29. BÖLÜM

800 36 16
                                    

2 saat önce yeni tesisime, yeni takımıma, yeni odama gelmiştim. Yarın maçımız vardı ama ben oynar mıydım bilmiyorum. Formalarla çekilen fotoğraflarım ve videolarım instagrama yüklenmiş, ve çok sayıda beğeni almıştı.

Takımla yemek yemek için aşağı indim ve ezgi ablanın olduğu masaya oturdum. Yemek yerken teknik direktörümüzün yanıma gelmesiyle yemeği bırakmak zorunda kalmıştım.

Yok bide yemeye devam etseydin

Keşke..

"Selam, arden," dedi gülümseyerek. Gülümsemesine karşılık verip başımı sallamakla yetindim. "Yarın ki maç için konuşmak istiyorum biraz, bir iki dakikan var mı?" Dedi.

Hemen başımı aşağı yukarı salladım ve, "tabi ki," dedim. Gülümseyerek cevap verdi. "O zaman konuşalım dışarıda." İkimiz birlikte dışarı çıktık. Tam karşıma geçip elini omzuma attı.

"Yarın ki maçta oynayıp oynamamak tamamen senin kararın. Sen oynamak istiyorum dersen oynarsın, ama eğer kendimi hazır hissetmiyorum diyorsan bir sonraki maçta oynarsın." Dediğinde karar tamamen benimdi.

Hiç sorgulamadan ve düşünmeden cevap verdim.

"Yani ben başlamak isterim, sonuçta tercüman olduğum zamanda antrenmanlara devam ettim. Çünkü zaten kariyerime devam edeceğimi biliyordum." Dedim gülerek.

Onaylayarak başını salladı. "O zaman hazırlanmaya başlayalım. Yarın galibiyete ihtiyacımız var." Gülümsedim ve, "elimden geleni yapacağım," dedim.

                     
                                             ~~~

Sıcak suyun altında kalmaktan buruşan ellerime baktım. Uzun süre duştaydım ve gerçekten rahatladığımı hissediyordum. En sonunda kendimi dışarı attım.

Hemen üstüme pijamalarımı giyip balkona çıktım. Bu tesiste de tek kalıyordum çünkü bu aslında benimle alakalıydı. Küçüklüğümden beri odamda tek kalma alışkanlığım vardı. Kimseyi odama almaz, hatta gerekirse onlarla kavga bile ederdim.

Tam o sırada özlediğimi fark ederek Arda'yı aramaya karar verdim ve hemen telefonumu çıkarıp Arda'nın numarasına bastım. Telefon kısa sürede açılmıştı. Arda'nın güzel sesi kulağımda yankılandı. "Sevgilimmm" dedi uzatarak. Allah çarpsın yerim.

"Arda'm nasılsın?" Dedim gözlerim doluyken. Gerçekten çok özlemiştim. Daha 1 gün bile olmamıştı ama ben deliler gibi özlemiştim.. "iyiyim sevgilim, sen nasılsın?" Dedi arda. "Bende iyiyim sevgilim," dedim karşılık vererek.

"Daha 1 gün bile olmadı ya!" Diye ekledim sitemle. Arda'nın derin bir iç çektiğini duydum. "Arden," dedi. "Ben ne yapacağımı bilmiyorum sensiz.."

Gözümde uzun süre duran yaş düşmüştü. Asıl ben ne yapacaktım arda olmadan? Arda'm olmadan yaşayamazdım...

"Hafta sonu takımca buluşmaya ne dersin?" Dedim toparlanmaya çalışarak. Yarın cumaydı. İki gün sonra kavuşacaktım...

"Uçarak geleceğim!" Dedi arda gülerek. Kahkaha attığımız sırada saatin gece 2 olduğunu fark ettim. Sesimi sessiz bir şekilde yükseltip, "saat 2 olmuş arda!" Dedim. Arda'da esnemeye başlayınca kapatmamız gerektiğini anladım. "O zaman artık yatalım."

"Yarın beni izleyecek misiniz?" Dedim kapatmadan önce.

"Maça mı çıkacaksın!"
"Evet! Hocayla konuştum, karar senin dedi."
"Tabi ki izleyeceğim kızım! Hemde tüm takımı toplayıp."gülümsedim.

Sahalardaki Aşk *FENERBAHÇE*Where stories live. Discover now