Kimse Masum Değil 24

534 135 11
                                    

Hayatımın bir daha ne zaman yoluna gireceğini bilmiyordum. O yakalansa bile bir daha eskisi gibi hissedebileceğimi sanmıyordum. Hiç birimiz artık eskisi gibi gülemezdik. Son zamanlarda canımız o kadar fazla yanmıştı ki elli yıl sonra bile bu acının izlerini taşıyor olacaktık.

Çok değil bundan daha bir kaç ay önce tek derdimiz işte yaşadığımız sıkıntılar iken şimdi bambaşka sorunlarımız vardı ve aynaya baktığımda gördüğüm yüz bir kaç ay önce gördüğüm yüzden çok daha fraklıydı.

Duygularımı kaybetmiş gibiydim. İçine düştüğümüz bu iğrenç duruma alışmıştım ve bu çok berbat hissettiriyordu.  

Bugün tekrar buluşacaktık ve ben hiç bir şey hissetmiyordum. Sanki sevdiğim arkadaşlarımla buluşmayacakta hiç tanımadığım birinin yanına gidiyordum.

Hazırlanıp evden çıktığımda yengemin dikkatli ol demesine sadece sallayarak cevap verdim. Yolda yürürken sebepsizce yanımdan geçen insanları izlemeye başladım. Onların nasıl bir hayata sahip olduklarını tahmin etmeye çalışırken, aklıma yine o geldi.

Büyük ihtimal bana yakın bir yerdeydi. Yanımdan geçen herhangi biri o olabilirdi.

Sahi şimdi pat diye karşıma çıksa ne yapardım?

 Korkar mıydım? Cevabım evet olmalıydı ama nedense korku hissetmiyordum. Eskiden onu düşünmek bile korkudan titrememe neden olurken şimdi zerre korku hissetmiyordum. 

Kendime bile itiraf edemesem de bir yanım onu merak etmeden yapamıyordu. Birini bu kadar sevmek delilik olmalıydı.

Çocuklara buluşacak olduğumuz yere yaklaştığım sırada telefonumun zil sesi yanımdan geçip giden arabaların gürültüsünü aşıp kulaklarıma doldu. Aynı anda içime düşen garip his canımı sıkarken çantamın içinden telefonu çıkardım.

Ekranda beliren numara ona aitti. İlk defa bu saatte arıyordu. Gözlerimle etrafı tarayıp telefonu kulağıma yasladım.

 “ Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama öncelikle bil ki ben değilim.”

O rahatsız edici his büyüdü, büyüdü ve kocaman bir balon olup beni içine hapsetti. Kalbimin korku dolu atışını duyabiliyordum.

 “Noldu?”

Ne olduğunu bilmesem bile korku bedenimi kuşatmıştı çünkü onun bile kulaklarıma dolan sesi tedirgindi. Belki birazcık üzgün.

 “ Melisa öldü.” Dedi hiç beklemeden. “ Ama ben öldürmedim biliyorsun öldürsem söylerim. İntihar etti.”

Kulaklarım uğuldamaya başladığında bir an şaka yapıp yapmadığını düşündüm. Şaka yapıyor olmalıydı. Melisa iyiydi. Bu yaşanan olayları atlatmıştı. Ya da atlatmış gibi davranmıştı. Her türlü intihar etmesi çok saçmaydı. Melisa intihar edebilecek biri değildi.  

Boğazımda oluşan kocaman yumru ile yutkunmaya çalıştım ama sanki tükürüğün soluk boruma takılmış gibi öksürmeye başladım. Kafamın içinde sürekli konuşan birileri vardı. Ölmüş olamaz diyordu. Diğer herkes tamamdı ama Melisa benim kaç yıllık arkadaşımdı. Onu tanıyordum. Bizim suçumuz değil demişken neden intihar etmişti.

O eski haline dönmüştü. Gülüyordu.

“Bade kendine gel. Şu an kriz geçirmenin sırası değil. Derin bir nefes al.”

O’ mu yapmıştı? Yapmadım demişti ama ona inanabilir miydim?

“ Neden?” Dedim güçlükle, “neden böyle bir şey yapmış? İyiydi. Gülüyordu. Atlatmıştı bunları.”

KİMSE MASUM DEĞİL  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now