7|Gizli Kalmayan Gerçekler

1.6K 249 61
                                    

Korku ve gerginlikle geçirdiğim iki günün ardından içine düştüğüm durumu çok daha iyi anlamaya başlamıştım.

Tayfun Korhan'ın aslında ne kadar pislik birisi olduğunu bizim çocuklara anlatmıştım.
İlk tepkileri kocaman açılan gözler ve inanmayan bakışlardı.
Kabul etmem gerekirse bir kaç dakika da olsa bana inanmamaları kalbimi kırmış hatta sinirlenmeme neden olmuştu.
Beni tanıyorlardı. Böyle bir yalan söylemeyeceğimi biliyorlardı ama yine de ilk başta inanmamışlardı.

Olayın şokunu atlatıp bana inanan ilk kişi Adnan'dı. Olayı kavradığında okkalı bir küfür etmiş, Tayfun Korhan'ın ölüsüne dirisine saydırmıştı.

Onu sırası ile Serdar ve Erzen takip etmişti. Kızlar sessizdi. Melisa gözleri dolu dolu öylece yüzüme bakıyor, Gizem ise sanki bilerek bana bakmaktan kaçınıyordu.

" Bize bunu en başta anlatmalıydın." Dedi Adnan.  Sesi hiç olmadığı kadar sert ve soğuktu. Kime sinirliydi bilmiyordum.
Onlara söylemediğim için bana mı, bana bunları yaşatan o pislik adama mı, yoksa içinde düştüğüm karanlığı görmediği için kendine mi?

" Korktum." Dedim aynı onun gibi sert bir sesle. Yerimde kim olsa korkardı. O adamı mahallede kime sorsak iyi bilirdi. Kimse inanmazdı onun genç kızları sözleriyle hareketleriyle taciz eden bir pislik olduğunu.
Kime ne diyebilirdim ki...

" Polise her şeyi olduğu gibi anlatacaksın. Kim sorarsa sorsun anlatacaksın. Senin korkacağın bir durum yok. O pisliği kim öldürdü bilmiyorum ama senin bununla bir ilgin yok."

Sahiden yok muydu?

Tam o günün gecesi ölmesi sadece tesadüf müydü?

" Adnan haklı" dedi Erzen. Gözlerinde bariz bir korkusu olsa da sesi tamamen duygusuzdu. Sanki biri onu konuşmaya zorluyormuş gibiydi.
" Senin bir suçun yok. Polise gidip her şeyi anlatalım."

" Daha önce neden anlatmadın diye sorarlarsa?"

"Korktum diyeceksin. Sonuçta her gün bu olay gelmiyor başımıza. Yada o an gerginlikten hatırlayamadım, hatırlayınca da hemen size geldim dersin. Böylesi daha inandırıcı olur gibi."

Düşündüm. Söylediği şey mantıklıydı. Ben polise gitmesem bile onların geleceği kesindi.

"Tamam o zaman. Abimler gelmeden gidelim. Onların bu olayı duymalarını istemiyorum."

Abimlerin bu olayı duyması demek annemle babamın duyması demekti ki bunu kesinlikle istemiyordum.

"Tamam hadi gidelim." Dedi Serdar oturduğu yerden ayağa kalkarken.
İki günün üzerine polise gitmek gerilmeme neden olsa da şu anlık bunun en iyi fikir olduğunu biliyordum.

🌨️

Yol boyunca hissettiğim gerginlik arabanın polis karakolunun önünde durması ile had safhaya ulaşmıştı.
Söylemeseler bile çocukların da gergin olduklarını biliyordum.

Hep beraber arabadan inip binadan içeri girdik. Kime ne diyeceğimi, kiminle görüşmem gerektiğini bilmiyordum.
Kalbim deli gibi atıyor olmasına rağmen bedenim buz gibiydi.

" Sakin ol." Dedi hemen yanımda duran Erzen ama onunda endişeli olduğu yüzünden anlaşılıyordu.

" Şimdi kiminle konuşmamız gerekiyor abi bizim?"

Polis karakolunun ortasında duruyorduk ama kiminle konuşmamız gerektiğini bilmiyorduk. Cidden komikti ama bu duruma gülemeyecek kadar gergindik.

" Eve gelen polisle konuşsak daha iyi olur gibi. Sonuçta anladığım kadarı ile bu davaya o iki polis bakıyor."

KİMSE MASUM DEĞİL  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now