7. BÖLÜM

1.7K 63 29
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda yine yorgundum. Asla ama asla enerjik kalkamayacaktım sanırım. Yataktan mızmızlanarak ve çok hızlı kalkınca, bir anlığına gözüm kararmıştı. Elimi yüzümü yıkadım ve yine Fenerbahçe eşofman takımını giydim. Daha erken olduğu için herkes uyuyordu. Yani en azından ben öyle düşünüyorum.

Üstümü değiştirdikten sonra kendime kahve yapıp dışarı çıktım. Elimdeki kahveden bir yudum aldım ve kollarımı iki yana açarak esnedim. Tabi ki hayvan gibi bir şekilde değil... Esnedikten sonra hazırladığım kahvemden bir yudum aldım. Etrafıma bakarken Arda'yı görmemle düşüncelere dalmam bir oldu. Bu saatte ne işi vardı bunun burada?

Sadece sen mi bu saatte kalkabiliyorsun paşam?

Arda beni görmüştü. Hemen başımı çevirmiştim ancak görmüştü bir kere ona baktığımı. Al işte al işte! yanıma geldiğinde kalbim göğsüme vuruyor, nefeslerim kesik kesik çıkıyordu.

Yeni uyanmış, ısırırım bak ha

Arda'dan gözümü ayıramıyordum resmen. Yeni uyanmıştı ve saçları dağınıktı. Biri bana önceden Arda'yla yan yana olacağımı söylese ona götümle gülebilirdim, bunu yapardım. Evet kesinlikle yapardım.

"Neden erken uyandın?" Dedi Arda düşüncelerimden sıyrılırken. Elimi başıma koyup esnememeye çalıştığımda, dudaklarımı dilimle ıslattım. Gözleri bir anlığına dudaklarıma kaydı, sonra geri gözlerime değdi. "Bilmem uykum kaçtı, kabus gördüm de." Dedim ama hatırladıkça ürperiyordum. Arda kafasını bana doğru çevirdi. Gözlerinde merak gördüm. "kötüydü baya galiba?" Dedi, Başımla onu onayladım. Hiç bir şey konuşmadan öylece dururken Arda beklemediğim bir soru yöneltti.

"Neden geçmişini bu kadar gizleyemiyorsun?"

Sorduğu soru karşısında ilk önce şok yaşadım, daha sonra gözlerim kaçırıp kafamı başka bir tarafa çevirdim ve dizlerimi kendime doğru çektim.

Arda bana anlamaz gözlerle baktı, ardından "yanlış bir şey mi söyledim?" dedi.

Kafamı 'hayır' anlamında sallayıp gülümsedim. Ağlıyordum. Ben geçmişim için ağlamaya devam ederken Arda, bir kez daha kalbimi sıkıştırarak beklemediğim bir hareket yapmıştı.

Elleriyle kafamı göğsüne yatırdığında ve belimin açık tarafını okşamaya başladığında, kalbim titredi. Şaşkınlığımı gizleyemedim. "Ağla, rahatlarsın belki." Dddi güzel sesi. Arda'nın dediği şeyden sonra onun görmeyeceği şekilde dudağımı ısırdım ve ağlamaya devam ettim.

Arda'nın elleri saçlarımda oynamaya devam ederken rahatladığımı hissettim. Başımı göğsünden kaldırdı ve, "daha iyi misin?" Dedi. Başımla onu onayladım. Cidden, başka bir boyuttu. "Teşekkür ederim... her şey için." Dedim. gözlerim hala doluydu ancak gülümsemiştim. Sadece dudakları kıvrılmış bir şekilde başını salladı.

Arda oturduğu yerden kalktı ve elini uzattı. Elinden destek alarak ayağa kalktım. Gülümseyip gidecekken, arkasını dönüp son kez baktı gözlerime. "Bugün antrenman yok, istersen gidip dinlen, önemli bir şey olursa ben seni çağırırım." Dedi. Böyle bir teklife, hayır diyebilecek birini tanımıyordum. Başımı salladım ve teşekkür edip hızlı adımlarla odama gittim.

Kendimi yatağa atmadan önce, hemen pijamalarımı giyip kendimi öyle yatağa attım. Yatar yatmaz göz kapaklarım, ağlamanın verdiği etkiyle sertçe kapandı.

~~~

Gözlerimi açtığımda başım patlıyormuş gibi hissediyordum resmen. Sanki bir çok bomba patlıyordu, en küçük ayrıntılarıma kadar. Saate baktığımda öğlen on ikiye gelen Akrep'i gördüm. Nasıl ya, ben şimdi altı saat mi uyumuştum?

Sahalardaki Aşk *FENERBAHÇE*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin