31. Bölüm

8.1K 332 45
                                    

Keyifli okumalaar :)

🍀🍀🍀

Gözlerim kapalı bir şekilde düşmeyi bekliyordum ancak beklediğim olmadı. Düşmediğimi fark ettiğimde arkamı dönüp baktım ve Beste'yle karşılaştım. Elleriyle belimden destek vermiş ve düşmemi engellemişti. 

Dengemi sağladıktan sonra yavaşça merdivenlere çöktüm ve kollarım karnıma sarılı bir şekilde öylece durdum. O kadar korkmuştum ki şoka girmiş gibiydim, hareket edemiyordum.

Ben öylece merdivende otururken Beste fırtına gibi yanımdan geçti. Ne kadar sinirli olduğu gerilen yüz hatlarından belli oluyordu. 

Gözde'nin çığlığıyla onlara döndüm. Beste Gözde'nin saçlarını tutmuş yolarcasına çekiyordu. Gözde ise elinden kurtulmaya çalışıyordu.

Beste'ye bu yeterli gelmemiş olacak ki sert bir tokadı Gözde'nin yüzüne indirdi, sesi benim bile kulağıma çalınmıştı. 

Sesleri o kadar fazla çıkıyordu ki herkes başımıza toplanmıştı. Serkan abi ve Çağrı Beste'yi durdurmaya çalışırken Barlas soluğu benim yanımda almıştı. Yüzümü avuçlarının arasına almış endişeyle bana bakıyordu.

"Güzelim iyi misin, ne oldu burada?" dedi ancak benim konuşacak halim yoktu sadece sessiz bir şekilde oturuyordum.

Beste bütün çabalara rağmen Gözde'yi bırakmamıştı. Gözde neredeyse bayılacaktı. Yanağı yediği şiddetlerin etkisiyle kızarmış, dudağı patlamıştı. Ayrıca saç telleri Beste'nin elindeydi.

Beste'nin başının belaya girmesini istemiyordum bu yüzden ayaklandım ve ayırmak için yanlarına ilerledim. 

Ben daha ağzımı açmadan Beste Gözde'yi merdivenlerden sürüklemeye başladı. Gözde zar zor duvarlara tutundu. Kapıya geldiklerinde Beste onu bir çuvalmış gibi kapının önüne fırlattı ve yardımcıların getirdiği çantayı da üzerine attı.

"Seni bir daha abimle Ahu'nun etrafında görürsem bundan daha beterlerini yaparım haberin olsun. Defol git şimdi." Kapıyı da üzerine kapattığında rahat bir nefes aldı.

Beni gördüğünde endişeyle yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. Hem beni ve bebeğimi korumuş hem de Gözde'ye haddini bildirmişti. Hepsi için ayrı ayrı minnettardım.

"Çok teşekkür ederim Beste bebeğim sayende kurtuldu, gerçekten çok teşekkür ederim." diyerek ağlamaya başladığımda geri çekildi ve gözyaşlarımı sildi. "Saçmalama Ahu o senin çocuğunsa benim de yeğenim. Tabii ki sizi koruyacağım."

Kafamı salladım ve biraz oturmam gerektiği için salona geçtik. Ben sakinleşip yardımcıların getirdiği suyu yudumlarken Beste olanları herkese anlattı.

Tabii ki Barlas'ın gözü dönmüştü. Gidecekken ona engel oldum, şu an sadece yanımda olmasına ihtiyacım vardı. 

İyi olduğumu söylesem de kimsenin içi rahat etmemişti  bu yüzden doktor çağırmıştık.

Doktorun gelmesini beklerken Barlas bana ballı süt yapıp getirmişti. Yardımcı yapabileceğini söylese de izin vermemiş ve kendisi hazırlamıştı. 

Barlas'la yan yana oturuyorduk. O elimi avucunun içine almış sıkıca tutuyordu. Ona soru sorulunca cevap veriyor gözlerini de sık sık üzerimde gezdiriyordu. 

Çağrı yavaşça yanıma yaklaşıp oturduğunda ona baktım. "Yenge nasılsın, iyisin değil mi?" diye sorduğunda yenge demesi garip gelse de artık buna alışmam gerektiğini fark ettim ve gülümsedim. "İyiyim Çağrı, merak etme."

Biraz daha yakınıma geldi ve sessizce fısıldadı. "Yenge ayıptır sorması-" sözünü bitmeden Barlas "Ayıpsa sorma sen de." deyince susmak zorunda kaldı. Bu adamın nasıl bir kulağı vardı Allah aşkına?

Barlas'a ters bakışlarımı yolladım ve Çağrı'ya döndüm. "Boş ver sen onu Çağrı, sor bakalım."

Ben öyle deyince Çağrı gülümsedi ve Barlas'a dil çıkardı. Barlas'ın arkamdan sabır çektiğini duyuyordum ama umursamadım. 

"Yenge sen abimi nasıl bu hale getirdin?" dediğinde anlamaz bir şekilde baktım. "Abin zaten böyleydi Çağrı, ben bir şey yapmadı ki." dedim.

"Abim böyle değildi ki yenge, yani en azından benim tanıdığım abim böyle değildi."  Düşündüm. Ben Barlas'ı tanıdığımdan beri hep böyleydi, ben özel bir şey yapmamıştım.

Çağrı omuzuma hafifçe vurdu ve "Yenge doğruyu söyle, büyü mü yaptın abime?" dedi. Şakacı bir tavırla kafamı salladım. "Evet, hem de çok etkili bir büyü yaptım. Anında aşık oldu bana." dediğimde inanmış gibi duruyordu. "Bana da söylesene yenge, sevdiğim bir kız var ben de onu kendime aşık edeyim."

Yalanıma inanmış olmasını şaşkın bir şekilde izledim. Ciddi miydi bu çocuk?

"Gel söyleyeyim sana." dediğimde kulağını yaklaştırdı. Neden devam ettiriyordum bilmiyordum ama onuna uğraşması eğlenceliydi. 

"Gece yatmadan önce bir tane mum yak ve başucuna koy. Sonra sevdiğin kızı düşün ve üç kere şu cümleyi tekrar et 'Büyü yok Barlas bana aşık'" 

Kafasını sallayarak geri çekildi ve cümleyi tekrar etti. Ne zaman anlayacağını merakla beklerken sonunda anladı ve bana dudaklarını büzerek baktı. "Yenge ya, niye dalga geçiyordun benimle?" dediğinde güldüm çok tatlıydı.

"Tamam tamam üzülme hemen. Bir ara tanıştır beni şu kızla hallederiz." dediğimde sevinçle gözleri parladı ve bana sarılmak için uzandı ancak yarı yolda bir el ona engel oldu. Barlas kafasından tutarak onu geri itti ve beni iyice yanına çekerek kolunu belime sardı.

Çağrı ona ters ters baksa da umursamadı ve abisiyle konuşmaya devam etti. Çağrı'ya göz kırptım ve gülümsedim. Beste gibi onu da olmayan kardeşim gibi görüyordum. Aslınsa Barlas'ın bütün ailesini kendi ailem gibi görüyordum. Bu yaştan sonra da olsa bir ailenin olması iyi hissettiriyordu. 

Kapı çaldığında doktorun geldiğini anlamıştık. Gelen ellilerinin başında sevecen bir doktordu. Öğrendiğime göre aile doktorlarıydı. 

Rahat muayene edebilmesi için Barlas'ın odasına geçtik. Yaklaşık yirmi dakikalık bir kontrolden sonra bir sorun olmadığını arada bir kontrol için uğramamızı söyleyip gitmişti. Dinlenmeye ihtiyacım olduğu için bir daha aşağıya inmemiştik.

Barlas'ın kıyafetlerinin arasından bir tane beyaz tişört giydikten sonra yatağa uzandım o da üzerine rahat bir eşofman geçirdikten sonra yanımda yerini almıştı. Sıcak olduğu için üzerine bir şey giymemeyi tercih etmişti.

Başını sabah yaptığı gibi karnımın üzerine koydu ve küçük bir buse kondurdu. Derin bir nefes aldığını hissettim.

Konuşmaya başlamasıyla dikkatimi ona verdim. "Çok korktum Ahu. Varlığına daha yeni alışmışken onu kaybetme düşüncesi delirtecekti beni."

Sesindeki korkuyu sezdiğimden parmaklarımı saçlarının arasına daldırdım ve sakince okşamaya başladım. "Sakin ol sevgilim geçti. Bak bebeğimiz sağlıklı hiçbir şeyi yok."

"Bundan sonra daha dikkatli olacağım, size zarar gelmesine izin vermeyeceğim." Ona inanıyordum, bir şey söylediyse ne olursa olsun yapıyordu.

Bir süre daha öylece yattıktan sonra yanıma uzandı. Ben de göğsüne sığındım. Bugün yeterince korkmuştum, şimdi güvenli limanımda dinlenme zamanıydı.

"İyi geceler dünyanın en güzel babası."

"İyi geceler dünyanın en iyi annesi."

İkimizde aynı anda fısıldadık. "Sana da iyi geceler bebeğim." 

🍀🍀🍀

Ayy sonunda biri Gözde cadısını dövdü. Gençleştim resmen, bu kadar mı fark eder😁

Bölümümüzü beğendiniz mi?

Yıldızımızı parlatmayı ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen :)

Kalbe Esir +18Where stories live. Discover now