Kimse Masum Değil 21

791 167 13
                                    

           🧩 GÜN GECENİN ARDINDA🧩

 “ Beni çok korkuttun” dedi o mekanik, insanın tüylerini diken diken eden korkutucu ses. “ Sana bir şey olacak diye çok korktum Bade.”

Adımı onun ağzından duymak adımdan nefret etmeme neden olurken, telefonu duvara fırlatıp paramparça etmek istiyordum.

Hastaneden çıktıktan sonra doğruca eve gelmiştik. Yengemin sessizce hazırladığı akşam yemeğinden sonra abimin git dinlen ikazı ile odama çekilmiştim ama dinlenmek şu an yapabileceğim en zor şeylerden biriydi. Evet bedenen dinleniyordum ama ruhen bitik haldeydim.

 “ Kimsin sen?” dedim yine söylemeyeceğini bildiğim halde. Kim olduğunu öğrenmeliydim.

Komik bir şey söylemişim gibi güldü. Gülüşü korkunçtu.    

 “ Henüz buna hazır değilsin.” Dedi gülüşlerinin arasında. Buna hiç bir zaman hazır olmayacaktım. Onun için tekrar sordum.

 “Kimsin?”  Derin bir nefes alıp korkudan ve gerginlikten hızlı hızlı atan kalbimi dinledim. Kalbim sanki göğüs kafesimin altında değilde hemen kulağımın altında gibiydi.

“Hazır olduğun zaman söyleyeceğim.” Dedi. Bu sefer sesi ciddiydi.

Yutkundum. Bunun için hiç bir zaman hazır olmayacağımı biliyordum.

 “ Şimdi nasılsın?”

Nasıl olduğumla cidden ilgileniyor olmalıydı.

 “Seni ilgilendirmez.” Dedim engel olamadığım öfke ile. Onunla normal bir şekilde konuşmak istemiyordum. Onunla hiç bir şekilde konuşmak istemiyordum.

Tekrar güldü. “ Normalde kedi yavrusu gibisin ama bana gelince aslan kesiliyorsun.”

Gerçekten aslan olsam ve onu parçalara ayırsam nasıl olur diye düşündüm. Bu düşünce inanılmaz bir tatmin hissi verirken, düşündüğüm şeyin korkunçluğu dehşete düşmeme neden oldu.

Ben birine zarar veremezdim. Ben birine zarar vermeyi geç bunu düşünemezdim bile.

 “ Sen normal olmadığın için sana normal olamıyorum.”

 “Keşke herkese karşı böyle olsaydın.” Durdu. Sanki diyeceği çok şey varmış ama kendini tutuyormuş gibiydi. “ Kendini korumayı öğrenmelisin Bade.”

Sanki bir canavar değildi de gerçekten beni seven normal biri gibi konuşması sinir bozucuydu. Canavar olduğunu unutuyor olmalıydı. Masum insanları öldürdüğünü, eline bulaşan kanın kızıllığını unutuyor olmalıydı ama ben unutmuyordum. Her gecemi cehenneme çevirdiğini unutmuyordum. Hiç bir zamanda unutmayacaktım.

Sahi bu günleri geride bırakabilecek miydik?  

 “ Ben kendimi koruyabiliyorum zaten.”

Güldü. Neden bu kadar çok gülüyordu?

 “Tamam kedicik.”

Dalga mı geçiyordu? Daha önce hiç hissetmediğim bir öfke bedenimi ele geçirirken aramayı sonlandırıp telefonu yatağın diğer ucuna attım. 

Burnumdan alıp verdiğim sert nefesler odamda yankı yaparken bu duruma nasıl geldiğimi sorguladım. Hayatım normal giderken bir anda alt üst olmuştu. Yalnız benim hayatım değil, benim yanımda olan diğer insanların da hayatı alt üst olmuştu. Bazen kaçıp gitmek istiyordum. Sahi buralardan gitsem o da peşimden gelir miydi?

Gitsem sevdiğim insanlar güvende olur muydu?

                              🧩

Kahretsin ki çok tatlıydı. Bu kadar tatlı olmak zorunda mıydı? Sinirli iken bile güzeldi. Sinirli olmasını üzgün olmasına tercih ederdim.

Korktuğunu biliyordum ama yine de bana cevap vermekten kaçınmıyor, telefonu yüzüme kapatıyordu. Onun yerinde başkası olsa o saniye gider canını alırdım. Gerçi ondan başkası ile konuşmazdım ki...

Gece boyunca uyumadan onun uyurken alıp verdiği düzenli nefesleri dinledim. Güzel deliksiz  bir uyku çekmişti. Sabah uyandığında bu kadar güzel uyuduğu için kendine kızacağını biliyordum. Boşuna vicdan yapıyordu.

Kimsenin sorumluluğunu almak zorunda değildi. Ölen insanlar için kendini boşuna suçluyordu çünkü ölenler, ölmeyi hak etmişlerdi.

Sabah biraz daha geç uyanmasını istesem de sabah sekizde uyandı ve dediğim gibi bu kadar rahat uyuduğu için kendine kızdı. Aptal.

Cidden odasına kamera kurmalıydım. Uykudan uyandığı halini görmeyi çok istiyordum.

Bir süre daha kendine kızmasını dinleyip ayaklandım. Bugün başka işlerim olduğu için gün boyu onu göremeyecektim. Bu canımı sıkıyordu.

Hızlı bir duş alıp üzerimi giydim. Evden çıkarken oldukça sıradan görünüyordum. Normal bir insan gibi...

Evden çıkıp yol boyunca yürürken gün içinde yapacağım şeyleri kafamda tartıyordum.

Aslında tam olarak ne işim olduğunu da bilmiyordum ama sanki bir şeyler yapmam gerekiyor gibi hissediyordum. Ara bir sokaktan geçerken ayaklarımın ucuna gelen topla durdum. Üç çocuk bir kaç metre ileride topla oynuyordu.

 “ Abi topu atsana.” Dedi içlerinden biri. Muhtemelen sekiz dokuz yaşlarında olmalıydı. Giydiği kıyafetler günün erken saati olmasına rağmen kirliydi. Büyük ihtimalle gözünü açar açmaz kendini dışarı atmıştı.

Diğer iki çocuk konuşan çocuğa nazaran biraz daha büyük duruyorlardı.

Topu onlara doğru attım. Çocuk attığım topu ayağı ile durdurup eline aldı.

 “Abi gel oynayalım istersen, iki iki maç yaparız.”

Kabul etmeliyim ki çocuk tatlıydı. Sarı saçları alnına yapışmış, kocaman açtığı gözleri ve bir dişinin eksik olmasına rağmen büyük bir gülümseme ile yüzüme bakıyordu.

 “ Belki daha sonra, şimdi işim var.” Dedim. Çocuk biraz bozulsa da kafasını sallayıp önüne döndü.

Onlar tekrar oynamaya başladıklarında bende yoluma devam ettim.

Kendi çocukluğum sanki izlediğim bir film sahnesiymiş gibi gözlerimin önüne geldi. Her çocuk gibi yaramaz ve tatlıydım. Daha küçücük yaşta ailem dediğim insanlar tarafından terk edilmiş olsam bile yüzümde görenin içini ısıtacak bir gülümseme vardı.

Üvey anne babamın maddi durumu iyi olduğu için her istediğim olmuştu. Evin bahçesinde bana Özel yapılan park bile vardı. İlk başta böyle şeyler çocuksu kalbimi mutlu etse de zaman geçtikçe bu tür şeylerin anlamsız olduğunu anlamaya başlamıştım. Anlamaya başladıkça hırçınlaşmış ve kendim ile diğer insanlar arasına görünmez bir duvar örmeye başladım.    

Her gün ördüğüm duvar daha da kalınlaşıyor dış dünya ile olan bağımı kopartıyordu. Bir gün gözlerimi açtığımda artık benim için her şey çok değişmişti. Ben değişmiştim.

Değiştiğimi ilk üvey annem fark etmişti. İlk zamanlar beni kendi halime bırakmış, daha sonra ise psikoloğa götürmeye başlamıştı.

Boşuna çabaladığını anlaması biraz zaman almıştı.

Ben bir canavardım. Tedavim yoktu. Canavar olarak doğmuş ve canavar olarak ölecektim.

   

 

    

KİMSE MASUM DEĞİL  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now