Bağ-la-na-mam!" Pelin'in akmak için yarışa giren göz yaşlarını birbirine bastırdığı dişleri ve iki yanında sıkı sıkı yumruk yaptığı elleri ile durdurmaya çalışırken duydukları Ateş'in sesi ile merakla kapıya döndüler.

ATEŞWhere stories live. Discover now