Bölüm 25 Alıntı

2.3K 77 38
                                    


Sizlere merakınız heyecanımız adına,küçük bir alıntı atıyorum.Düzenleme yapmadım.

Ama sizden tek isteğim üç dört gün bölüm beklemeyin,bende kafamı toparlamış olayım.İnanın atmayacaktım.Ama kızım anne alıntı at birkaç gün bekle dinlen dedi.onu da sizleri de kıramadım.


Dialoglar arasında kesintiler var bilginiz olsun,Bütün olarak atmadım.

Hadi bekliyorum sizleri.♥️💐




"Senden! bu evde kaldığın sürece sadece tiksinirim değil yatak odana gelmek. Yanından geçerken bile aldığın nefesten iğreniyorum. Bu karara, sende mecbur bırakıldın diye!sana iyi davranmaya çalıştım .Anladım ki Kadın bile olsan beş para etmezsin."Bunları söylerken aslında sarhoş ta olsa bilinci yerindeydi.Nedeni ise? Baran hiçbir zaman sarhoş olduğunda aklını kaybeden yaptığını hatırlamayan bir adam değildi.Konuşmaları kapıda karısının da dinlediğinin farkındaydı.
Hazan da biliyordu! sarhoş olduğunda kendini kaybetmediğini, hatta birazdan karısından kahve bile isteyeceğini çok iyi biliyordu.

"Zamanı geldiğinde,seve seve değilse bile, Si....ulan! ağzımı bozduğuma bile değmezsin.Öyle ya da böyle gi_de_cek_sin.Söylesene koynuma girdiğin de hayatın da ne değişecek.Ağa karısı olmak mı? Yok sa Baran'ın karısı olmak mı?"Kuma Zeyno adam'ın ağzından çıkan her kelime ile yerin dibine girmesi gerekirken,gurursuzluğu tavan yapmış.Aslında o da çok meraklı değil içine düştüğü durumdan ama sürekli aldığı tehdit'ten ve yapması gerekenlerin baskısı vardı üzerinde,Lakin bu duruma düşene kadar anlatmış olsa Baran'a, belki o da çıkacaktı bu çıkmaz sokaktan:

"Sen beni gözünde ne olarak görmek istiyorsan, öyle gör.Ama bir gerçek varsa,ikinci karın olmam."Dedik ya yine yüzsüz,yine gurursuz kuma kadın.

Hazan hala kapı ağzın da,elinde sürahi adamın kuma'ya söylediklerine kulak dolusu misafirlik ediyordu.Baran kuma kadından biraz uzaklaşmış,elleri ile yüzünü ovalamıştı.Ayakta duramasa bile,aklı ve zihninin yerinde oluşu karşısındaki kadına nefret söylemlerini dile döktürmüştü:

"Cık,cık, cık..dişlerinin arkasında dili ile çıkardığı cık'larla devam etti.

"Ağa karısı olmak için karakterin yetmez! Baran'ın karısı olmak için yüreğin yetmez! Niye biliyor musun?
Baran öyle bir kadın seviyor ki,Onun yüreği iki cihana sığmaz.Onda ki kalp,senin zerrene uğramaz.Saç telinden,ayak tırnağına kadar severken,seni mi mecbur kılacağım kendime? Asla..!!! Bir sen,bir ben kalacak olsam.Yine de seni hiçe sayarım.Gururumu sikerim.Sana yine dönüp bakmam.Bu yüzden umut besleme,Kendini avutma.KUMA KADIN! Baran dan sana koca ol...ma..zzzz" Buz gibi bakışları,Demir kadar soğuk sesi ile söyledi adam.hece hece bir aptala anlatır gibi.Sanki karşısında veba'lı, dokunsa bulaşıcı hastalıklı bir varlık varmış gibi,Baran,bir kadının asla incinmesini,kırılmasını istemeyen rencide etmekten ve edilmesinden nefret eden bir adamdı.Ama bu kadına yaptıkları ve söyledikleri.Tamamen kadının kendini teklif etmesinin iğrençliği idi.

"Evinamin,(sevgilim) Adını kalbime yazdığım,sevdasını yüreğime kazıdığım.Uğruna köpeklerrr gibi aşık olduğum kadınım.Bana bir kahve yapar mısın? Hatta sen de uyumamışsın iki kahve yap, gözlerinin derinlerine bakarak içeyim."Bunları söylerken Hazan'ın yüzüne değil de,Kuma kadının yüzüne bakarak.bastıra,bastıra uzata,uzata söyledi kelimelerini.Onu tamamen bir hiç olarak gördüğünü belli edercesine.

Hazan!! Adam'ın, söyledikleri üzerine elindeki boş sürahiyi tezgahın üzerine bıraktı.Dolaptan cezve ve fincanları eline alıp arkasını döndü,döndüğü gibi kuma kadın ile gözgöze geldi.Hazan kadının yüzüne bakarak,kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı.Sebebi; kendini düşürdüğü durum'du.Halbu ki Hazan da, onu mecbur tutulduğunu düşünerek,iyi niyetli davranmayı tercih etmişti.Baran'ın da dediği gibi kime merhamet etse,üzülen kendi oluyordu.Baran kuma kadının karısı ile göz göze geldiğini fark etmiş:

"Bakmaa! benim baktığım gözlere,sen bakma! Sizin bakışlarınızda onun masumiyeti kirlenir..._"Belki daha da devam edecekti genç adam.Ama karısı daha fazla ileri gitmesini istememişti;

"Gün gelicek,kapımda yalvaracaksın Baran ağaaa, o gün sana hatırlatırım bu söyledikleri ni."Bu kadının yaptığı meydan okumak mı? Yoksa gerçekten adamın sinir uçlarına dokunmak mı?Baran kadının söyledikleri ile hızla ayağa kalkmış sendeleyerek kapıdan çıkan kadını yakalamak için hamle yapmıştı.O kadının koluna yapışıp yakalarken Hazan da kocasının kolunu yakalamış tı.Baran önce anlamsızca karısına baktı.O neden onu tutuyordu?

"Hazan bu lanet kadının adı ne idi güzelim?" Hazan kocasının sorduğu soruya gülsün mü?ağlasın mı? bilememiş,gülmemek için kendini zor tutmuştu.Dört aydır evinde kalan,karınım diyen kadının adını bile bilmiyordu hala,Üstelik bu sarhoş haliylede nasıl başarıyordu bu kadar çene yarıştırmayı?

"Zeyno Baran,Zeyno"Baran karısının gülmemek için kendini tuttuğunu fark etmiş:...

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin