1. Bölüm

72.9K 788 123
                                    

Yüksek sesli müzik, birbirine çarpan kadehlerin sesi ve sarhoş insanların attığı kahkahalar birbirine karışıyor ve zaten bulanık olan zihnimi daha da bulandırıyordu ancak artık alışmıştım. Yaşım tutmaya başladığından beri yani son iki yıldır sık uğradığım yerlerin başında geliyordu bu bar ve kafamı az da olsa dağıtıyordu.

Bana karışacak bir ailem olmadığından sık sık bara gelmek veya içkinin dibine vurmak benim için bir sorun teşkil etmiyordu. Ben Ahu Birsen, annesinin küçük yaşta terk ettiği bir kızdım babam ise fahişeleriyle ilgilenmekten beni gözü görmezdi sadece maddi olarak desteği oluyordu o kadar.

Ben şimdiye kadar kendi kendini idare etmeyi başaran biriydim. Benimle ilgilenen ebeveynlerim hiçbir zaman olmamıştı, ben ise onların yokluğunu kendime dert olarak değil de bir ödül olarak görmüştüm. İstediğim her şeyi rahatça yapıyordum. Gündüzleri evde geçen vaktim geceleri hareketleniyor, partilere katılıyor, içiyor ve deli gibi eğleniyordum.

Bugün de o günlerden biriydi, evde sıkılmış ve kendimi favori barıma atmıştım. Normalde tek gelmezdim ancak bu akşam nedendir bilinmez tek başıma olmak istemiştim. Bazen herkesten uzaklaşarak tek kalmak istediğim oluyordu bu yüzden çok da garipsemiyordum bu hallerimi.

Etrafıma bakındığımda herkes deli gibi dans ediyor ve içkilerini yudumluyordu sadece birkaç kişi benim gibi oturmayı tercih etmişti. Fazla oturduğumu düşünüp kadehimi bir dikişte içtim ve masaya bırakarak dans edenlerin arasına karıştım. Bende ritme uyarak dans etmeye başladığımda vücudumun içkiden dolayı gevşediğini hissediyordum.

Ne kadar süre geçti bilmiyorum ancak birden belimde hissettiğim ellerle irkilerek arkamı döndüm, uzun boylu ve büyük ihtimal otuzlarında bir adam beni tutmuş sırıtarak dans etmeye çalışıyordu. 

Üzerimde gezdirdiği bakışlarından amacını anlamıştım, üzerimdeki siyah mini elbise ona yatabileceği bir kadın olduğum izlenimini vermiş olmalıydı ancak ben öyle bir kız değildim ve hayatım boyuna hiç kimseyle birlikte olmamıştım. Ellerini bedenimden uzaklaştırmaya çalıştıkça daha sıkı tutuyor ve iyice dibime giriyordu.

"Çek ellerini üzerimden." daha da sırıttı "Hadi ama güzelim, zoru mu oynayacaksın? Senin de istediğini biliyorum." sinir katsayım gittikçe artıyordu, ben daha ne olduğunu anlamadan adamın arkasında bir adam daha belirdi ve önümdeki adamı omzundan tutarak geriye fırlattı, evet resmen fırlattı çünkü adam neredeyse birkaç metre uzağa gitti.

"Sana ellerini çek dedi duymadın mı?" adam kendine geldikten sonra öfkeyle yanımıza yürüdü "Sen kimsin lan, sana ne." yanımdaki adam derin bir nefes alırken ona fırsat vermeden adamın yanına yaklaşıp dizimi iki bacağının arasına serçe geçirdim, adam acıyla inlerken sert bir yumruğu da suratının ortasına geçirdim.

"Bir kadın sana istemiyorum diyorsa istemiyordur, naz yapmıyordur. Anladın mı piç herif?" aynı sinirle arkamdaki adama döndüm "Yardımına ihtiyacım yok, kadınları yardıma muhtaç varlık olarak görmeyi  bırakın." sinirimden o da nasibini alırken pistten ayrılıp tekrar yerime oturdum. 

Barmene yeni bir içki siparişi verirken bana asılan adamın güvenlikler tarafından dışarı atıldığını gördüm diğer adam ise localardan birine geçip oturmuştu. O an dikkat etmemiştim ancak adam gerçekten yakıyordu. Uzaktan bile ben pahalıyım diye bağıran siyah bir takım elbise giymişti. Kirli sakalları, herkese diz çöktürecek kapkara gözleri ve yakışıklı suratıyla oturmuş ve gelen viskisini yudumluyordu. O kadar hızlı içiyordu ki muhtemelen ben öyle içsem şu an kafayı çoktan bulmuştum.

Aslında onun bir suçu yoktu ancak anın siniriyle ona da patlamıştım. Yaptığının hoşuma gitmediği de söylenemezdi, o kadar uzun zamandır kimse tarafından korunmamıştım ki bugün onun beni koruması içimdeki kız çocuğuna neşe saçtırtmıştı ama bunu tabi ki ona belli etmeyecektim.

Kalbe Esir +18Where stories live. Discover now