16. Bölüm

16.4K 469 43
                                    

Keyifli okumalaar :)

🍀🍀🍀

Ertesi gün gözlerimi açtığımda gözlerim yatağın boş tarafına takıldı. Barlas'ın bu saatte nereye gitmiş olabileceğini düşünürken banyodan gelen su sesiyle cevabımı almış oldum, erken kalkıp duşa girmiş olmalıydı.

O duştayken hızlıca kahvaltı hazırlarım diye düşünüp yerimden kalktım. Aslında bir yardımcı vardı ancak ben kendim hazırlamak istediğim için o biz çıktıktan sonra işe geliyordu. Barlas için bir şeyler hazırlamak, onunla vakit geçirmek hoşuma gidiyordu.

Sabahları ben yataktan kalktıktan sonra çok geçmeden o da kalkıp yanıma geliyordu. Ben bir şeyler hazırlarken bana sarılıyor, küçük buselerle beni mutlu ediyordu. Her sabah aynı rutini yaşamamıza rağmen her seferinde aynı heyecan ve mutluluğu yaşıyordum, onunla olan hiçbir şey eskimiyordu sanki.

Mutfakta durmuş kahvaltı hazırlıyorken belime dolanan kollar ve yanağıma konan öpücükle gülümsedim. Gizli gizli gelmesine rağmen korkmamıştım çünkü mutfağa adımını atar atmaz duş jelinin bile bastıramadığı odunsu kokusu onun varlığını belli etmişti.

"Birkaç dakikalığına kalktım yataktan, hemen kaçmışsın."

Elimdekileri tezgaha bırakıp ona doğru döndüm. Ellerini tezgaha yasladığında, ellerimi kollarına koydum. Gülümseyerek, "Gitmemiz gereken bir işimiz var, biliyorsun değil mi?" dediğimde omuz silkti. Kocaman cüssesine rağmen çocuk gibiydi.

"Biraz daha uzansaydık şirket batmazdı eminim."

"Seni bıraksam akşama kadar tembellik yapacaksın zaten. Nasıl patronsun sen?"

Kaşları çatıldı. Parmak uçlarımda yükselip iki kaşının ortasına bir öpücük kondurduğumda eski haline geri döndü. "Çatma kaşlarını, erken yaşta yüzün kırışacak yoksa. Buruş buruş olursan bırakırım seni bak, yanıma yakışmazsın."

Dudaklarıma sert bir öpücük kondurdu. O kadar ani olmuştu ki neye uğradığımı şaşırdım. "Çok konuşuyorsun. Yaşlı da olsam çoğu insandan daha yakışıklı olacağıma emin olabilirsin, o yüzden endişelenmene gerek yok."

Gözlerimi devirdim. "Aman, egondan bir şey kaybetme zaten." 

Tam dudaklarıma yöneliyordu ki kapının çalmasıyla uzaklaştı, öpemediği için sinirli görünüyordu. Onu umursamadan hızlı adımlarla mutfaktan çıktım ve kapıyı açtım. Karşımda Barlas'ın şoförü duruyordu.

"Bir şey mi istemiştin İzzet Abi?"

Elindeki zarfı bana uzattı. "Ahu kızım bu Barlas Bey'e geldi, verirsin."

Kafamı sallayıp zarfı aldım. "Tamam abi veririm, sağ ol." 

O müştemilata giderken bende içeriye girdim. İzzet abi karısı Hacer ablayla birlikte müştemilatta kalıyordu. Hacer abla da bu evin yardımcısıydı. Barlas yoğun olduğu zamanlarda onların yanına gider bir çaylarını içerdim. Onlarla muhabbet etmek hiç sahip olmadığım aile sıcaklığını veriyordu bana. Bu yüzden çok sevmiştim onları.

Mutfağa geri döndüğümde Barlas hazırladıklarımı masaya götürüyordu. Omzumu kapının pervazına yaslayıp izlemeye başladım. Bardakları masaya koyarken beni gördü. "Kim gelmiş?"

Kapıdan ayrılıp içeriye girdim, elimdeki zarfı ona uzattım. "İzzet abi getirdi, sana gelmiş."

Zarfın içini açıp baktı. "Kimden gelmiş?" diye sorduğumda zarfı bana uzattı. Elinden alıp içine baktım, gördüğüm kadarıyla bir davetiyeydi. İncelediğimde Barlas'ın annesinin düzenlediği bir davet vardı ve bize de davetiye yollamıştı.

Kalbe Esir +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin