Bölüm 33

3.8K 180 34
                                    


Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular......



İki insan arasında hangi şartta olursa olsun kaderden daha uzak bir mesafe olamaz. Çünkü kader, insanın yürümek zorunda olduğu en uzun yoldur.Bir şeyi kınadığınızda o artık kaderiniz olur.
Kadere karşı koymak inanların işi değildir. Sadece cahil insan kaderi ile savaşır.Alınyazısı yolun tamamını değil, yalnız yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir fakat bütün viraj ve sapaklar yolcuya aittir. O zaman ne yaşamının hâkimisin ne de yaşam karşısında çaresizsin.

Tevbe Suresi'nin 51. Ayeti: De ki: "Allah bizim için ne yazdıysa, başımıza gelecek ancak odur. O bizim Mevlâmız'dır. Mü'minler, yalnızca Allah'a güvenip dayansınlar."

Kaderden kaçış yoktur.Eskilerin bir sözü vardı:

"Ne yazıldıysa alnına,o girecek hayatına"...

Hayır.! Hayır..olamaz. Sen sen Şehnaz sensin" demiş,olduğu yere düşüp kalmıştı yade...

Peki ne oldu Şermin Yade'ye? O neden bu kadar şaşırmıştı?
Genç adam oturduğu sandalyeye yığılıp kalan Babaannesine koştu hızla "Yade yade'm kendine gel ne oldu sana?", Diye eli ile bir yandan yade'nin açık olan böğrüne masaj yapmaya başladı.Aslın da Şermin yade gelecek misafiri biliyordu.Baran'a kendisi söylemişti.'Anneannesini getir o da buradayken bebek haberini verin'demişti.Ama göreceği kişinin 56 yıl önce bu toprakları terk eden ikiz kız kardeşi olduğunu bilmiyordu.Karşısında gördüğü kişi bacısı olunca yaşlı kadın dayanamamış fenalaşmıştı.Tabi ki fenalaşan şaşıran sadece o değil ikizi Şehnaz kadın da aynı durumdaydı.

"Baran...! Baran anneannem"dedi.Genç kadın o da düşecek gibi olan anneannesi tutmaktaydı.Baran bir Yade'ye bir de Hazan'ın elindeki yaşlı kadına baka kaldı.Hangisine koşmalıydı? Ne oluyordu bu iki kadına? Miran hemen genç kadının yanına koşup,Yaşlı kadını kolundan tuttuğu gibi yanında bulunan sandalyeye oturttu.Kızlar hemen buldukları kolonya şişesini getirip,Bir Baran'ın eline döküyorlardı.Bir Miran'ın bu sırada gelen kokuya genç kadın'ın midesi dayanamamış,O da eli ile ağzını tutarak koşar adım avlu da bulunan lavaboya gitmişti.

Avlu karıştı.Herkes bir telaş içinde kaldı.Fatma kadın bile eli ağzında hayretle baktı.Halbuki Şehnaz hanımı o tanımıştı.Bu nasıl bir tesadüf tü ya da nasıl bir kaderdi.Baran artık iyice gerilmeye başladı.Bir yan da Yade,diğer yanda anneanne daha ötesi,karısı iyi durumda değildi.Aradan geçen bir süre zarfın da Yade biraz daha kendine gelmiş,

"Baran tamam iyiyim oğlum.Telaş yapma" diye torununu rahatlatmıştı.
Genç adam bu kez masanın diğer ucunda ki anneannen'in yanına gitmiş,Onu da kendine getirmek için çaba sarf etmişti.Lakin aklı da lavabondan hala çıkamayan karşısında kalmıştı.

"Dilvan güzelim yengene bak bakalım.Hala çıkamadı."diye de ondan haber alabilmek için kız kardeşini göndermişti.Dilvan lavaboya geldiğinde yengesinin içeriden gelen bulantı seslerini duymuştu.

"Yenge..yenge iyi misin? Abim seni merak ediyor."diye hem kapıya vurup,hemde seslenmeye başlamıştı.Fakat içeriden geriye bir cevap gelmemekteydi.Genç kadının içi dışına çıkmış,'iyiyim'diyecek hali bile kalmamıştı.Dilvan bu duruma telaş yapmış,koşarak avluya geri dönmüştü.

"Abi..!! Yengem içeride midesi bulanıyor ama cevap vermiyor."demiş,Baranı hepten endişe içinde bırakmıştı.Biraz daha iyi olan kendine gelen Şehnaz hanımıda Şermin Yade 'yi de Miran ve Boran' a teslim etmiş,avluda ki sedire oturmalarını söylemiş,kendisi de lavaboya karısına bakmaya gitmişti.
Artık kimseyi umursayacak halde değil Tek derdi karısı idi:

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin