Bölüm 36

2.8K 210 73
                                    


keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

Hazırlayın mendilinizi....




Bir hastane bahçesinde,
Bir de mezarlıkta öğrenir.
İnsan"Çaresizliğin"ne demek olduğunu.

Beni ağlatanlara diyorum ki;
Beni ağlattığınız kadar ağlayacağınız,
Üzdüğünüz kadar kahrolacağınız,hayallerimden çaldığınız kadar yarınlarınızdan eksileceği o gün elbet gelecek.Ve o gün geldiğinde sizi bekleyen elem ve kederden kaçamayacaksınız.
Çünkü Allah her insana hak ettiğini elbet birgün yaşatır.

Ne acıdır ki insan yaşattığını,yaşamadan ölmezmiş.

"Malesef Baran bey."demişti doktor,daha devamını dile getiremeden hastane koridorları Hazan'ın feryadı ile yankılandı.Aklı çıktı kadının,aklına gelenin olması içinde fırtanalar koparmış,yüreğini yangın yerine çevirmişti.İstemsizce düştü dizlerinin üzerine,karnında taşıdığı bebeklerinin bile varlığını unutmuş,onu taşımayan ayaklarını boşluğa bırakıp düşmüştü.Daha doktorun ne diyeceğini bile dinlemeyen Dayı ve Miran hızla yere düşen kadını kaldırmak için çabalamışlardı:

"Hazan,yapma küçüğüm.yapma dayım daha doktor ne olduğunu söylemedi.Hadi bitanem kalk ayağa.."diye söylenerek ağlamaktan kahrolmuş,yüzü gözü şişmiş yeğenini kaldırdı Dayı yerden.İki adamın da koluna girdiği genç kadın ile tekrar doktora dönüp,söyleyeceklerini dinlemeye başladılar.

"Hakan bey, Çok zorlu bir ameliyat geçirdi.Baran bey,Kurşun kalbe çok yakındı.Sonuç başarılı fakat uyanması ne kadar zaman alır bilmiyorum.Belki günler,belki haftalar,belki aylar bunu bekleyip göreceğiz.Şu an yoğun bakıma alınacak komadan çıkması beklenecek."dedi doktor.Yine bir umut ve umutsuzluk arasında kalınmıştı.Hazanın bir tarafı sevinirken,diğer tarafı yıkılmıştı.Aylar da sürer demişti.Ne kadar? Kaç ay? Bunlara verilecek hiç bir cevap yoktu.
Hakan başkanın getirdiği üç doktor da yanlarından ayrılırken en yaşlı,en bilgi sahibi olanı başkana tekrar dönüp:

"Hakan bey,birazdan özel oda da görüşmemiz gerek."diye sessizce kulağına fısıldadı.Hakan başkan ise ters giden birşeyler olduğunu anlamış
"Tamam birazdan geliyorum"deyip karşılık vermişti.Hazanın yüzlerini öpen dayısı,yeğenini teselli etmeye çalışsa da söylediği her kelimenin ona bir faydası olmadığını bilirdi.

Ameliyathanenin kapısı açıldı.Ve genç adam Baran,Solgun yüzü,kapalı gözleri,henüz açık olmayan bilinci ile sedye de yatar halde çıkarıldı.Kocasını gören kadın,oturduğu yerden hızla kalkıp sedyenin demirlerine parmaklarını kilit yapar gibi yapıştırdı.Onu duymayan adama çaresizce konuştu:

"Baran..Baranım canımın canı.Ne olur uyan Baran.Beni sensiz bırakma,Hani güzel günlerimiz olacaktı.Hani birlikte bebeklerimizi büyütecektik.Gitme Baran yalvarırım gitme.Sen gidersen o gökyüzüne bir daha güneş doğmaz."diye acıyla sarf etti sözlerini.Sedye yoğun bakım kapısından içeri girene kadar konuşmuştu genç kadın.Yoğun bakım ünitesinde makinelere bağlı yatan adamı Yan tarafındaki camdan gözyaşları ile izledi Hazan.Artık gözyaşları iç çekmelere,hıçkırmalara dönmüştü."uyanman değil hafta,aylar sürsede seni burada bekleyeceğim kalbim."diye kendi halinde döktü kalbinden geçenleri diline...

Hakan bey,doktorun çağırdığı odaya gitmişti.Yolunda gitmeyen birşeyler vardı.Ve buna bir çözüm bulması gereken kişiydi.Baran onun için dayanıklı,sağlam,bunun da üstesinden geleceğine inandığı adamıydı.Zira Baran ne çok sınavdan,ne çok eziyetli eğitimlerden geçmişti.Üstelik daha önce verilen bir görevde kolundan yaralanmış,kendi yarasını kendi bile sarmıştı.Bunun gücüne inanarak yeğeninin iyileşeceğini düşündü dayı Hakan.

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin