26. Bölüm

10K 317 34
                                    

 Keyifli okumaalar :)

🍀🍀🍀

Gözlerimi açtığımda çoktan öğlen olmuştu. O kadar uykunun üzerine kendimi oldukça dinç hissediyordum. 

Yanımın boş olduğunu fark ettiğimde yataktan yavaşça kalktım. Sanırım Barlas işe gitmişti. Bir yandan banyoya ilerlerken bir yandan da tek başıma ne yapabilirim diye düşünürken aklıma Beste'yle Alparslan geldi, belki onlarla bir şeyler yapabilirdim. 

Banyoya girdiğimde kulağıma dolan su sesi ve duşakabinin içindeki beden tüm planlarımı değiştirdi. Üzerimdeki kıyafetleri önemsemeden sessizce duşakabine yaklaştım ve içine girdim. Kollarım arkasından doğru Barlas'ın beline dolanırken ılık su yavaşça beni de ıslatmaya başladı, yine de umursamadan sarılmaya devam ettim.

"Günaydın sevgilim." diye neşeyle konuştuğumda sesimin desibelinin yüksek çıkmasına engel olamadım. Su üzerimizden akmaya devam ederken ıslak sırtına uzun bir öpücük kondurdum.

Belindeki kollarımı hafifçe kendinden uzaklaştırarak bana döndü. Dudakları alnımla buluşup kısa bir buse kondurdu. "Günaydın güzelim." diye karşılık aldığımda gülümsedim, ağzından çıkan sözler ne olursa olsun beni mutlu etmeye yetiyordu. 

"Yavrum ıslandın. Niye girdin suyun altına?" dediğinde omuz silktim ve "Zaten duşa girecektim bir şey olmaz dedim."

Barlas da bunun üzerine kıyafetlerimi çıkarmama yardım etmiş ve beni suyun altına sokmuştu. Önce vücudumu daha sonra da saçlarımı yıkamıştı. Dokunuşları öyle nazikti ki beni mayıştırıyordu.

İkimiz de vücudumuzdaki köpüklerden tamamen arındığımızda suyu kapattı. Duşakabinden çıkıp ikimiz için de havlu getirdi, Ben de tabii ki bu fırsatı kaçırmayıp vücudunda bakılmadık yer bırakmadım ancak bu havlusu belinde yerini alana kadar sürmüştü. Gözlerimi kısıp havluya baktım, manzaramı bozmuştu.

Gözlerimin önünde sallanan el ile kendime geldim. "Yavrum iyi misin, niye öyle bakıyorsun havluya?"

Manzaramı bozduğu yetmiyormuş gibi bir de beni rezil etmişti. Kafamı sallayıp kendime geldim, biraz daha öyle bakarsam adam beni deli zannedecekti. "Yok bir şey, dalmışım sadece." dediğimde kafasını salladı inşallah inanmıştır. Küçük havluyu elinden alıp saçlarıma doladığımda o da büyüğünü bedenime sarmıştı. 

Banyodan çıktığımızda odada olacağım için Barlas'ın kıyafetlerinden seçecektim ki Barlas'ın bana uzattığı poşetle duraksadım. "Bunları giy güzelim, dışarı çıkacağız." dediğinde meraklı gözlerim onu buldu. "Nereye gideceğiz ki?"

"Buraya kadar gelmişken gezmeden gitmek olmaz. Hadi hazırlan."

Heyecanla gülümsedim ve Barlas'ın seçtiği elbiseyi giydim. Tam bir yaz elbisesiydi. İnce askılı ve lila rengiydi. En çok hoşuma giden ise üzerinin papatyalar ile süslü olmasıydı.

Elbiseyi üzerime giydiğimde tam olmuştu ve üzerimde çok hoş duruyordu. Aynanın karşısına geçip birkaç dakika yansımama bakmaktan kendimi alıkoyamadım. Yansımamın yanına bir beden daha geçtiğinde gülümsedim.

Her zamankinin aksine rahat giyinmişti. Altında siyah bir pantolon ve üzerinde de beyaz bir tişört vardı. Kollarını belime doladığında göğsüne yaslandım. Dudakları boynumla buluşunca derin bir nefes aldım, bu adam sürekli aklımı başımdan alıyordu. 

"Çok yakışmış." dediğinde, "Ben de çok beğendim, teşekkür ederim." diye karşılık verdim.

"Bana bunlar için teşekkür etmene gerek yok güzelim, benim olan her şey senin." dediğinde kafamı sallayarak onayladım. 

Kalbe Esir +18Where stories live. Discover now