8. Bölüm

30.2K 591 65
                                    

Keyifli okumalar :)

🍀🍀🍀

Bazı kokular vardır, sizi evinizdeymiş gibi hissettiren. Şu an o koku ciğerlerime dolmuş durumdaydı. Hani yağmur yağar da havaya toprak kokusu yayılırdı ya aynı ona benziyordu ve sigaradan daha çok bağımlılık yaptığına yemin edebilirdim.

Arabanın hızının giderek azaldığını hissettiğimde gözlerimi araladım. Hala Barlas'ın kucağındaydım, o ise başını koltuğa yaslamış ve gözlerini kapatmıştı. Hareket eden gözlerinden uyumadığı anlaşılıyordu.

Araba durduğunda da gözlerini açmadı, şoför arabayı bahçeye park edip arabadan indi. O gözden kaybolurken ben Barlas'a döndüm. Benim uyuduğumu düşündüğü için mi kalkmıyordu acaba?

"Çok mu yakışıklıyım, izle izle doyamadın."

Bir anda konuşmasıyla irkilirken o gözlerini aralamıştı. 

"Egonuzu kenara çeker misiniz beyefendi, yüzünüzü göremiyorum da."

Güldü, çok güzel gülüyordu vicdansızın oğlu. Özür dilerim Serpil teyze.

"Gerçekler hanımefendi."

Beni kucağından indirmeden arabadan indiğinde kollarım sımsıkı boynuna dolanmıştı. Kapının önüne geldiğimizde anahtarı almaya çalışıyordu, muhtemelen geç olduğu için hizmetliler çıkmıştı.

Zorlandığını fark ettiğimde elimi cebine sokup anahtarı çıkarttım, kapıyı açtığımda içeriye girerek kapıyı arkamızdan kapattı. Ben hala kucağındaydım, yorulmuyor muydu bu adam?

"Barlas tamam bırak artık beni, yürürüm ben."

Dediğime uyup beni yere bıraktı. Ben ilerlemesini beklerken o belimden tutarak beni duvara sertçe yapıştırdı ve dudaklarıma kapandı.

Dudaklarımı sertçe öpüyor, sızım sızım sızlatıyordu. Belimdeki parmaklarını içime gömmek istercesine sıkılaştırırken ağzımdan boğuk bir inleme çıktı. Bir süre daha öptükten sonra dudaklarım serbest kaldı, hem nefesleniyor hem de birbirimize bakıyorduk.

Dudaklarıma sert bir öpücük daha kondurdu ancak bunu uzatmadan geri çekildi.

"Geçen gün beni o halde bırakmanın cezasını çekmeyeceğini mi sandın küçük hanım?"

Bir daha onunla görüşmeyeceğimi düşündüğüm için bu detay aklımdan uçup gitmişti. Ne yapacağını düşünürken içimde oluşan heyecanı zapt etmeye çalışıyordum, ne kadar edebilirsem tabi.

"Odada beni bekle."

Usulca kafamı sallayıp yukarıya çıkarken onun da mutfağa ilerlediğini gördüm. Odaya girdiğimde çantamı kenara bırakıp yatağa oturdum, Barlas'ı beklemeye başladım.

Yaklaşık on dakikanın sonunda odaya girdiğinde elinde birkaç malzeme vardı. Ne olduklarına odaklanamadan onları komodinin üzerine bırakıp bana döndü.

"Soyun."

Bana emir veriyordu. Normalde katlanamadığım bir şeydi ancak şu an hoşuma gidiyordu. Zaten bana anca burada emir verebilirdi gerisine izin vermezdim.

Üzerimdekilerden tek tek kurtulurken kendine doldurmuş olduğu viskisini yudumluyor, beni izliyordu. Üzerimdeki her şeyden kurtulduğumda elindeki içkisini bırakıp yanıma geldi. Önce beni dikkatlice inceledi sonra ellerini vücudumda gezdirmeye başladı. 

Göğüs uçlarım ona tepki olarak dikleştiğinde bunu fark edip sırıttı, hoşuna gidiyordu ondan etkilenmem. Beni yavaşça ilerletip yatağa uzandırdı. Komodini üzerinden aldığı göz bandını gözüme takarken itiraz etmedim ancak heyecandan nefes alış verişlerim hızlandı.

Kalbe Esir +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin