Bölüm 10.

5.5K 201 31
                                    





Hazan'ın ağzından biraz daha
devam...

Bir yanım yorgun!
Sanki yüzyıllık bir kadın,
Bir yanım delidolu küçük bir kız çocuğu...
İkisi arasında zorlanıyorum yaşamaya
Birine sus diyorum diğerine dur ...
Ne yorgun kadın susuyor.
Ne yaramaz kız çocuğu duruyor...
Hayat kimsenin ne istediğini sormuyor.
Sadece akıp gidiyor.

Bizde de durum aynıydı,akıp giden zaman evlenip konağa geleli iki ay olmuştu.Herşey yolunda mis gibi diyemem tabiki,arada laf sokmalı günler iğneleyici bakışlar.Sürekli yaptığım herşeyde kusur aramalar.Avşin hanım tarafından klasikleşmiş gibi olmuştu,Baran sana ne söylenirse bana söyle demişti.Ama ben hiçbir şey söylememeyi tercih ediyordum.Zaten Anne Babası ile soğuk rüzgarlar esen arasına birde ben estirmeyeyim desemde,Baran bazı olanları nasıl öğreniyorsa öğreniyordu.Bazen evde kamera falanmı var acaba diye düşündüğüm bile oldu Valla,Her sabah aynı saatte uyanmayı kaç yıldır alışkanlık yapan ben,gene devam ediyordum.İnsan alışkanlıklarından kolay vazgeçemiyor.Bugün de o günler den biri tek farkı 10 dk fazla olması, Yatakta bir beş dakika kadar kıvrandım.Yavaşça ayaklarımı yan tarafıma sarkıttım.Ayağım ılık zeminle buluştu, ılık çünkü buraların en sıcak olduğu dönemmiş.Bu yüzden gece gündüz sürekli bir buhran sıcaklığı var.Arkamda yatan kocam'a baktığımda hala masum masum uyuyordu.Gidip şöyle "ohhhhh"diye içten bir öpmek istesemde yapmadım,eğer uyandırırsam gene mi erken kalktın tartışması çıkardı bu yüzden sessizce banyoya adımladım.kapıyı olabildiğince yavaş açtım,bir o kadar da yavaş kapattım.üzerimdekileri çıkarıp hızlı bir ılık duş aldım bir on dakika kadar.Üzerime doladığım havlu ile Tekrar aynı yavaşlıkta kapıyı açtım.

Giyinme odasına bir gidişim var,parmak uçlarında yüreceğim diye ayağımın kayması an meselesi olurdu.Hayır hırsız bile ben kadar sessiz olmazdı.Dolaptan kendime ne giysem diye kıyafet seçmeye başladım.Hava'nın sıcağından ve rahat olması açısından,bebe mavisi balon kol diz hizasında bol bir elbise seçtim.Hemen üzerime geçirip saçlarımı kurutmaya başladım.Tabiki havlu ile,kurutma makinesini açmak imkansızdı.Adam sinek uçsa uyanacak,saçlarım biraz nemli kalsada sorun değildi.Arkadan sıkıca toplayıp,Saç fularını bağladım,artık hazırdım.Hafif bir göz kalemi,bir de nemlendirici dudak kremi işimi halletmeme yetmişti,odaya döndüğümde Baran'ın hala uyuyor olması işime gelmişti.Yavaşşşça oda kapısından çıktım.Çıkar çıkmaz kendi kendime "oley be"hareketi yaptım kolumla, bugünde uyandırmadan çıkmanın zaferiydi bu!Merdivenleri inip sedirli terasa geldiğimde yade'nin uyanmış tek başına Mardin manzarasına bakarak tesbih çektiğini gördüm.Yanına yaklaşıp "günaydın yadem"dedim.Ellerim ile yanaklarını sıkarak.Güzel bir öpücük kondurudum pamuk gibi yüzlerine,Beni görünce yaptığım harekete"rojbaj Ahh deli kız rojbaj"dedi.Yanaklarını sıktığım için her seferinde yüzünde olan buruşma çok hoşuma gidiyordu.Mutfağa gitmek için harektelndiğimde yade'nin sesi ile tekrar geriye dönüp baktım.
"Hazan Buke(gelin)hele gelesin,bir oturasın yanıma keçamın(kızım)"deyince eliyle gösterdiği yan tarafına oturdum.
Fakat yade'nin bugün ki sohbeti farklı bir konu gibi geldi.

"Keçamın alışmışmısan artık bu konağa, bu aileye,varmıdır bir sıkıntın bir derdin hele de bakim bana"ahhh bu tatlı tatlı gülümseyerek sorması içimde ki korku şüphesini alıp gitti.Çoğu sabah böyle sedir de karşılaşırdık yade ile o da ilk zaman bu kadar erken kalkmama şaşırırdı.Ama bu zaman zarfı içinde alıştı,her sabah klasik şakalaşır öpüşür koklaşır mutfağa inerdim.

"İnsan bazen alışamam diye korktuğu şeylere bile alışıyor yadem,alıştım mı bilmiyorum ama yanımda sizler gibi sevenler olunca yabancılık hissetmiyorum.Kalbin diyorum yade kim için atıyorsa,vatan'ın orası oluyor."

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt