17. Bölüm

15.1K 454 82
                                    

Keyifli okumalaaar :)

🍀🍀🍀

Sabahtan beri sayamayacağım kadar elbise denemiş ancak içime sinen bir elbise bulamamıştım. Hangisini denersem deneyeyim üzerimde güzel durmuyor gibi geliyordu ve ben ilk defa alışverişten sıkıldığımı hissediyordum.

Barlas'a baktığımda kabinin önündeki koltukta oturmuş çalışanların ikram ettiği kahvesini yudumlarken bir yandan da telefonuyla ilgileniyordu. Yavaşça yanına ilerledim ve düşen yüzümle oflayarak yanına oturdum.

Telefondan kafasını kaldırıp asık suratımı fark ettiğinde telefonu kenara bırakıp bana döndü. "Ne oldu güzelim?"

"Hiçbir şey bulamadım. Ne yapacağım ben şimdi?"

Yüzünde gülümseme oluşurken parmakları yüzümde dolaştı, yanağıma küçük bir öpücük kondurdu. 

"Dert ettiğin şeye bak, buluruz yavrum."

Elimi tutup beni kıyafetlerin yanına sürükledi. Gözlerini kıyafetlerin üzerinde dolaştırırken bir tanesinin üzerinde durdu. Uzun, siyah bir elbiseydi bu. Kolları tülden oluşuyor, dizden aşağısında da yırtmaç bulunuyordu. Göğüs tarafında da neredeyse yok denecek kadar az bir dekoltesi vardı.

Barlas elbiseyi askıdan alıp bana uzattı. "Bunu bir dene bir bakalım." dediğinde onaylayıp elinden aldım ve koşarak kabine girdim.

Elbiseyi üzerime giydiğimde sanki bana özel dikilmiş gibi tam olmuştu. Vücudumu sarıyor, hatlarımı belli ediyordu. Sabahtan beri içime sinen tek elbise olmuştu. Benim saatlerdir bulamadığım şeyi Barlas'ın iki dakikada bulması her ne kadar sinirimi bozsa da sonunda bulabildiğim için mutluydum.

Mutlu bir ifadeyle kabinden çıktığımda Barlas karşımdaydı, beni baştan aşağı süzüyordu. Kendi etrafımda döndüm. "Nasıl olmuşum?"

Beklemediğim anda kendimi Barlas'ın kollarında buldum. Belimi saran kolları ve üzerimde olan bakışları her zamanki gibi beni etkilemeye yetmişti. Kesik kesik nefes alırken konuştum. "Barlas, ne yapıyorsun? Biri görecek şimdi."

Kimse umurunda değilmiş gibi dudaklarıma kondurduğu öpücükle gözlerim kocaman oldu. Etrafı kontrol ettiğimde kimsenin olmadığını görüp rahatladım.

Yalancı bir sinirle Barlas'a dönüp omuzuna hafifçe geçirdim. "Deli misin?" dediğimde kafasını salladı, dayanamayıp güldüm.

"Cevap vermedin. Güzel olmuş muyum?"

Hiç düşünmeden başını salladı. "Çok güzel olmuşsun yavrum. "

Yüzümde  engel olamadığım bir gülümseme oluştu. Daha fazla oyalanmamak adına kabine girdim ve kendi kıyafetlerimi giyerken elbiseyi özenle elime aldım. Kabinden çıktığımda Barlas kasada ödemeyi yapıyordu, karşı çıkmak istesem de dinlemeyeceğini bildiğim için ödemesine izin verdim.

 Çıkmadan önce endişeyle Barlas'a döndüm. "Sana takım elbise bakmadık. Ne giyeceksin?"

Nereden geldiğini anlamadığım poşeti gösterdi, o kadar oyalanmıştım ki ben çıkana kadar o kıyafetini seçmişti bile. 

Buradaki işimiz bittiği için Canan ablaya teşekkür ettikten sonra oradan ayrıldık.

Davetin yapılacağı yere doğru yola koyulmuştuk. Davet otelde yapılacağı içi üzerimizi orada giyinecek böylece vakit kaybetmemiş olacaktık, bunu için Barlas bir oda ayırtmıştı.

Barlas'la sohbet ederek giderken çalan telefonu araya girdi. İstemeden gözüm telefona kaydı, Gözde arıyordu. Barlas'ın gözü ilk olarak bana kaydı daha sonra telefonu cevapladı, telefon arabanın hoparlörüne bağlı olduğu için konuşulanları duyabiliyordum.

Barlas'ın, "Efendim Gözde." demesinin ardından cilveli bir tonda konuşan kadınla sinirden dudaklarımı kemirmeye başladım.

"Barlas neredesin canım?"

 Barlas sabır çeker gibi bir nefes aldı. "Otele geçiyorum. Bir şey mi oldu?"

"Ben oteldeyim, seni bekliyorum. Davete beraber katılırız diye düşündüm."

Bu sefer sabır çekme sırası bendeydi, gittikçe sinirlenmeye başladığımı hissediyordum. Tek kaşımı kaldırıp sinirli bir şekilde Barlas'a bakmaya başladım. Sıkıyorsa gitsindi. 

Bakışlarımı fark etti ve bana masum bakışlar atarken, "Beni beklemene gerek yok ben Ahu'yla katılıyorum." dedi.

Yüzümdeki sinir yerini memnun bir gülümsemeye bıraktı. Gözde şoku hemen atlatamamış olacak ki birkaç saniye sessiz kaldı. 

"Ben varken o kızla mı gidiyorsun Barlas?" dediğinde zaten diri olan nefretim daha da artmaya başladı, bu kadın her seferinde  beni sinir etmeyi başarıyordu.

"Kiminle gidip gitmeyeceğimi sana sormayacağım Gözde." 

Uzanıp telefonu kapattığında Gözde'nin öfkeden kudurduğunu bilmek keyfimi daha da yerine getiriyordu.

Yolun geri kalanında onu tamamen aklımızdan çıkarıp sohbet ederek devam ettik, Barlas'la vaktimi o kadını konuşarak kaybetmeyecektim.

Zaten çok sürmeden otelin önüne gelmiştik. Barlas arabayı valeye teslim ettikten sonra içeriye girdik. Davet birazdan başlayacağı için otel yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Zengin olduğu birkaç kilometre öteden bile belli olan insanlar lobilerde oturuyor çalışanlar da onlarla ilgileniyorlardı.

İçeriye girdiğimiz anda bizimle ilgilenmek için bir çalışan yanımıza gelmişti. Bize odamıza kadar eşlik ettikten sonra kartımızı da teslim edip yanımızdan ayrıldı. Bizde hazırlanmak üzere odaya geçtik.

🌞

Bir saatin sonunda üzerimi giyinmiş makyajımı tamamlıyordum. Bu sırada Barlas da üzerini giyinmiş son dokunuşları yapıyordu. Hem makyajımı yapıyor hem de çaktırmadan aynadan ona bakıyordum.

Üzerine giymiş olduğu takım elbisesi, şekillendirilmiş saçları ve odanın içine buram buram yayılan kokusuyla her zamanki gibi göz alıcıydı. 

Benim ona baktığımı gördüğünde yavaş adımlarla yanıma yaklaştı. Arkama geçtiğinde oturduğum için hafifçe eğildi ve çenesini omzuma yasladı.

"Sana çok güzel olduğunu söylemiş miydim?" dediğinde gülümseyerek onayladım. "Hem de defalarca kez."

Dudaklarını boynuma bastırdı. "O zaman bir daha söyleyeyim," omzuma da öpücük kondurdu. "çok güzelsin." 

Hemen yanımda olan yanağına dudaklarımı onun gibi bastırdım. "Sen de çok güzelsin." Kaşlarını kaldırdı. "Yakışıklı değil miydi o?"

Kafamı iki yana salladım. "Hayır, çok güzel bir adamsın." Derin bir nefes verip bana en güzel bakışlarından attı, ben de gülümseyerek önüme döndüm. 

Makyajım da bittiğinde Barlas'la odadan çıktık. Kısa bir asansör kaçamağından makyajım bozulmadan çıkmıştım, en zorlu mücadelem olmuş olabilirdi.

Davet salonuna yaklaştıkça çarpışan kadehlerin, atılan kahkahaların sesini duyar olmuştum. Kapıdan girdiğimizde bakışların bize döndüğünü fark ettim, muhtemelen kim olduğumu sorguluyorlardı.

Masalardan birinde Barlas'ın ailesinin olduğunu gördüm. Bizim geldiğimizi görmüş yanlarına gitmemizi işaret ediyorlardı.

Onların gülen yüzlerinin aksine haset dolu bakışlarla bizi izleyen biri daha vardı.,

Gözde.

🍀🍀🍀

Bölümümüzü beğendiniz mii?

Ufacık, minnacık gecikmeler oluyor umarım maruz görürsünüz. Hepinizi seviyoruum♥️🥺


Kalbe Esir +18Où les histoires vivent. Découvrez maintenant