Kimse Masum Değil 22

949 177 21
                                    

🧩KÖTÜ ADAMLAR YALNIZ MASALLARDA      DEĞİLLER🧩

    

Aynada ki yansımama bakarken gördüğüm tek şey benim yüzümden ölen insanların acı ve kan dolu suratlarıydı.

Zaman kavramını çoktandır yitirdiğim için hangi aydaydık, bugün günlerden neydi bilmiyordum. Yaşama alanım odam olmuş, dışarı çıkmamaya yemin etmiştim.   

Beni görmek için gelen arkadaşlarıma üç gündür kapıyı açmıyor, ikna etme çabalarına kulak tıkıyordum. Ben zarardım. Kimin yanında olursam olayım birilerine doğrudan veya dolaylı yoldan zarar veriyordum.

Nefes almak bile benim için artık işkenceyken bu aralar sürekli düşündüğüm bir şey vardı.

İntihar etmek.

Sanki şu an tek çözüm buydu. Öldüğüm an her şey son bulabilirdi.

O zaman ne bekliyorsun dedi kafamın içindeki ses. Bu üç günde oldukça sessizdi. Şimdi öldür kendini.

Sahi ölümü düşünürken neden harekete geçmiyordum. Çünkü korkaksın dedi.  Haklıydı. Korkuyordum. Ölüm dile kolay gelse de beni diğer tarafta neyin beklediğini bilmiyordum ve bilinmezlik çok korkutucuydu.

Banyodan çıkıp odama geçtim.

Havasızlıktan dolayı odamda oluşan keskin koku burnumu sızlatırken kapıyı kapatıp üç gündür çıkmadığım yatağa tekrar girdim.

Yattığım zaman içeri geçen midem isyan çığlıkları atıyordu ama görmezden geldim.

Yaşamak istemiyordum ama ölmeye de cesaretim yoktu.

Gözlerim duvarda asılan saate kaydı. Zamanı gelmişti. Tam bir dakika sonra arayacaktı. Bundan önce tam bu saatte aradığı gibi.

Akrep beşin yelkovan tam 12’ nin üzerinde durduğunda telefonumun ışığı yanmaya başladı.

Ekranda artık ezbere bildiğim o numara belirdiğinde yutkunup aramayı cevapladım.

 “ Bugün nasılsın?” dedi mekanik ses.

Cevap vermedim.

 “İyi değilsin.” Dedi ben konuşmayınca. Sesini makine değiştirmiş olsa bile üzgün olduğunu hissetmiştim.

 “ Daha ne kadar odanda kalacaksın? Yemek yemiyorsun, düzgün uyumuyorsun, kimse ile konuşmuyorsun. Bade böyle böyle ölmeye çalışıyorsan boşuna uğraşma. Senin bile sana zarar vermene izin vermem.”

Hastaydı. Korkudan titrememe neden olacak derecede hastaydı.  

 “ Benden uzak dur.” Dedim. Sesim belki de günlerce konuşmadığım için olsa gerek cılız çıkmıştı. Sanki hayatımda ilk defa konuşuyor muşum gibi zorlanmıştım harfleri bir araya getirirken.

Güldü. “ Benden yapamayacağım şeyler isteme.”

Umutsuzca iç çekip, aniden gelen ağlama isteğimi bastırdım.

 “ Bunu bana neden yapıyorsun?”

Ağlamamak için çabalarken konuşmak çok zordu.

O da iç çekti. Delinin tekiydi.

 “ Bunu hâlâ soruyor olman beni sinirlendiriyor ama sakince son bir kez söyleyeceğim. Sana bir şey yapmıyorum, sana bir şey yapanlara yapıyorum çünkü seni bu dünyadaki insanlardan ne kadar çok nefret ediyorsam seni o kadar çok seviyorum.”

Gülmek istedim. Onun gibi canavar nasıl birini sevebilirdi?

 “Sevmiyorsun, hastasın takıntılı bir ruh hastası” dedim. Belki de bana zarar vermeyeceğine artık inandığım için içimden gelenleri söylemiştim.

KİMSE MASUM DEĞİL  (Tamamlandı)Where stories live. Discover now