Bölüm 35.part 1

3.4K 167 63
                                    

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

"Yol arkadaşın kalbine denk ise, dağlar da aşılır,denizler de geçilir."


Zaman öyle büyük bir güç ki;
Sana neler getireceğini,Senden neler götüreceğini asla bilemezsin.
Evet O yüzden kaldığın yerden değil.
Ama kırıldığın yerden yeniden yeşermeyi öğrenmelisin...


"Dilemın Baban.."derken yutkunmuştu adam.Ama daha devamını getiremeden karısı avuç içini göstermiş susmasını istemişti.
Susmuştu.! Baran dinlemek istemeyen karısını yormak istememişti.Fakat karısına ne oldu ise bir den sendelemiş,yatağın üzerine düşer gibi oturmuş tu.Eli ile yüzlerini ovalayan kadının gözleri kararmıştı.Ani den gelen baş dönmesi de buna ilave olmuştu.Baran ise iki adımda hemen karısının yayına koşmuş,yüzlerini avuç içine alarak endişe ile sormuştu:

"Güzelim canımın canı iyi misin? Ne oldu?" Diye sorarken eli ile kadının alnına baktı.Ateşi var mı diye.! Zira kadının bedeni titreyip,yüzü kireç misali bembeyaz olmuştu:

"İyiyim sadece başım döndü ve gözüm karardı "demişti Hazan.Ardından da devam etti.
"Hak ettiği yeri bulmuş mu?"diye sormuştu, Kimden bahsettiği belliydi.Adını bile söyleme gereği duymamıştı.

"Hayır,doktor bağlı olduğu makinenin fişini çekeceğini söylemiş.Yani sonrası Allah'a kalmış"diye cevaplarken elinde bulunan kolonya şişesi ile karısını ferahlatıp,Kendine gelmesine yardımcı olmaktaydı.

"Beni..bizi ilgilendirmiyor Baran.Ben söyleyeceğimi söylemiştim.Ama senden bir ricam var."demişti Kadın istese bunu dayısına da söylerdi.Fakat kocasının da bu isteğini yerine getireceğini bildiği için ona söylemeyi tercih etti.Baran istediğinin ne olduğunu söylemesini beklerken Hazan hiçbirşey olmamış veya duymamış gibi yatağını toplamaya koyulmuştu.Ona doğru dikkat kesilmiş Bakan kocasının tam dibinde durdu.Arada karnına giren ağrıdan dolayı yüzünü acı ile buruşturmuş,eli ile ovalarken sözlerinin devamını getirmişti:

"Öldüğünde sakın..! annemin yanına koyulmasına izin verme.Ben istemiyorum. Ben karışmam dersen dayıma söyle."dedi hala karnını ovalamaya devam ederken.Baran karısının isteği üzerine kafasını salladı.Dediğini yapacaktı ama karısının karnını ovalıyor olması adamı daha çok endişeye korkuya düşürmüştü tü.

"Hatun neyin var? Neden sürekli karnını ovalıyorsun? Hadi hastaneye gidiyoruz."diye söylerken kadının bileğinden tutup yavaş adımlar ile kapıya yönlendirmişti.Hazan adamın elinden bileğini geri çekmiş,bir adım gerilemişti:,

"Barannn..! Yok birşeyim arada sadece hafif ağrılar yapıyor.Doktor bunların olabileceğini söylemişti.Neden telaş yapıyorsun be adam? Hem beni,hem kendini korkutuyorsun."diye bıkkın bir ses tonu ile konuştu genç kadın.Her an aldığı nefesi bile takip eder olmuştu kocası.
Adamın derdi karısının kuş kadar canı ile çektiği sıkıntı, bununla birlikte bebeklere ve kadınına birşey olması. Korkusu o kadar belliydi ki yüzüne yansıması yetmemiş gibi konuşurken sesi bile titremişti.

"Olsun bitanem biz yinede gidelim.Hem oradan çarşıya gideriz."derken hala kapıya doğru çekiştiriyordu karısını.

"Tamam...tamam gidicez ama önce kahvaltı yapalım.Daha sonra nereye istersen oraya gideriz."deyip elini tutan adam ile çıktılar oda dan...
Avluya indiklerinde kahvaltı masası hazırlanmış,Yade ve anneanne masa başına geçip oturmuşlar dı.Birlikte, hem sohbet edip hem de diğerlerini beklemektelerdi.

"Günaydın pamuk yade'ler"derken iki kolunu yanlarına doğru açmış,gür sesi ile avluyu şenlendirmiş di genç adam.Masa'ya oturmadan da iki yaşlı kadının yüzlerini sulu sulu öpüp öyle oturmuştu kahvaltıya.
Yaptığı bu harekete karısı sesli bir şekilde gülmüştü.Son zamanlar da kocasının daha çok değişim göstermesine mutlu olmuştu.
Kahvaltı masasına toplanan aile üyelerinin arasında hoş sohbet güzel bir muhabbet başlamıştı.
Tabi bu sohbeti yine olmadık yerde bozan Boran olmuştu:

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now