DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)

Özel Bölüm 40

Heyyyy.! Can okurlar HazBar çiftinin sevenleri biz geldik. Haydin bir kez daha buluşalım.

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

Beğeni butonuna basmayı unutmayınız. Hatta yorumlarınızıda bekliyoruz.

Bir ilişki için erkek ne kadar çabalarsa ilişki o kadar sürüyor...
Gurur yapmadan seven erkeğin aşkta kaybetme şansı yok..

Mutluluk fiyatı olanla yaşanmaz.
Sadece değeri olanlarla yaşanır..

Seviyorsan engel tanımazsın.Seviyorsan kimseyi umursamadan,eğer gerçekten kalbini,gönlünü verdiysen bütün engelleri bir şekilde aşar istediğin sonuca ulaşırsın.Önemli olan sabır ile o hengameden kurtulmaktır...

Baran ile Hazan içindi bu söylenenler,
Sevmişlerdi hem de deli gibi birbirleri için ölürcesine sevmişlerdi.Ne kader zorluklar ne kadar sıkıntılar yaşasalar da pes etmemişler sonunda mutluluğu bulmuşlardı.Tabi ki bu mutluluğa iki tane de Pamuk şekerleri ilave olmuştu.Tabi Pamuk şekerlerine eşlik eden bir de amca çocuğu Vardı.Miran ve Rengin'in oğlu...
Çocukların dünyaya gelişi konağa bambaşka bir hava katmıştı.Herkes daha huzurlu daha sakin yıllar geçirdi.Dilan ve Karan ikizler üç yaşına girmişti.Hemen ardından onlara yetişen küçük Beran olmuştu.
Konak kadınları tarafından büyütüldü çocuklar.Yaşlarına girdikleri yıldan itibaren Hazan Hakimelik mesleğine başlamış,iki yıldır Mardin'in adaletli,sağlam karakterli,korkusuz,attığı adıma güvenen,haksızlığa uğrayan ezilen hor görülen kadınların destekçisi sözünün eri olan bir Hakime olmuştu. Hem hanım ağalığı hakkı ile yerine getiren hem de adaleti ile konuşulandı.
Üç yıl aradan sonra konakta değişen tek şey birileri gidiyor,yerine birileri geliyordu.

Dilvan...

O da evleneli iki yıl olmuştu. Baran'ın şirketindeki avukatlardan olan Vural ile yeni bir hayata yelken açmıştı. Kendisi de okulunu bitirdikten sonra şirkete yeni dahil olan Avukatlardan olmuştu. Şimdi ise kısa bir süreliğine izine ayrılmıştı. Zira hamilelik daha fazla çalışıyor olmasına engel olmuştu.
Hamileydi.! Hem de İkizi Dilşan ile aynı zamanda aralarında kırkları karışacak kadar bir zamanlama vardı.

Dilşan...

Onun da okulu bitince evine yakın olan hastane de staj yapmaktaydı. Stajı henüz bitirememiş acil bölümlerinde pratisyen hekim olarak eğitimini alıyordu. Ama o da bir süreliğine ara vermek zorunda kalmıştı. Dilşan'a kalsaydı hemen bebeği olsun istemiyordu. Ardıl'ın ısrarları, hergün isyan etmelerine dayanamamıştı.
"Dilşan'ım benim canımın canı karım. Vallaha yetti canıma hatun.! Lan bak, Miran'ın çocuğu oldu. Baran'ın ikizler dersen eşşek kadar oldu. Üstüne bir de Uyuz baldızım Dilvan'ın da çocuğu olursa ahan da şu terastan avluya atarım kendimi"diye,diye her gün yedi bitirdi karısını. Ona da bıkkınlık gelmişti kocasının bu hallerinden "tamam"deyip kabul etmişti. Lakin Dilvan ile aynı zamana denk gelmesi tamamen tesadüf olmuştu...

Ailenin bekar kalan tek üyesi Boran...

Eğtimini üst düzeye taşımak için yurtdışına gidecekti Boran. Planlarını bunun üstüne kurmuştu. Sevdiği,istediği kız Naze ile evlenecek,onu da alıp yırtdışına çıkacaktı. Ama planları tek taraflı olmuştu. Nazenin ailesi kızlarının gitmesini istemeyince düğün ertlenmiş,Boran ne zaman dönerse o zaman yapılma kararı alınmıştı.
Başka çaresi kalmayan gençler bunu da kabul edip beklemek zorunda kalmışlardı.
Bir kaç güne dönecek olan Boranın da düğün hazırlıkları başlayacaktı. Gidenlerin yerini birileri tamamlamış olacaktı...

"Aman Allah'ım bu ne hal böyle" gördükleri karşısında hem bıkkınlık,hem de hayrete düşmüştü Havin kadın. Torunlarının ikisi de avlu da,avluyu çıkamak için kullanılan çeşmenin hortumunu açarak her tarafı ıslatmışlar,bir de o yetmezmiş gibi Küçük Dilan kendini ve kardeşini de ıslatmıştı. Bütün konak kadınları canından bezdiren üç yaşındaki Dilanın peşinde koşamaktan bıkmıştı Havin kadın.