14. Bölüm

19.5K 576 106
                                    

Keyifli okumalaar :)

🍀🍀🍀

İkimizde donmuş bir şekilde birbirimize bakıyorduk, en az benim kadar o da şaşkındı. 

Üstünün çıplak olduğunu fark edip arkamı döndüm, bir yandan da bağırıyordum. "Sen kimsin?" 

Ben cevabımı alamadan Barlas odadan çıktı. Üzerinde siyah eşofmanı ve beyaz tişörtü vardı. Saçları dağılmış, gözleri uykudan kalktığından dolayı şiş ve kısıktı. Onu görünce arkamdaki adamı unuttum, yakışıklılığı aklımı çeliyordu.

Uykulu gözleri bana bakarken kısıldı, "Ne oluyor, niye bağırıyorsun?" 

Arkamı dönmeden arkamı işaret ettiğimde gözleri banyonun kapısına ve hala orada dikilen adama kaydı. Önce bana bakarken olduğu gibi gözleri kısıldı daha sonra sinirle gözleri açıldı.

"Bu halde niye evimde dolaşıyorsun lan?" diye bağırdığında yerimde sıçradım.

"Ne bileyim ben senin eve kız attığını?" 

Arkamı dönecekken Barlas yanıma geldi ve beni durdurdu, "Bakma." 

"İki saniye içinde toz olmazsan sikeceğim belanı Alparslan." bu sefer bağırmadı ama bağırsa daha iyi olurdu diyeceğim bir ses tonuyla konuştu.

Uzaklaşan adım sesleriyle Barlas'a baktım. Bana dönü gülümsedi ve yanağıma öpücük kondurdu.

 "Günaydın güzelim." dediğinde şaşkınlıkla baktım, az önce bağırırken şimdi bu kadar tatlı olması değişikti. Yine de bozuntuya vermedim ve genişçe gülümsedim. "Günaydın."

"O kim?" dediğimde kollarını belime doladı ve beni kendine çekti. "Boş ver o iti sen."

Aramızdaki mesafeyi kapattı, dudaklarını hafifçe dudaklarıma bastırdı. "Günaydın öpücüğümü alamadım ben." dediğinde gülümseyip kollarımı omuzlarına doladım ve dudaklarımızı buluşturdum. 

Bir süre sonra çekildiğimde ikimizde gülümsedik. Onunla beraber uyumak ve uyanmak, beraber vakit geçirmek çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Her şeyi geride bırakmış ve yepyeni bir dünyaya adım atmış gibi hissediyordum. 

Onunla yan yana oldukça eski benliğimden uzaklaşmış gibi hissediyordum. Artık eski ben yoktu. Sürekli üzgün, içinde kocaman bir boşlukla yaşayan kız gitmiş yerine gülmeyi öğrenen, enerjik ve hayat dolu bir kız gelmişti. Bunların hepsi de Barlas'ın sayesinde olmuştu.

Kahvaltı hazırlamaya indiğimde Barlas da üzerini değiştirmek için odaya gitmişti, adının Alparslan olduğunu öğrendiğim adam ise  hala ortalarda görünmüyordu. 

Kendime sakin bir müzik açıp kahvaltı hazırlamaya başladım, müzik söyleyerek kahvaltı hazırlamak daha keyifli oluyordu. 

Müziğin kapanmasıyla arkamı döndüm, Alparslan kapıda duruyor ve kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.

"Senin sevgilimin evinde ne işin var?" dediğinde kısa çaplı bir şok geçirdim. Ne sevgilisinden bahsediyordu bu adam?

Benim de kaşlarım çatıldı, "Anlamadım, kim senin sevgilin?"

"Kim olacak, Barlas." 

Kapıdan ayrılıp yanıma yaklaştı ben de dediklerini anlamaya çalışıyordum. "Barlas benim sevgilim. Sen sadece ilişkimizi gizlemek için kullandığı bir piyonsun. O yüzden kendini ona fazla kaptırma derim."

Ben onu dinlerken kapıda  Barlas göründü, konuşmaları duyduğu belliydi. Yanımıza yaklaşıp Alparslan'ın kafasına sertçe vurduğunda Alparslan'dan kısık bir inleme duyuldu. Arkasını dönüp "Ne vuruyorsun lan?" dediğinde Barlas bir kere daha vurdu.

Kalbe Esir +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin