20. BÖLÜM

1.2K 52 17
                                    

Selam aşklarım. Duyuru yapmam gerekiyor çünkü bir süre hikaye yazsamda atamayacağım. Pazartesi günü yaklaşık 1-2 aylığına köye gideceğim, ve bu süreçte köyde internet olmayacağı için bölüm atamayacağım.
Döndüğümde ya da gidene kadar elimden geldiğince bölüm atacağım. Sizleri seviyorum şimdiden iyi okumalar.🫶

~~~

Gözlerimi açtığımda nerde olduğumu anlamamıştım. En son neler olduğunu, ne için buraya geldiğimi bile bilmiyordum. Tek bildiğim şey başımın ağrımasıydı.

Başımı hafif yana çevirip gözleri şişmiş, sanki uykusuz olan Arda'yla göz göze geldim. Göz altları mosmordu. Gülümsemeye çalıştım. "Sevgilim," dedim kısık sesle.

"Arden, İyi misin güzelim?" Dedi arda gözleri dolu, ama gülerken. Başımı salladım ve hafifçe doğrulmak için dirseklerimle yatağa tutundum. Arda hemen belimden tutarak beni, yatağa rahat olacağım bir şekilde yerleştirdi.

"Teşekkür ederim," dedim gülerek.
"Konuşalım mı biraz?" Endişeli gözlerle bakan Arda'ya başımı sallamakla yetindim. Hemen başucuma çektiği sandalyeye iç çekerek  oturdu. Gözlerim endişeli bir şekilde ona bakıyordu. "Bir sorun mu var sevgilim?"

"Midende hap bulundu, arden." Gözlerim Şaşkınlıktan yuvasından fırlayacak gibi açıldı."Ne hapı arda?" Dedim kaşlarım çatıkken. Gözlerim dolmuştu. "bilmiyorum arden. ama eğer birisi sana zarar verecek olursa, onu yaşatmam." Dedi arda.

Ağlamaya başladığımda arda, "üzme kendini sevgilim," dedi. Burnumu çektim ve yatakta biraz yana doğru kayıp elimle yatması için yanımı gösterdim. Arda ilk başta anlamasada, sormadan anladı ve gülümseyip yanıma uzandı.

Başım göğsüne yaslıydı. Arda'nın ellerinin biri belimde, diğeri de saçımdaydı. O hap nerden gelmişti bilmiyordum. Kim bana hap verdiyse benden nefret eden biri olmalıydı, ki yakın çevremde öyle birisi yoktu.

"Arden," dedi arda. başımı kaldırmadan cevap verdim. "Hmm?" Derin bir nefes aldıktan sonra, "sen benim her şeyimsin..." dedi. Gülümsememe sebep olan cümleyle başımı kaldırdım ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

"Sende benim," göremesemde şu an yanaklarım kıpkırmızı bir şekilde olduğuna yemin edebilirdim. "Ne zaman buradan çıkacağım? Ve saat kaç? Dedim merakla. Arda saçlarıma öpücük kondurduktan sonra, "saat akşam beş. Çıkış işlemini de doktora sorup geleyim güzelim, sen güzelce dinlen." Dedi.

Akşam beş mi??? Sen nası bi hayvansın?

Valla bu sefer bende aynı şeyleri kendime söylüyorum...

Beni aynı şekilde yatırdıktan sonra hırkasını giyip kapıdan çıktı. Derin bir iç çektim ve arda gelene kadar uyumaya çalıştım.

Hala ne uyuması bu amk?

Lan harbi ben niye yatıyorum hala?

Kendine sorcan onu.

Arda bir süre sonra içeri girdi ve, "işlemleri hallettim, çıkabiliriz sevgilim." Dedi. "Tamam ben hazırlanayım." Deyip yataktan kalkacakken arda yanıma gelip, "dur dur, ben giydiririm seni, yorulma sen." Dedi. Kahkaha attığımda Arda'nında güldüğünü gördüm.

"Yok canım, ben hallederim." Deyip yataktan kalktım ve onu sırtından itekleyerek dışarı çıkarttım. Kapıyı kapatmadan önce ki surat ifadesi çok komikti. Seviyorum bu çocuğu be!

Üzerimi giydikten sonra her şeyimi kontrol ettim ve odadan çıktım. Mert abi bizi almaya gelmişti. Yanına Emre'nin olduğunu gördüm ve sevinç çığlığı atarak ona sıkıca sarıldım. "Dur dur, öldüreceksin beni!" Dedi gülerken. Elleri belimdeydi ve sırtımla beraber belime gelen saçlarımı okşuyordu.

Sahalardaki Aşk *FENERBAHÇE*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin