Bölüm 25

3.5K 178 48
                                    




HEPİNİZE HAYIRLI BAYRAMLAR DİLİYORUM.RABBİM BAYRAMIMIZI HAKKI İLE EDA EDENLERDEN EYLESİN BİZLERİ..🤲


Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...


Bu hayatta en merhametsiz insan
Kimdir biliyor musunuz?
Karşısındaki insanın sabrını,
İyi niyetini,vicdanını ve
Merhametini kullanan insandır!
Bu yüzdendir ki;
"Merhamet her kalbe,
misafir olmaz!"

Beni kıranlar bilmiyorlar ki ben
Emanetçiyim sadece,
Sahibi olan,
Yaradan'a verecekler acıtları bu
Kalbin hesabını!..

Baran kadının kuma kadın olduğunu fark edince o kafa ile de olsa yapacağını yapmıştı.
Aslında daha kadının yüzünü görmeden attığı çığlıkla ses tonundan karısı olmadığını anlamış,sadece ev halkı uyanmasın diye ağzını kapatmıştı.Hazan'ın kapıda oluşunuda karısının burnuna dolan parfüm kokusundan anlamıştı.Kadının yüzüne yüzünü buruşturup iğrenerek bakarken, dudaklarını konuşmak için araladı:

"Senden bu evde kaldığın sürece sadece tiksinirim değil yatak odana gelmek yanından geçerken bile aldığın nefesten iğreniyorum. Bu karara sende mecbur bırakıldın diye,sana iyi davranmaya çalıştım .Anladım ki Kadın bile olsan beş para etmezsin."Bunları söylerken aslında sarhoş ta olsa bilinci yerindeydi.Nedeni ise? Baran hiçbir zaman sarhoş olduğunda aklını kaybeden yaptığını hatırlamayan bir adam değildi.konuşmaları kapıda karısının da dinlediğinin farkındaydı.
Hazan da biliyordu sarhoş olduğunda kendini kaybetmediğini, hatta birazdan karısından kahve bile isteyeceğini çok iyi biliyordu.

"Zamanı geldiğinde,seve seve değilse bile, Si....ulan! ağzımı bozduğuma bile değmezsin.Öyle ya da böyle gi_de_cek_sin.Söylesene koynuma girdiğin de hayatın da ne değişecek.Ağa karısı olmak mı? Yok sa Baran'ın karısı olmak mı?"Kuma Zeyno adam'ın ağzından çıkan her kelime ile yerin dibine girmesi gerekirken,gurursuzluğu tavan yapmış.Aslında o da çok meraklı değil içine düştüğü durumdan ama sürekli aldığı tehdit'ten ve yapması gerekenlerin baskısı vardı üzerinde,Lakin bu duruma düşene kadar anlatmış olsa Baran'a, belki o da çıkacaktı bu çıkmaz sokaktan:

"Sen beni gözünde ne olarak görmek istiyorsan, öyle gör.Ama bir gerçek varsa,ikinci karın olmam."Dedik ya yine yüzsüz,yine gurursuz kuma kadın.

Hazan hala kapı ağzın da,elinde sürahi adamın kuma'ya söylediklerine kulak dolusu misafirlik ediyordu.Baran kuma kadından biraz uzaklaşmış,elleri ile yüzünü ovalamıştı.Ayakta duramasa bile,aklı ve zihninin yerinde oluşu karşısındaki kadına nefret söylemlerini dile döktürmüştü:

"Cık,cık, cık..dişlerinin arkasında dili ile çıkardığı cık'larla devam etti.

"Ağa karısı olmak için karakterin yetmez! Baran'ın karısı olmak için yüreğin yetmez! Niye biliyor musun?
Baran öyle bir kadın seviyor ki,Onun yüreği iki cihana sığmaz.Onda ki kalp,senin zerrene uğramaz.Saç telinden,ayak tırnağına kadar severken,seni mi mecbur kılacağım kendime? Asla..!!! Bir sen,bir ben kalacak olsam.Yine de seni hiçe sayarım.Gururumu sikerim.Sana yine dönüp bakmam.Bu yüzden, umut besleme.Kendini avutma.KUMA KADIN! Baran dan sana koca ol...ma..zzzz" Buz gibi bakışları,Demir kadar soğuk sesi ile söyledi adam.hece hece bir aptala anlatır gibi.Sanki karşısında veba'lı, dokunsa bulaşıcı hastalıklı bir varlık varmış gibi,Baran,bir kadının asla incinmesini,kırılmasını istemeyen rencide etmekten ve edilmesinden nefret eden bir adamdı.Ama bu kadına yaptıkları ve söyledikleri.Tamamen kadının kendini teklif etmesinin iğrençliği idi.

"Evinamin,(sevgilim) Adını kalbime yazdığım,sevdasını yüreğime kazıdığım.Uğruna köpeklerrr gibi aşık olduğum kadınım.Bana bir kahve yapar mısın? Hatta sen de uyumamışsın iki kahve yap, gözlerinin derinlerine bakarak içeyim."Bunları söylerken Hazan'ın yüzüne değil de,Kuma kadının yüzüne bakarak.bastıra,bastıra uzata,uzata söyledi kelimelerini.Onu tamamen bir hiç olarak gördüğünü belli edercesine.

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin