Bölüm 16

3.8K 175 32
                                    



Bazı kadınlar hep gülümser,
Gelirsin gülümser,seversin gülümser,sarılırsın gülümser,saçlarını koklarsın sadece gülümser,gidersin gülümser,acı çeker yine de gülümser,
Gece'nin soğuğunda ona armağan ettiğin şarkıyı dinler,gülümser.Gözlerinden yaşlar gelir gülümser,intizar etmez ama,Erkekler etrafa savurduğu tebessümlerin altında ne kadar büyük acılar yarattığını,içinde yaşattığı savaştan her geçen gün,ne kadar çok yara aldığını,gülümserken aslında
"İyi değilim"demek istediğini göremeyecek kadar körleşir.Ve buna sebep olduklarını anlamayacak kadar,insanlıktan çıkarlar.

Hazan'ın söylediği cümle,Baran da zihnin de fitili çekilmiş bomba etkisi oldu.Ama buna sevinen ne Baran ne de bir başkası,Sevinen sadece üç kişi oldu.Avşin hanım,Ayşe Teyze ve Kızı Lerzan.İstedikleri olmuştu Gelin Hazan gidecekti.Hani kadındır kadının düşmanı diye bir söylem vardır,Aslında ne kadar doğru ne kadar yerinde söylenmiş bir söz.
Gidecek miydi Hazan? Nereye? Peki ya Baran izin verecek miydi?

"Ben İstanbul'a gitmek istiyorum"demişti.Yade baktı! kızgın gözlerle ama kızdığı Hazan değil,torunu Baran'dı.Devran ağa, O da sevinmesi lazımdı! Ama sevinmedi.Peki Baran ne tepki verecekti? Ne diyecekti?

Baran başını olumsuz anlamda iki yana salladı.Bu kadar çabuk pes edemezdi.Eğer tanıdığı Hazan ise hemen vazgeçmezdi.

"Hayır,hayır gidemezsin! Bu kadar çabuk pes edemezsin Hazan" derken elleri ile yüzünü ovaladı.anlamıştı hata yaptığını karısının kalbinde bir yara daha açtığını,ama bu adam ölürdü! gene vazgeçmezdi.

Ardıl! kapı ağzında duyduklarına şaşırmamıştı aslında,şu an elinde olsa Baran'ın yüzünün ortasına bir yumruk indirecek durumdaydı.Fatma kadın,çalışan kızlar,diğer ikiz görümceler herkes gözyaşı içinde gitmek isteyen kadın'a ağlıyordu.Ne çok sevmişlerdi.Konaklarına hayatlarına neşe gelmişti.Ama! çabuk sönmüştü neşeleri,Sanki yeni tanımadılar yıllardır onlarla yaşıyormuş gibiydi genç kadın.
Miran kendi kendine "ah"lan dı abisine, birgün bu öfke'nin başına iş açacağını biliyordu.İşte şimdi olmuştu en sevdiğinden edecekti.O öfke onu!

Boran, konakta olmayan tek kişiydi.Kapıdan girdiğinde kimseyi görmemişti delikanlı Boran.Merdivenlerden çıktığında kalabalığın abisi'nin katında olduğunu gördü.Panik halinde geldi aile'nin yanına,kime ne olmuştu düşüncesi aldı.Miran'a yaklaştı "Miran ağabey ne oldu? Bişey mi oldu birine?Korku dolu gözlerle sordu Boran.Miran konuşmadı Başını olumsuz anlamda iki yana salladı.Ne konuşacaktı ki.Bir kadın'ın hayal kırıklığını mı? Bir kadın'ın anlamadan dinlemeden yargılanmasını mı?
Oda ya yaklaştı,ağlayan yengesini öfke dolu abisini gördü.Hala anlamadı ne olduğunu, Kızkardeşlerine döndü.
"Ne oldu! Neler oluyor biri birşey söylesin',dedi Boran.Dilvan,elinin tersi ile sildi gözyaşlarını,Boran'a baktı! titreyen dudakları ile cevapladı.

"A..abim'e bir görüntü gelmiş.N..ne olduğunu bilmiyoruz.Dün gece çekilmiş,Abim yengeme bağırıp çağırdı.Ye..yengem gitmek istiyor i..istanbul'a"dedi.Ağlamaktan kelimeleri bile zor telafuz etti genç kız.Boran'ın gözlerinden ateş lavları saçıldı sanki! Avşin kadın'ın tam yanın da duran Lerzan'ın kolunu hızla tutup iki adım geri savurdu.

"Sen gönderdin o görüntüyü değil mi? Sen yaptın lan sen yaptın"diye avaz avaz bağırdı kapı'nın önünde,içeriden sesleri duyan Baran ve diğerleri bu kez kapı da bağıran delikanlıya bakmaya çıktılar.Ardıl Boran'ın önüne geçti.Kollarını gerip sakin olmasını söyledi.

"Boran dur! Sakin ol bremın,ne oluyor anlat"derken hala çekiştiren delikanlıyı tutuyordu.
"Bırak Ardıl abi öldürücem bu sinsi yılanı,nankör pislik!" Baran ikili arasında geçen mücadele ye ve kardeşi nin tepkisine anlam vermeye çalışıyordu.Lerzan ise hala yüzsüzlüğü tavan yapmış konuşmaya utanmadan cevap verdi.

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora