13. BÖLÜM

1.2K 51 13
                                    

Yarım saattir arda ile tesisi deposunda kitliydik. Burda olmamızın tek sebebi Arda'nın saçma tripleriydi. Nedenini bilmiyordum ancak bana soğuk davranıyordu, ve buraya geldiğimizden beri ağzını açmamış, hatta yüzüme bile bakmamıştı...

En sonunda dayanamayarak ayağa kalktım ve sinirle konuşmaya başladım. "senin bunu yapmaya hakkın yok! Bana soğuk davranmana bir şey demiyorum, sebebini söyle ve hayatından defolup gideyim!"

Arda söylediklerimin karşısında sessiz kaldı. Sinirden gözüm dolmuştu ve yere çöküp ağlamaya başladım. Arda ağladığımı görüp yine tepki vermedi... neden yapıyorsun bunu bana?

"Para için aileyi satmak ha?" Dedi arda boş gözlerle bakarken. Sonunda konuşmuştu. "Ne diyorsun arda? Lütfen açık konuş.." arda ayağa kalktı ve saçımdaki tel tokayı çekip aldı. Ne yaptığına bakarken kapıyı tokayla açtığını gördüm.

Tam gidecekken onu durdurup, "neydi bu şimdi?!" Diye bağırdım. "Artık seninle konuşmak bile istemiyorum." Dedi ve konuşmaya başladı.

"Sarp diye bir çocuk yanıma geldi, bana senin Fenerbahçe kulübünün parasını çalmak için buraya geldiğini söyledi." Dedi arda. Şok olmuştum. Korktuğum başıma gelmişti, sarp yalanlarıyla beni Arda'yla düşman etmişti..

"Arda bak gerçekte-" sözümü bitirmeden bağırmaya başladı. "Ne anlatacaksın! Planlarını mı!" Korkarak geriye doğru bir adım attım ve elimle başımı korudum. "Ö-özür dilerim vurma lütfen..." dediğimde arda bana iki kaşını kaldırmış bir şekilde bakıyordu.

Hayır hayır hayır eskiye dönme arden!

"Hey sakin ol. Sana vurmayacağım." Dedi ancak hala sinirliydi. Başımı eğdim ve düşünmemeye çalıştım. Arda bana inanmıyordu. benim arda'm bana değil, yarım saat önce tanıştığı suçlu bir adam'a inanıyordu...

"Bana hiç bir şey anlatma, çünkü seni dinlemeyeceğim!" Dedi ve gitti.

İki dakikadır tuttuğum gözyaşlarım bana ihanet ederek akmaya başladı. Yere çöktüm ve dizlerimi kendime doğru çektim. Çok yorulmuştum.. hayattan, yalanlardan her şeyden nefret ediyordum..

Sakinleşmeye çalıştım ancak bir türlü kabullenemiyordum. Arda bana inanmalıydı, o adama değil. Bana inanman lazım arda'm, çok pişman olacaksın...

Odama gitmek için ayağa kalktım. Yorgundum ve maçımız olmadığı için eve gidecektim. Arda'yla oluşan durumdan sonra Emre'yi de göremeyecektim çünkü bir süre ne tesise, ne de takımın yanına gelmeyi düşünmüyordum.

Valizimi alıp odadan çıktım. Kapının önünde bekleyen Taksiye bindiğimde şöföre evimin adresini verdim ve kafamı cama yasladım. Eve geldiğimizde taksiciye parasını verip hızlıca eve girdim. Ebru'yu görecek olmak beni mutlu edebilirdi.

Odasının kapısı kapalıydı ve televizyonundan sesler geliyordu. Büyük ihtimalle odasındaydı. Hemen kapıyı açtım ve beni görür görmez ayağa kalktı. Normalde olsa onu neşeyle korkuturdum ancak neşem yoktu.

Ebru, "ARDEN'İMMMM." diyerek bana sarıldı. Geri çekilince bende bir terslik olduğunu gördü ve, "iyi misin sen?" Dedi. Başımı hayır anlamında salladım. İlk defa 'iyi misin' sorusuna hayır diyerek cevap veriyordum.

Gözlerim yine doldu. Ellerim titremeye başladı, başım ağrıyordu. Sanki evdeki her şey üstüme geliyor gibiydi. Ebru hemen bana su getirdi ve içirdi. "Noldu sana arden? Anlat bana nolur!" Dediğinde yerdeydim ve gözlerim hissizce bakıyordu.

"İnanmadı b-bana." Diyerek fısıldadım. "Kim? Kim sana inanmadı arden? Söyle artık!" Bağırmasıyla daha çok ağlamaya başladım. Hayatımda hiç olmadığım kadar kırgındım.

"Arda...." Dediğimde yerinde kaskatı kesildi. O da beklemiyordu. "Sarp Arda'ya, Fenerbahçe kulübünün parasını çalmak için o işe girdiğimi söylemiş. Şerefsiz, yalancı." Diyerek Ebru'ya olanları anlatmış oldum.

Ebru'nun siniri gözünden belli oluyordu. Hızlıca ayağa kalktığında üstüne ceketini geçirdi ve çantasını aldı. "Ben gelene kadar evden çıkma." Dedi ve gitti.

Bu Psikopat öldürmesin şimdi adamı aq

~~~

Saat akşam 6'ya gelmişti. Kapının çalmasıyla halsizce ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Ebru gelmişti. İyi olduğunu görünce derin bir oh çektim ve oturduğum koltuğa geri oturdum. Ardından Ebru'da yanıma oturdu ve kafamı kollarının arasına aldı.

"İşlem tamam." Dedi ebru.
"Nasıl yani?"
"Sarp'ın her şeyi açıkladığı bir video çektim. Yani her şeyi itiraf etti."

Hemen doğruldum ve Ebru'ya gözlerim dolu bir şekilde teşekkür etmeye başladım. Çok ama çok teşekkür ederim. Seni çok seviyorum." Diye fısıldadım kulağına. "Bende seni çok seviyorum güzelimm."

Yorgun olduğum için daha fazla salonda kalmak istemedim ve Ebru'ya iyi geceler deyip odama çıkıp yatağa uzandım. Arda'yı düşünmeden yapamıyordum...

Acaba şu an ne yapıyordu?

Arda'nın anlatımıyla...

Arden'e değil, o adam'a inanarak doğru mu yapmıştım? Kafam çok karışıktı. Bir tarafım 'arden suçlu' diyordu. Bir tarafımda 'o Fenerbahçe'ye aşık. Öyle bir şey kendi takımına yapmaz' diyordu.

Bilmiyordum. Artık kime inanacağımı şaşırmıştım. İçimde çok kötü bir his vardı. Arden'i özlüyordum..

Önce üz sonra özle oh mis

Ya bi git işine şimdi senle uğraşamam.

Daha fazla düşünmek istemediğim için hemen gözlerimi kapatarak uyumaya çalıştım. Yaklaşık. 2-3 dakika sonra derin bir uykuya daldım...

4 gün sonra Arden'in anlatımıyla...

Kanlı gözler... yine gözlerimden kan geliyordu. Bu bana 6 yaşımdan beri oluyordu. Çok ağlamaktan gözlerimdeki damarlar parlıyordu ve göz yaşı yerine kan akıyordu.

4 gün olmuştu 'ailem' dediğim insanları görmeyeli. Onları çok özlemiştim.. en azından Emre'yle görüşseydim kendime gelirdim.

Hemen Emre'nin numarasına bastım ve telefonu kulağıma götürdüm. Telefon ikinci çalışında açıldığında Emre'nin özlem duyduğum sesini duydum...

"Güzelim! Nerdesin sen 4 gündür?Meraktan öldüm ya!" Gözyaşları arasında güldüm ve konuşmaya başladım. "Merak etme Emre'm, evdeyim. Sadece biraz dinlenmek istedim. Yakında dönerim." Yalan söylemiştim.. uzun bir süre dönemeyecektim.

"Seni görmem lazım. O zaman iyi olduğuna inanırım." Dedi emre. "Bende onun için aradım. Buluşalım."

Emre ile anlaştık ve hazırlanmaya başladım. Abartılı hiç bir şey yapmayacaktım. Ne Makyaj, ne küpe, ne de hırka vardı üzerimde. Soğuğu sevdiğim için hırka almamıştım.

Mavi bir eşofmanın üstüne beyaz, bol bir sweatshirt giymiştim. Aşırı rahat bir kombindi.
Emre'nin attığı konuma geldiğimde onu bankta otururken buldum.

Hemen sessizce arkasına geçtim ve ellerimle gözlerini kapatıp, "ben kimim?" Diye sordum. Bu tarz şeyler çok klişeydi ancak çok tatlıydı.

"Hmm kimsin ya bak çok merak ettim şimdi. Yoksa sen benim güzelim misin?!" Dediğinde gülerek karşısına çıktım ve ellerimi omzuna koyarak ona sımsıkı sarıldım. Çok özlemiştim onu. Tüm takımı çok özlemiştim desem daha doğru olurdu, ve maalesef özlediğim kişilerin arasında Arda'da vardı...

Emre ile uzunca bir süre vakit geçirdik ve eve döndüm. Takımın yanına erken gitmeyi planlamıyordum ancak onları çok özlemiştim ve görmek istiyordum.

Yarın ilk işim tesise gidip, tüm takıma sıkıca sarılmak olacaktı. Bu düşünceler arasında gözlerimi kapattım ve hayal kurmaya devam ettim...


Eveeettt bir bölümün daha sonuna geldikkkk

Bölümü nasıl buldunuzzz??

İyi ve kötü yorumlarınızı bekliyorumm💗💬

Sizce arden, Arda'yı affeder miii???

Sahalardaki Aşk *FENERBAHÇE*Where stories live. Discover now