6. BÖLÜM

1.7K 67 14
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda üzerimde anlamsız bir yorgunluk vardı. Zorlukla yataktan kalktım ve rutin işlerimi hallettim. Üzerime her zaman ki giydiğim Fenerbahçe eşofman takımını giydim. Gerçekten çok rahat ve güzellerdi.

Buraya geldiğimden beri sürekli Fenerium'dan bir şeyler geliyordu, ve bende onlarla giyiniyordum. Yüzüme hafif makyaj yapıp tesisin yemekhanesine indim. Etrafa baktığımda herkesin gözü bendeydi. Hepsini gülümsemeyle karşıladıktan sonra,

Şu an takımda en iyi anlaştığım, ve eğlendiğim kişinin yanına oturdum. Emre mor, Buraya geldiğimden beri bana çok iyi gelmişti. Her yönden bana destek oluyordu ve beni eğlendirmeyi başarıyordu. Hepsi çok eğlenceliydi ancak Emre Mor'un bende yeri çok ayrıydı.

Emre, "naber fıstık?" Diyince Arda'yı düşünmeyi bıraktım ve bende ona gülümseyerek, "iyiyim sen?" Dedim. "Bende iyiyim." Dedikten sonra yine ve yine saçlarımı karıştırdı. Yeter kardeşim artık yapma şunu!

Sonra aynanın karşısında 2 saat hazırlanıyor aq bencede yapma.

Abarttın.

Ben mi abarttım? Geçen aynanın karşısına Emre'ye söven ben miydim?

İftiraya bak aq

He he

Emre kahkaha attı ve önündeki yemeği yemeye başladı. Benim aklım hala ardadaydı. Nerdeydi acaba? Acaba çıkıp arasam mı? Saçmalama arden. Napıyorsa yapsın bırak niye karışıyorsun.

Kesin o kızın yanına gitti.

Sağol ya baya içimi rahatlattın.

Ne demek, rica ederim.

Kendime göz devirdikten sonra takıma, "afiyet olsun." Dedim ve odaya çıktım. Moralim bozulmuştu ve can sıkıntım geçsin diye akşam 8'de olan maç için hazırlanmaya başladım.

Sence de erken değil mi?

Değil.

Telefonumun çalmasıyla düşüncelerden çıktım ve ekrana baktığımda, Ebru'nun aradığını gördüm. Gülümseyerek telefonu açtım ve üzgün olduğum belli olmasın diye neşeyle konuşamaya başladım. "Ebrumm nasılsınn?"

"İyiyim aşkım da sesin kötü geliyor, bir şey mi oldu?"

Müneccim mi bu kız amk

Şüpheliydim bende.

"Yok ebrum iyiyim," diyerek küçük bir yalan attım. "Hayır değilsin. Söyle bakalım n'oldu?" İç çektim ve anlatmaya başladım. "Arda'nın sevgilisi var galiba. Telefonda birine canım dedi..." ebru bir süre ses vermedi, daha sonra konuşmaya başladı.

"Arden'im üzülme ya, annesi, ablası falandır."
"Sanmıyorum.."
"Ama çok çabuk pes ediyorsun ya! Sen sevmiyor musun bu çocuğu?"
"Seviyorum tabi ki ebru."

"O zaman vazgeçmeyeceksin. İzin vermiyorum. Peşinden koşmayacaksın ama bırakmayacaksın da. İnan bana annesi veya ablası çıkacak. Şimdi kapatmam gerekiyor, sakın vazgeçeyim deme. Görüşürüz balım." Cevap vermeme izin vermeden telefonu kapattı. Yine sıkıntıyla iç çektim ve dışarı çıkmaya karar verdim.

Üstümü değiştirmeden aynı kıyafetlerle çıktım ve bir alış veriş merkezine geldim. Geceliğim yoktu, ihtiyacım da yoktu ama farklı bir şeyler giymek için almak istiyordum. Kafamı dağıtmak için yaklaşık 2 saat alış veriş merkezinde oyalandıktan sonra tesise gittim.

Fenerbahçe - Antalyaspor maçı'nın başlamasına 2 saat vardı. İlk 11'ler daha açıklanmamıştı ancak sanırım benzer 11'le çıkacaktık. Takımca otobüse bindik ve stadımıza doğru yola çıktık. Buraya geldiğimden beri ilk defa stada girecektim. Normalde maçlara giderdim ve takip ederdim, ancak şimdi bir taraftar olarak değil, çalışan olarak stada giriyordum.

Sahalardaki Aşk *FENERBAHÇE*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin