En sonunda trabzon'a gelmiştik ve kalacağımız otele girmiştik. Yol boyunca aklımda planladığım hiç bir şey olmamıştı. Ben daha fazla konuşan bir takım bekliyordum, ancak düşüncelerimin aksine daha az konuşuluyordu. Belki de bugünlük böyleydi, bilmiyordum.
Tesisten hızlıca ayrılmıştık. Maça 2 saat vardı. stada doğru yola çıktığımızda, karnımdaki bir kaç sancıyı yatıştırmak için koltuğumda dikleştim. Stada geldiğimizde sırayla otobüsten indik ve polis eşliğinde stada girdik.
Taraftarların tezahüratlarını duyunca bizim için zor olacağını anladım. Bizim taraftarlarımız da gelmişti ve bu durum beni biraz daha. Çünkü ezeli düşman olan iki takım taraftarı, kavga ve ya bir çok şey yapabilirdi.
Soyunma odasında yaptığımız konuşmadan sonra, Arda ile göz göze geldik. Bakışlarını ilk kaçıran bendim. Gözlerimi ondan uzak tutarak, sızlayan kalbimle odadan çıkacakken, beni kolumdan tutup durdurdu.
Odada sadece ikimiz vardık.
Gözlerim ellerimize bakınca bunu fark edip elini çekti. "Bir şey mi oldu?" Dediğimde, buraya geldiğimden beri ilk kez onunla konuşmuştum. "yeni misin?" Dedi ela gözleri bana hararetle bakarken. Başımla onu onayladığımda, tuttuğum nefesimi yavaşça vermek zorunda kalmıştım.
"Arden, değil mi?" Dediğinde, adımı nereden bildiğini merak edercesine kaşlarımı çattım. Anlamış gibi gülümseyerek başını eğdi. "Ferdi, bana bahsetti senden." Şaşırmıştım. Ferdi, beni Arda'ya mı anlatmıştı?
"Arden." Dedim onu tekrar edip. "Arden Yılmaz."
"Memnun oldum, Arden." Derin bir çekip elini uzattı. Bir kaç saniye eline bakıp, en sonunda o sıcak, uzun elini tuttuğumda, tüylerim anlamsızca havalanmıştı.
Konuşmamız bitince arkama bakmadan hızlıca ordan uzaklaştım. Maçın başlamasına yarım saat kalmıştı, iki takım kendi alanlarında maç için ısınıyordu.
Bizim takım ısındıktan sonra soyunma odasına dönerken, Jesus'da onlara eşlik etmişti. Bende Jesus'un arkasından gittiğimde, soyunma odasına en son ben girdiğim için kapıyı kapattım ve tüm gözler Jesus'a dönmüştü.
"Kendinizi o maça verin. Kimse size engel değil. Hakemleri, rakip takım taraftarlarını bir kenara koyun ve ruhunuzla savaşın! Taraftarlarımıza artık şampiyonluk göstermemiz gerek. Bu galibiyet hem bizim hemde taraftarlarımız için çok önemli!"
Jesus'un dediklerin kelime kelime takıma söyledim ve hepsi başıyla onayladı. Takımın kaptanı Altay bayındır, "Haydi beyler!" Diye bağırdı ve dışarı çıktık. Hakemler ve yardımcılar sahaya geldi , müptelası olduğumuz o top, beyaz noktaya konuldu.
Hakem başlangıç düdüğünü çaldı ve maç'a trabzonspor başladı. Jesus kenarda takıma taktikler veriyordu, takım da o taktikleri harfi harfine uyguluyordu. Rakip takım çok sert oynadığı için bizim takım neredeyse her saniye yere düşüyordu.
Başımı yana çevirip, Jesus'un el kol hareketiyle beni çağırdığını gördüğümde, derin bir nefes aldım ve koşarak yanına gittim. "Arda'yı çağır hemen!" Dedi sert, soğuk sesiyle. Başımı sallayıp hemen sahanın yarısına kadar koştum ve Arda'ya bağırdım.
Ela gözleri bana döndüğünde, heyecandan neredeyse ne diyeceğimi unutacaktım. Arda eliyle tamam işareti yaptı ve yanımdan geçip Jesus'un yanına gitti.
Jesus Arda'ya bir şeyler söyledi ve arda başını sallayarak tekrar sahaya döndü. Sanırım pozisyonunu değiştirmişti çünkü Mert abi Arda'nın yerine, Arda mert abinin yerine geçmişti.
Maç oyun ve baskı olarak başa baş ilerlerken, İsmail'in verdiği pasla Valencia çalımlar atarak top'u yarı sahaya kadar getirmişti. Ardından verdiği pasla top Pedro'ya gelmişti ancak Pedro top'u hemen Arda'ya atmıştı. Arda kaleye bakıp şutunu çekti ve Şutu Kaleci'nin ellerinin arasından filelere girerken deplasman tribünü coşmuştu.
Sevinçle yerimde zıpladığımda, küçücük bir çocuktan farkım yoktu. Takımım duygusallıkla alkışladığım sırada, Arda taraftarlarımızın olduğu yere doğru giderek eliyle kalp yaptı ve tribünleri gösterdi. Arda'nın Fenerbahçe sevgisi bambaşkaydı...
Not: bu kısım real Madrid'e gitmeden önce yazılmıştır...
Yeni bölümü nasıl buldunuzzz?
2. Yarı başlamadan atayım dedimm. İnşallah kazanırız şuan öndeyiz ama rakip (Giresunspor) baya baskılı oynuyor.
İyi ve kötü yorumlarınızı bekliyorummm💗💬
BINABASA MO ANG
Sahalardaki Aşk *FENERBAHÇE*
Teen Fiction"Çok aşıktık ve bizimkisi farklıydı. Bunu en derinimde hissediyordum. Bizim, Arda ile geçtiğimiz yollar, aştığımız engeller herkesten, her şeyden daha zordu." Fenerbahçe erkek futbol takımına tercümanlık yapmak için Başvuru yapan bir kız, ve hayran...
