23. Bölüm

11.7K 437 83
                                    

Keyifli okumalar :)

🍀🍀🍀

Geldiğimiz yeri Barlas'ın nereden bildiğini sorguluyordum. Çünkü burası on sekizinci yaş günümü kutladığım yerdi.

İki sene önce arkadaşlarım kendi aralarında benim için bir parti hazırlamış ve sahil kenarında bir mekân kiralamışlardı. Küçük tatlı bir mekandı ve sahile bakıyordu.

"Burada ne işimiz var Barlas?"

Elimi tutarak beni mekana yürüttü. "Gel sen."

Bir yandan yürüyor bir yandan konuşuyordum. "Barlas, bir dakika. Sen burayı nereden biliyorsun?"

Cevap versin diye beklerken mekâna giriş yaptık. Normalde tıklım tıklım olan yer şu an bomboştu. Galiba kapattırmıştı.

"Burayı hatırlıyor musun Ahu?"

Onayladım. "Evet. On sekizinci yaş günümü kutlamıştım burada." 

Onaylar bir şekilde başını salladı. Bizim için hazırlandığı belli olan masaya doğru ilerledik. Masa yemeklerle donatılmış ve çeşitli çiçeklerle de süslenmişti. Barlas sandalyemi çektiğinde teşekkür ederek oturdum, o da karşıma oturdu.

"Seni buraya neden getirdiğimi merak ediyorsun değil mi?" dediğinde başımı salladım.

"Burası seninle ilk tanıştığım yer." dediğinde bakakaldım. Ben neden hatırlamıyordum?

"Anlamadım. Nasıl yani?"

"Ben seni ilk kez o barda görmedim Ahu. Burası benim sürekli geldiğim bir mekandı, iki yıl önce yeni senin doğum gününde de Beste'yle buraya gelmiştim ancak partiden dolayı kapalı olduğunu söylediler. Beste ısrar etmeseydi geri dönecektim ancak partiye katılmak için çok ısrar etti." güldü. "İyi ki de etti."

"Bestenin zoruyla da olsa katılmayı kabul ettim. Beste eğlenirken ben de bir köşede oturuyordum. Sonra bir şey oldu." bana baktı. "Sen geldin." 

"Beyaz bir elbise giymiştin, saçların ve makyajın özenliydi. Etrafa gülücükler saçıyor ve o kadar insanın içinde parıl parıl parlıyordun." o anı hatırlar gibi gülümsedi. Pür dikkat onu izliyordum. 

"Bütün gece seni izledim. İnsanlarla konuşurken gülümsemen bir an olsun solmuyordu. İçiyor, dans ediyor, deliler gibi eğleniyordun. Benim ise tek yaptığım seni izlemekti. Beste yanıma gelip ne zaman gideceğimizi sorduğunda seni gördüğüm süreyi mümkün olduğunca uzatmak istiyordum bu yüzden parti bitene kadar bekleyeceğimizi söyledim."

Birçok soru sormak istesem de sözünü kesmedim, her şeyi anlatmasını istiyordum.

"Bütün gece seni izledim. Bıkmadan, usanmadan. Saat geçtikçe seni göreceğim süre de kısalıyordu, ne yapıp edip seninle konuşmak istiyordum. Sonunda bir fırsat buldum dışarıya çıkmıştın, adımlarım seni takip etti. Ta ki.." sözünü yarım bıraktığında devamını ister gibi baktım. "Ta ki ne?"

Derin bir nefes aldı. "Seni bir adamla sarmaş dolaş görene kadar. Kim olduğunu bilmiyordum ancak seni onunla sarılırken gördüğümde sevgilin olduğunu anladım ve sessizce oradan uzaklaştım. Bütün gece hayran olduğum kadının başkasına ait olduğunu öğrenince içimde bir sızı oluştu, yine de yapacak bir şeyim yoktu."

Bir süre sessiz kaldı ve suyunu yudumladı. Ben ise bahsettiği kişiyi düşünüyordum. O zamanlar olan sevgilimdi ancak kısa süreli bir ilişkiydi, doğum günümden iki ay sonra da ayrılmıştık zaten.

"Ondan sonra ne yaptın peki, yani hiç düşündün mü beni?"

Gülümsedi. "Unutulmaz bir kadın olduğunu unutuyorsun herhalde bebeğim. Tabii ki hiç aklımdan çıkmadın." Gözlerime baktı, "Seni takip ettirdim." dedi.

"Ne!" diye doğal bir tepki verdim.

"Sakin ol. Niyetim asla kötü bir şey değildi, sadece neler yaptığını bilmek istemiştim. O gördüğün fotoğraflar da o zamandan kalma."

"Hiç karşıma çıkmayı düşünmedin mi?" dediğimde, "Düşündüm." dedi.

"Ne zaman?"

"Sevgilinden ayrılmıştın, karşına çıkmamak için hiçbir sebebim kalmamıştı. Nasıl karşına çıkacağımı düşünüyordum. Bir akşam seni takip eden adamım aradı. Çok içtiğini ve eve gidemeyecek halde olduğunu söyledi. O gece bunu fırsat olarak bildi ve yanına geldim."

"Ben neden hiçbir şey hatırlamıyorum?"

"O kadar içmiştin ki yürüyemiyordun bile, hatırlamaman normal." dediğinde, " Ne oldu o gece?" 

"Seni almaya geldim ama tabii ki tanımadığın için yardım etmeme izin vermedin. Yine de bir şekilde ikna ettim seni. Seni eve bıraktığımda çantana numaramın yazılı olduğu bir not bıraktım. Eğer ararsan seninle konuşmak için bir fırsat elime geçmiş olacaktı ancak sen aramadın."

Hayal meyal de olsa hatırlıyordum o geceyi ancak Barlas'ın yüzü bulanıktı zihnimde. Ertesi sabah onun benden faydalanmak isteyen biri olduğunu düşünmüştüm ve aramamıştım, hayatımın hatasını yapmıştım sanırım.

"Peki bardaki o gece karşıma çıkman planlı mıydı?" dediğimde kafasını sallayarak onayladı.

"Evet. bir buçuk sene öyle böyle geçti. Belki unuturum dedim kendi kendine, belki hevestir dedim ancak değildi. Heves olsa her yattığımda gözümün önüne o güzel gülüşün gelmezdi, heves olsa her gece burnuma senin kokun dolmazdı."

Bu adamı bu zamana kadar nasıl görememiştim ben. Anlatmaya devam etti.

"O gece o bara geldiğimde artık karşına çıkmaya karar vermiştim. Çıktım da. Tabii ilk başta pas vermesen de sonu iyi bitti."

Ayağa kalkarak arkama geçti. Saçlarımı kenara çekip burnunu boynuma gömdü ve içine derin bir nefes çekti. Öyle bir nefesti ki sanki daha önce hiç nefes almamıştı.

"Bu kokuna," saçlarımı öptü." saçlarına," en sonunda da dudağımın kenarına öpücük kondurdu. " gülüşüne o zamandan beri meftunum ben."

Sanki dilim tutulmuştu, konuşamıyordum. Sevgisi o kadar gerçekti ki bunu iliklerime kadar hissediyordum. 

Ayağa kalktım ve kollarımı sıkıca boynuna doladım. "Özür dilerim." diye mırıldandım.

Kolları belime yerleşti. "Ne için özür diliyorsun güzelim?"

Hafifçe kendimi geri çektim. "Bunca zaman sevgini göremediğim için, seni beklettiğim için özür dilerim."

Gülümsedi, bir güneş gibi ısıttı içimi. Kollarıyla sarmaladı beni, kulağıma fısıldadı. "Yolun sonunda sen varsan eğer," yanağımda dudaklarının baskısını hissettim. "İki yıl ne ki, bir ömür beklerim ben."

Duramadım, dudaklarımızı birleştirdim. Öyle bir öptüm ki onu sevgiyle, kalbimin sevgiyle dolup taştığını hissettim. Öyle bir öptü ki beni yıllardır bana hasretmiş gibi.

Uzun soluklu öpüşmemizden sonra başım göğsüne yaslandı, bedenimi saran kollar bana huzur verdi.

Soracağım sorunun saçma olduğunu biliyordum ama yine de soracaktım.

"Barlas." beni daha sıkı sararak, "Hmm." diye yanıtladı.

"Biz şimdi neyiz?" dediğimde kısık sesli bir kahkaha attı. Beni kendinden uzaklaştırdı.

"Sen benim gözbebeğim," alnımı öptü. "aynı zamanda biricik sevgilimsin."

"Sevgilinim dimi?" diye heyecanla konuştuğumda gülümseyerek yanağımı okşadı. "Evet. Sevgilimsin güzelim."

Kollarımı tekrar sıkıca ona sardım. Onu sıkı sıkıya sarmak ve kaybettiğimiz zamanların acısını çıkarmak istiyordum.

Onu o kadar çok sevecektim ki beni beklemek zorunda kaldığı her saniyeye değecekti. Çünkü bu adam sevilmeye değerdi.

🍀🍀🍀

Yıldızımızı parlatmayı ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen :)

Bölümümüzü beğendiniz mi?

Bir sonraki bölümde size bir sürprizim var, daha doğrusu sürpriz bir çift. Şimdiden hayırlı olsunn🤭

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, sizi seviyoruum🤍






Kalbe Esir +18Where stories live. Discover now